Samsun'dan Önce Bilinmeyen 6 AY

Değerli Büyüğüm, Cumhuriyet Tarihi Araştırmacısı, Sayın Dr. Alev Coşkun Ağabeyimin yeni bir yapıtını daha okuyup bitirdim...

Değerli Büyüğüm, Cumhuriyet Tarihi Araştırmacısı, Sayın Dr. Alev Coşkun Ağabeyimin yeni bir yapıtını daha okuyup bitirdim şu salgın günlerinde. Her bölümü BİR GÜNDE okudum. Sindire sindire. Zevk ala ala. Hangi yapıtı mı diyorsunuz? Söyleyeyim:” Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 AY İşgal, Hüzün, Hazırlık.” Başka yapıtlarını da okumuş ve tanıtmıştım sizlere.

Lisedeki Tarih Öğretmenimiz “Zagor” adını taktığımız ezberci bir öğretmendi. Rahmetli Ahmet Gaytancıoğlu arkadaşımız Tarih dersinden sınıfı kurtarırdı. Konuları çalışır, sular-seller gibi ezberler, bir masal gibi anlatırdı. Zagor da Ahmet dururken, başkasını derse kaldırmaz, sınıfça kurtulurduk. Ne de olsa Fen Şubesinde okuyorduk. Zaten Tarih öğretimi hep sorunlu olagelmiştir ve de sürmektedir bu yanlış tutum!

Ne zaman Ankara-Gazi Eğitim Enstitüsü-İngilizce Bölümü’nü kazandım, Ankara’ya geldim, işte o zaman ufkum açılıverdi. Kitapçılarda değişik tarih kaynaklarını, dergileri, ilginç kitapları görüyor, ediniyor ve okuyordum. Tarihin ezbere değil, bilinçlice sindirilmesi, bilinmesi gereken bir disiplin olduğunu yaşayarak öğrendim.

Ödemişli Değerli Büyüğüm Dr. Alev Coşkun; Tarih’i sevdiren-sevilecek bir yöntemle yazmış. Akıcı, duru bir Türkçe kullanmış. Yalın bir anlatımı yeğlemiş. Belgeleri konuşturmuş. Konusunda çıkan bütün kitapları, kaynakları elinin altında çünkü. Müthiş bir birikim! Keşke bende de olsa o kaynaklar diye içimden geçirdiğim oldu! Her olayın taraflarını satır satır inceliyor, yorumu kendi yapmıyor, belgeliyor. Yorumu siz kendiniz yapıyorsunuz özgürce! Gerçeğin oluşumu için son demine-damlasına kadar uğraşıyor azimle, sabırla…

Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 AY İşgal, Hüzün, Hazırlık.”ı, ikinci okuyuşum. İleride daha kaç kez okuyacağımı bilemiyorum, kestiremiyorum. Çünkü; yalanların iktidarındayız! Ya da yalanın iktidarını yaşıyoruz! Çarpıtmaların göbeğindeyiz! Sarıklısı, püsküllüsü, etiketlisi, etiketsizi, parti temsilcisi, sözde milletvekili, çok bilmiş(!) sanılan ünlü kalemler, köşe yazarları… Cumhuriyetimize, Önderimiz Atatürk’e, Kuruluş ve Kurtuluş Savaşımıza olmadık yalanlarla-dolanlarla saldırıyor. İktidar da destekliyor, yol veriyor. Coşkun bu yoğun emek ürünü incelemesiyle, tüm bu yalanları-dolanları yerle yeksan ediyor. Yerine doğruyu, gerçeği koyuyor. Atatürk, 1931’de “Tarihi yazmak, yapmak kadar önemlidir. Yazan yapana sadık kalmazsa değişmeyen gerçek, insanlığı şaşırtacak bir nitelik alır.” derken, sanırım bugünleri görmüş. Evrensel bir gerçeği dile getirmiş. Artık Cumhuriyet düşmanlarını durduracak kaynağımız var:”6 AY.” 146 kaynak kitap, Mustafa Kemal’in Samsun’a gidişiyle ilgili özgün 11 belge, her bölümün içinde kısa kısa adı geçen kişiliklerin özyaşamları, fotoğraflar, haritalar, çizimler “6 AY”ı alanında benzersiz ve İLK ve TEK kaynak kitap özelliği kazandırıyor.

“6 AY”ı okurken hemen hemen her bölüm sonunda bendeki izi, izlenimi, düşünceyi, çıkarımı not etmiştim. Kısaca onlardan bazılarını paylaşayım sizlerle:

  • Mustafa Kemal, İstanbul’da iken basınla ilişkilere özel önem verdi. Yetinmeyip

cebinden para koyup gazete kurdu.

  • “Türk sesini işittirebilmek” için işgaller başladığında karşı çıkılmasını,

direnilmesini istedi. Türk Bağımsızlık Savaşı, Kasım 1918’deki Adana direnişiyle başladı.

  • Anadolu, güvendiği bir sığınaktı Mustafa Kemal’in.
  • Siyasetçilerin güvenilmez olduğunu yaşayarak görür. Siyasetçinin ölümü göze

alamayan kişiliği etkiler.

  • “Bu böyle olmaz. Vatanı baştan başa değiştirmek lazım, yenileştirmek lazım.”

Taa yolun başlarında bu düşüncededir Mustafa Kemal.

  • II. Paylaşım Savaşı’nın sonucunu 4 yıl öncesinden biliyor.
  • İngilizlerle aynı düşüncede olan Osmanlı’nın bunalımı derinleştikçe, ortalıkta

irili-ufaklı çok sayıda “fırka” kuruluyor. Dün “fırkacılık”, bugünse “particilik”.

  • İstanbul’un işgaline direnen Kadıköylü kadınlar diyor ki:”Milli haklarımızı ve

namusumuzu koruyacak hükümet ve erkek yoksa, biz varız!”

  • İstanbul, Anadolu’ya hiç güvenmez! İstanbul, kuruluşundan bu yana bir çıfıt

çarşısı çeşitliliğinde ve karma karışık bir kent.

  • Millici HER ZAMAN AZDIR bu memlekette. O zamanlar da aynıymış!
  • Paris Barış Konferansı, gerçekte Osmanlı’yı Paris’te Paylaşım Toplantısı’dır!

Böyle adlandırılmalıdır bizce. Çünkü taa o zamanlarda “neredeyse tüm azınlıklar için birer ‘ülke’ planı” kurgulanmış, günümüzde de değişik adlar altında sürüyor.

  • Barışçı yollarla vatanın kurtuluşu mümkün değilse, gizli örgüt

kuruluyor:”Ayyıldız Cemiyeti.” Çare tükenmez!

  • Anadolu’ya geçiş, üçüncü ve son plandı. Mustafa Kemal, önceleri isimsiz biri

olarak Anadolu’ya geçmek istemişti.

  • “Bir millet esirliğe düşünce o milletten olan herkes nasıl HİÇ olur?” Bunu

gören, yaşayan ve dillendiren Mustafa Kemal’i sevmek, tam bağımsızlığı sevmektir!

  • Anadolu, her zaman direnişten yana olmuştur!
  • Avrupa; İngiliz-Fransız-Alman çıkar çatışmalarıyla şekillenir hep!
  • Damat Ferit ile Vahdettin, “İngiliz mandası” için yanıp tutuşuyor…
  • “…kendi düşünce ve ruh yeteneklerinin kavrama sınırı bittikçe” Mustafa

Kemal’e “direnmeye ve karşı olmaya başlamış” yakın arkadaşlarıyla yürütülmüştür bu Ulu Kurtuluş Mücadelemiz…

  • Mustafa Kemal; sözcüğün tam anlamıyla bir stratejist, diplomat, kurmay,

planlamacı, hedefine ölümüne kilitlenmiş bir önderdir.

*****

Dr. Alev Coşkun’un ” Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 AY İşgal, Hüzün, Hazırlık”

adlı bu değerli incelemesi elinizin altında bulunması ve her zaman okunması gereken bir eserdir.

Ben bunu bilir, bunu söyler ve yazarım… Gerisi size kalmış!

________________

* Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 AY İşgal, Hüzün, Hazırlık, Alev Coşkun, Cumhuriyet Kitapları-İnceleme, 5. Baskı:Aralık-2008, İstanbul, 480 Sayfa.

Bakmadan Geçme