PARÇADAN BÜTÜNE

İstediklerin sana koşar adımla gelmez, sen koşmasan da ona doğru yürümelisin. Akışın içinde, akışa uyarak ritmini...

İstediklerin sana koşar adımla gelmez, sen koşmasan da ona doğru yürümelisin. Akışın içinde, akışa uyarak ritmini yerine göre arttırıp yerine göre düşürmelisin. Olduğun yerde bekleyerek istediklerini elde edemezsin. Eylem gerekli sana. “Kader gayrete aşıktır” diye bir söz okumuştum. Tabi gayret de gücümüz nispetinde. Çabamız zihinsel, bedensel ve ruhsal açıdan olumsuz etkilememeli bizi.

Gayret, gayret, gayret…

Gerçekten gayret edenin önünden engeller de kalkıyor gibi. Gayretimiz nispetinde yol alıyoruz. Önce niyetlendiğimiz bir işe başlamaya gayret ediyoruz. Düşünsel anlamda var olan eyleme dökülmedikçe anlam kazanmıyor zira. Yazıyorsak eğer, var olan düşüncelerimizi, yazıya dökmedikçe, bir iş için planlar yaptıysak zihnimizde onunla ilgili harekete geçmedikçe bunlardan kimsenin de haberi olmuyor ne yazık ki. Biriktirdiklerimiz ve onlarla inşa etmeye çalıştıklarımız zihin ambarında çürümeden kullanılmalı. Atalet var olanı yok ediyor, eylemsizlik de.

“İlerlemenin sırrı başlamaktan geçer” diyor Mark Twain. “Hadi başlayalım” dediğimiz anda motivasyon yükseliyor ve ilerlemenin ön şartı gerçekleşiyor. Ve bir adım da olsa öteye taşıyabilmek düşüncemizi beraberinde ümidi, ümit başarabileceğimize olan inancımızı, inanç gayretimizi arttırıyor, perçinliyor. Ve elbette istediğimize ulaşabilmenin hazzı da semeresi oluyor işin.

“Hadi başlayalım” ne güzel bir güdüleyici. Her ne yapmayı planlıyorsak planlayalım gözümüzde büyütmeden. İşin ucundan tutabiliyorsak gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Tabi planlamalarımız çok çok uzun sürüp bizi yorucu bir boyuta taşınmadıysa. Bazen yapacakları düşünüp düşünüp harekete geçmemek çok yıpratıcı olabiliyor. Bütünü düşünüp gözde büyütmek işi zora sokabiliyor. Parçalar bütünü oluşturduğuna göre bütüne ulaşmak için yapılan planlamayı da parça parça yapmak işi kolaylaştıracaktır.

 

Bakmadan Geçme