Öğretmenlerin seminer mesaisi başladı

Okullarda 2018-2019 eğitim-öğretim yılı için çalan son zilin ardından bu kez öğretmenler için Yıl Sonu Mesleki Çalışma Programı kapsamındaki seminer dönemi başladı.

Tüm yurtta olduğu gibi Ödemiş’te de öğretmenlerin mesaisi seminer dönemi ile devam ediyor. Seminer döneminin ilk gününde Ödemişli öğretmenler çalışmalarına Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, EBA üzerinden yaptığı konuşmayı dinleyerek başladı. 

Öğretmenlere seslenen Bakan Selçuk, “Mesleki eğitim çalışmalarımızı başlattığımız bu sabah ben de sizler gibi bir öğretmenler odasındayım. Benim de önümde bir çay bardağı var çünkü seminer dönemi dediğimiz bu dönem için yıllarca öğretmenlerin çay içip oturdukları günler dediler. Bunu ben zaman zaman karşımıza çıkan o garip etiketlemelerden biri olarak görüyorum. İstedim ki mesleki eğitim dönemimizde bu etiketi de gözden geçirelim. Gerçekten işe yarayan bir eğitim dönemi yaşayalım. Çayımızı da içiyoruz, işimizi de yapıyoruz diyelim.

Göreve başladığımdan bu yana pek çok okulda sayısız öğretmen arkadaşlarımla bir araya geldim. Hedeflerimizi gelmek istediğimiz noktayı ve 2023 Eğitim Vizyonu’nu anlatırken hep aynı yeri işaret ettim. Biz öğretmenleri merkeze alan bir bakış açısıyla yer alacağız dedim. Çünkü bir öğretmene fırsat verilirse hangi kapıları açabileceğini, öğrencilerini, sınıfını hatta okulunu nerelere götürebileceğini biliyorum. Benim bu konuda sizlere olan inancım sonsuz. Bunun yerini bulabilmesi için yapmamız gereken çalımalar var. Bunlardan bir tanesi hizmet içi eğitim ve gelişim çalışmalarının kapsamı. Seminer dönemini zorunlu olarak vakit geçirilen zaman dilimi olmaktan çıkartıp, öğretmenin gerçekten kendini geliştirebileceği, keyifli vakit geçirebileceği, bir değerli zamana dönüştürelim istedik. Bu hemen olabilecek bir şey değil ama yolumuz belli. Fizibilitelerimiz hazır” dedi.

‘SÖZDE DEĞİL ÖZDE ÇÖZÜM’

Haziran 2019 seminer dönemi çerçevesinde Ödemiş’teki okullarda Eğitim-Sen temsilcileri de 2018-2019 eğitim-öğretim yılının değerlendirmelerinde bulundular.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Az sonra hep beraber Milli Eğitim Bakanı’nı dinleyeceğiz. Sayın Bakan, çok büyük olasılıkla, sorunlarımıza ve taleplerimize çok değinmeden, öğretmenlik mesleğinin ne kadar önemli ve değerli olduğundan söz edecek. Bu yıl çokça duyduğumuz, ‘Bir eğitim sistemi ancak öğretmenleri kadar ileridir.’ cümlesini yeniden işitmemiz mümkün.

Bizler, sözde değil gerçekten öğretmenlere ve öğretmenlik mesleğine değer verilmesini istiyoruz. Öğretmenlik mesleğinin statüsünün geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Ekonomik ve özlük sorunlarımızın acilen çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Başarılı ve başarısız öğretmen olarak ayrıştırılmak istemiyoruz. Öğretmenlere dönük, son dönemde iyice artan, şiddetin engellenmesi için gerçekçi ve geçerli önlemler alınması gerektiğini düşünüyor ve bu sorunun acilen çözülmesi için kamuoyunu sürekli uyarıyoruz.

Değerli arkadaşlar, sayın bakan bize seslenmeden gelin biz ona hep beraber taleplerimizi iletelim ve bu konularla ilgili neler yapacaklarını soralım:

Biz Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmenler olarak;

Sözleşmeli, ücretli öğretmen olmaz. Tüm öğretmenlerin kadrolu istihdam edilmesi gerekir. Tüm eğitim emekçilerinin ek göstergesi 3600’e yükseltilmelidir. Eğitime hazırlık ödeneği ayrımsız tüm eğitim emekçilerine yılda iki defa, bir maaş tutarında ödenmelidir. Ek dersler için ödenen ücret artırılmalıdır. İş güvencemizi ortadan kaldıracak, çalışma koşullarımızı ağırlaştıracak ve öğretmeni uygulayıcı konumuna indirecek bir meslek kanununu kabul etmiyoruz. Öğretmenleri başarılı-başarısız olarak ayrıştıran Öğretmenler Günü Genelgesi geri çekilmelidir.”

Seminer çalışmaları ay sonunda sona erecek.

Başar Uçar