Param olsa…

Başlığa bakıp da aldanmayın veya 'hadi canım sen de!' demeyin… Elbette, ailemin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar param...

Haber

Başlığa bakıp da aldanmayın veya “hadi canım sen de!” demeyin…

Elbette, ailemin ihtiyaçlarını karşılayacak kadar param ve gerekli birikimim var. Ülke geneline baktığımda eski deyimle ‘orta direk’ bandında bir yaşam tarzım olduğunu beni tanıyanlar tahmin edebilirler.

Aç değilim açıkta değilim…

Param olsa derken ‘yatırım’ amacıyla fazladan yani sermaye niyetine parası olanlar adına ‘param olsa’ dedim başlıkta.

Yine başlıktaki şartı yineleyelim: Param olsa…

Önümdeki seçenekleri sıralayayım.

1- Paramı sermaye yapıp yatırıma yönelirim. Yani bir şeyler üretmek için yatırım yaparım. Artı değer üretebilmek, benimle birlikte başka insanlara para kazandırabilecek işlere yönelirim.

Peki bunlar ne olabilir? Tarla alır, ziraat yaparım ya da hayvancılığa yönelirim veya fabrika kurarım. En olmadı mağaza açar, esnaflık yaparım…

2- Gayrimenkul olarak adlandırılan taşınmaz mal mülk edinirim. Yani ev, araç vs. alır, kenara koyarım…

3- İlk iki maddede saydıklarıma yetecek kadar param yoksa veya bunları güvenilir bulmuyorsam bankaya atar, faiz gelirine yatırım yaparım.

4- Bunlar da olmuyorsa döviz veya altın cinsinden maden alıp kasaya koyarım.

5- Borsa veya bitcoin gibi sanal ilişkilere kafam yatmaz…

Ben, ekonominin kitabını yazmadım. Bu işten anladığımı da iddia edemem. Doğrusunu söylemek gerekirse bu saydıklarım arasında benim aklım, cebimdeki parayı işime yarayacak gayrimenkule yatırırım.

Belki içinizde ‘sen bu işten anlamıyorsun’ deyip de başka yatırım alanları sayabilirsiniz. Bir edebiyatçı olarak benim aklım ancak bu kadar çalışıyor.

**

Geçenlerde bir haber dikkatimi çekti. Haberde bir yanlışlık yoksa Dolar ve Euro gibi döviz ve altına en çok yatırım yapan bölge, İç Anadolu bölgesi imiş. “Ee ne var bunda?” diyebilirsiniz belki ama İç Anadolu Bölgemiz, muhafazakar ve milliyetçi oy tabanı ile bilinen bir bölgedir bildiğiniz gibi. Hani döviz, dış güçler, faiz de haram ya! Burada yorumu size bırakarak yine benim kıt ekonomi bilgisi ile yaptığım yoruma dönelim.

Kim ne derse desin ‘param olsa’ ben de en çok gelir getiren yatırıma yönelirim.

Bilmem bir şey anlatabildim mi!

**

Gelelim şimdi “Döviz bizim için neden önemli?” sorusuna. Eğer dışarıdan mal veya hammadde satın almıyorsak, yurt içinde yaptırdığımız büyük ölçekli yatırımlarda dövize endeksli borçlanmıyorsak… Eğer dış güçlere döviz endeksli geçiş ve kullanım garantisi vermiyorsak…

Evet, o zaman ‘bize ne dövizden’ diyebiliriz…

**

Evet, ben edebiyat okudum ama altı yıl boyunca İktisat Fakültesi’nin önünden geçip öğlen yemeği için, İstanbul Boğazı ve Haliç manzaralı üniversite yemekhanesinde öğlen yemeği için sıraya girdim.

Ve o yemekhanede rostonun çıktığı cuma günleri yapılan yemek boykotlarına katıldım… Ve o boykotlarda yemeklere bolca tuz koyduğum için okuldan uzaklaştırma cezası aldım ve çok param olmadığı için öğlenden önce yemek boykotu yaparken öğlenden sonra yine sıraya girip üniversitenin ucuz yemeğini kaçırmadım.

Bakmadan Geçme