- Haberler
- SAĞDIÇ: NASIL BİR EĞİTİM NASIL BİR GELECEK İSTİYORUZ
SAĞDIÇ: NASIL BİR EĞİTİM NASIL BİR GELECEK İSTİYORUZ
Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube yöneticileri Kiraz&rsquoda bir araya geldi. Konak Merkez ilçeye bağlı Selçuk,...
Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube yöneticileri Kiraz’da bir araya geldi. Konak Merkez ilçeye bağlı Selçuk, Tire, Torbalı, Bayındır, Ödemiş, Beydağ ve Kiraz ilçe temsilcilikleri, Kiraz Koru Motel’de bir araya gelerek Türkiye’de ve eğitim sektöründe yaşanan sıkıntıları masaya yatırdılar. Toplantıya geçtiğimiz günlerde açığa alınan şube başkanı Bahri Akkan’ın yanı sıra genel örgütlenme sekreteri İsmail Şağdıç, şube ve ilçe temsilcilikleri yöneticileri katıldılar.
Toplantının açış konuşmasını yapan şube başkanı Bahri Akkan, açığa alınma gerekçesinin İzmir’deki basın açıklamaları ve ülkede devam eden savaşa karşı kullandığı barış dili olduğunu belirterek, “Biz Güneydoğu’da gelişen olaylara da hem yaşam hem de eğitim hakkı engellenmiş çocuklar açısından yaklaşıyoruz. Açığa alınmam tamamen baskı ve sindirme amaçlıdır. Sonuçlanmış bir dava söz konusu değil. Hukuka güvenmek istiyoruz” dedi.
Toplantı sonrası bir değerlendirme yapan genel merkez örgütlenme sekreteri İsmail Sağdıç da 1 haftadır İzmir’de olduğunu belirterek, “Laik ve demokratik bir eğitim için önemli bir kent olan İzmir’e önem veriyoruz. Yetki sürecine girilirken üye kampanyamız doğrultusunda İzmir’deki çalışmalara destek için geldim. Şube ve temsilciliklerimizin raporlarını alıyorum” dedi.
Sağdıç, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
BAŞKANLIK ZORLAMASI
“Siyasal iktidar, politikasını başkanlık üzerine oturtuyor. Son dönemde söyledikleri tek şey ´başkanlık olmazsa Türkiye’yi kaos ortamı sarar´ çerçevesinde. ‘Biz olmazsak terör artar’ diyorlar. Ülke yangın yerine dönmüş, şehirler yanmış yıkılmış. Bu durumdan daha kötü ne olabilir ki! Hukuksuzluğu hukuk haline getirmeye çalışıyorlar. Demokratik ve laik eğitimin en yılmaz savunucusu Eğitim Sen’i yıldırmaya üyelerini korkutmaya çalışıyorlar. Üyelerimizle ilgili onlarca dava açıp onları para cezaları ile korkutma telaşındalar. En temel hakkımız olan eylemlerimiz bile sorgulanır hale geldi.
CEZA ALAN MÜDÜR ÖDÜLLENDİRİLDİ
Hakkında herhangi bir ceza olmamasına rağmen şube başkanımız açığa alınırken, vekaleten Ödemiş Milli Eğitim Müdürlüğü görevini yürüten Murat İçel görevi kötüye kullanmaktan dolayı hapis cezası aldı. Biz bu cezanın gereği olarak müdürlük görevinden alınmasını beklerken, davanın sonuçlanmasının ardından asaleti onaylanarak adeta ödüllendirildi. Yine Ödemiş’te üyemiz olan halk eğitim müdürü, hakkında açılan uyduruk bir soruşturmadan ceza almazken görev yeri değişikliği ile cezalandırıldı. Fakat hem siyasi hem ticari faaliyetler yürütmekten dolayı hakkında açılan soruşturma sonucunda idari ceza alan bir başka eğitimci Halk Eğitim Müdürlüğü’ne atandı. Yani hukuk adeta hiçe sayıldı.
PARASIZ EĞİTİM DARBE ALDI
2002 yılında %2’ler düzeyinde olan özel okullaşma oranı 2016 yılında %20’lere çıktı. Yoksul halk çocuklarının, iyi okullarda eğitim alıp üniversitelere gidebilmeleri artık çok zor. Dershaneleri kaldıracağız diye yola çıktılar; şimdi okul kazanabilmek için veliler daha fazla para harcamak zorunda. Eskiden bir inek satarken şimdi iki inek parası bile yetmez hale geldi. Milli Eğitim sistemi sürekli bir yap-boz tahtası halinde. Bu sistemden sağlıklı bir sonuç çıkması imkansız.
EĞİTİM VAKIFLARA VE DİYANETE HAVALE
Öte yandan, milli eğitim diyanet ve vakıflarla yaptığı protokollerle eğitimi, dinsel kurumlara havale etmeye çalışıyor. Devlet öğrencilere yurt açacağına bu işi vakıflara havale etmeye devam ediyor. Kamu kaynakları bu vakıflara aktarılırken öğrenciler de ağabeylere ablalara teslim ediliyor. Vakıf yurtlarında ortaya çıkan taciz ve benzeri sorunlar yeni yeni ortaya çıkmaya başladı.
LAİK EĞİTİM
Eğitim sisteminin laik olmadığı ülkelerdeki sorunları biliyoruz. Bilimsel araştırmaların önünün kesilmediği, demokratik ve laik eğitim sistemi bir ülkenin ilerlemesi için olmazsa olmaz ilkelerdendir. Dindar ve kindar bir nesil yetiştirme uğruna bütün okulları imam hatipleştirmeye çalışan iktidar, ne yazık ki sorunların büyümesine neden olmaktadır. Yapılmak istenen, bir nesli cumhuriyetin evrensel değerlerinden uzaklaştırmaktır.
KEMALİZM’İ ORTADAN KALDIRMA
Yandaş sendika yöneticilerinin müfredat konusunda yaptıkları açıklamalar ortadadır. “Kemalizm’i ortadan kaldırma” istek ve arzusu ile hareket eden çevreler, amaçlarına ulaşabilmek için adım adım ilerlemektedir. Önümüzdeki hedefleri kız ve erkek öğrencilerin birlikte eğitim gördüğü karma eğitimdir. Eğitim Sen, mirasını devraldığı TÖS ve TÖB-DER’den bu yana Cumhuriyet’in çağdaşlaşma projesinin destekçisidir.
İŞ GÜVENCESİ
Hükümet, 657 sayılı devlet memurları yasasını değiştirerek tüm memurları sözleşmeli hale getirmek istemektedir. İş güvencesinin bulunmadığı ortamda ‘taşeron’ olarak bildiğimiz kölelik düzeni vardır. Eğitim-Sen tüm gücüyle kölelik sisteminin karşısında olacaktır. Taşeronu kaldırıyoruz aldatmacalarının özünde, tüm memurları taşerona geçirme arzusu yatmaktadır.
YETKİ SÜRECİ
Demokratik eğitimin en önemli savunucularından olan Eğitim Sen; ırkçı, mezhepçi ve din ağırlıklı eğitimin karşısındadır. Eğitim Sen’in savunduğu ilkeler evrensel ilkelerdir. Algı operasyonları ile sendikamızı karalamaya çalışanların asıl amacı sendikamızı güçsüz kılmak, dikensiz bir gül bahçesi yaratmaktır. Eğitimcilerin bu durumu göz önüne almasını ve mücadeleci bir sendikacılık anlayışını savunan Eğitim Sen´e üye olmalarını istiyoruz.´
Kerem Karamanlıoğlu
Bakmadan Geçme





