Onlar var
Doğukan, Mert, Sezer, Ömer, Veli ve Ahmet. Genç onlar, pırıl pırıl. Umut, yarın, gelecek. Güzel bir...
Doğukan,
Mert,
Sezer,
Ömer,
Veli ve Ahmet.
Genç onlar, pırıl pırıl.
Umut, yarın, gelecek.
Güzel bir gelecek hayalinin yapıtaşları.
Umut. Çokça umut.
“Ne anlatayım?” diye soruyorum hepsine.
Mert, “Çocuk istismarını anlatın” diyor. “Çocuklar ne kadar mutlu, yara almadan büyürse gelecekte o denli güçlü kuvvetli olurlar” diye ekliyor. Doğru söze ne denir ki.
Çocuklar konusunda duyarlı, çok duyarlı olmalıyız toplum olarak.
Mert; naif, duygulu, hassas, ince bir genç. Az önce söylediklerine bir küçük ilave yapıyor az düşünüp.
“Kadın cinayetlerini anlatın” diyor. Belli ki gördüklerinden, duyduklarından, okuduklarından çokça etkilenmiş. Canı yanıyor.
Doğukan, “Çok karamsar konular bunlar” diyor Mert’e. Daha çok güzelliklerden söz etmeli insan. Umut veren şeylerden. İnsana heyecan veren.
“Gençlerin kötü alışkanlıklarını anlatmalı” diye devam ediyor. Nedir bunlar? Sıralıyor.
Sigara, alkol, uyuşturucu. Bir de küfürlü konuşmalar.
Gençlerin bu farkındalıkları, mutlu ediyor beni. Yanlış eden şeyleri tespit edebilmeleri, bu konularda duyarlı olmaları.
Sezer, “Maddi yetersizlikler, gençler için ciddi bir sorun” diyor. Belki bir iki saat çalışarak gençlerin harçlıklarını çıkarabilecekleri işler olmalı. İş yeri sahipleri de sahiplenmeli gençleri bir parça.
Ömer, başka bir konuya dikkat çekiyor. Anne babalar ya çok başıboş bırakıyorlar evlatlarını ya da gereğinden fazla ellerinden tutuyorlar. Oysa bunun bir orta yolu olmalı. Ne çok tepesine dikilip kalmalı ne de uzaktan bir yabancı gibi bakmalı çocuğuna.
Veli, aile içindeki geçimsizliklerin en çok çocukları yaraladığını söylüyor. Kavgalar, gürültüler arasında çocukların kaybolup gittiğini.
Ahmet, gençlere yeterince güvenilmediğinden şikayet ediyor. Bize inanmıyorlar. Çoğu kez düşüncelerimizi sonuna kadar söyleme fırsatı bile vermeden itiraz ediyorlar. Ve istiyorlar ki biz de beceriksiz olduğumuza inanalım.
“Oysa biz, güzel şeyler üretebiliriz. Arada belki yanlış yaptığımız, yanıldığımız da olacaktır. Kim yanılmıyor hata yapmıyor ki. Destek” diyor. Destek. “Belki elden bir şeyler gelmeyebilir ama her zaman dilden bir şeyler gelmeli” diyerek tamamlıyor sözünü.
Arada bir hiç olmazsa dinlemeli gençleri.
Ne diyorlar?
Ne düşünüyorlar?
Ne hissediyorlar?
Onlar var. Gerçekten varlar. Ve biz, bu güzel varlıkların farkında olmalıyız her zaman.
Sevgi, umut ve dostlukla.
Bakmadan Geçme





