• Haberler
  • ÖDEMİŞTE TÜRKİYENİN GELECEĞİ PANELİ YAPILDI

ÖDEMİŞTE TÜRKİYENİN GELECEĞİ PANELİ YAPILDI

&ldquoBİRLEŞİK HAZİRAN&rsquoA OMUZ VER&rdquo  2013 yılının Haziran ayında tüm Türkiye&rsquode etkisini gösteren Gezi Parkı eylemlerinin ardından...

“BİRLEŞİK HAZİRAN’A OMUZ VER”

 2013 yılının Haziran ayında tüm Türkiye’de etkisini gösteren Gezi Parkı eylemlerinin ardından adını duyuran Birleşik Haziran Hareketi Ödemiş’te panel düzenledi.

Ödemiş Belediyesi Kültür Merkezinde “Türkiye’nin Geleceği” başlıklı panel ve imza gününe panelist olarak CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı, araştırmacı gazeteci İsmail Saymaz ve gazeteci Yeşim Yavuzer katıldı.

Yaklaşık 200 kişinin izlediği panele CHP Ödemiş İlçe Başkanı Nazan Dönmez, Beydağ İlçe Başkanı Feridun Yılmazlar, Ödemiş Baro Temsilcisi Av. Erdem Boyacı, Eğitim Sen Ödemiş Temsilcisi Selim Şahan, ÇYDD Ödemiş Temsilcisi Ömer Akşahan, ADD şube başkanı Havva Pakçan ve Ödemişliler katıldı.

 

“HAZİRAN ÖDEMİŞ’E OMUZ VERİN”

Açılış konuşmasını yapan Haziran Hareketi Ödemiş temsilcisi Cengiz Özen şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi Türkiye’de birileri Dinden ve Kindar bir nesilden bahsetti. Ardından eğitimde 4+4+4  sistemi ile ayrışmalar yaşandı. Kadınların kaç çocuk doğuracağına ilişkin bile açıklamalar yapıldı. Doğayı talan etme, ağaçları kesip yerine AVM’ler yapma, sosyal, hukuksal, düşünce özgürlüklerine gelen baskıların ardından toplumda ‘birlikte hareket etme’ isteği belirdi. Muktedir ilke kez bu kadar korktu. Daha sonra bu hareketten Birleşik Haziran Hareketi oluştu ve bizler de bu hareketi Ödemiş’te büyütme girişiminde bulunduk. Bu oluşuma omuz verin; destekleyin. Burası partiler üzeri bir örgütlenmedir. Doğayı, insan hak ve özgürlüklerini, adaleti, özgürlükleri savunan bir harekettir. Birlikte olalım omuz verelim başarılı olalım.

Ayrıca son zamanlarda Artvin’de doğaseverlerin haykırışı var. Artvin’deki doğayı yok etme girişimleri sürüyor 20 yıldır o bölgemizde mücadele ve direniş var. Artvin’in doğası için direnen insanlara da buradan selam olsun.”

 

“GÜVENLİK SORUNU VAR”

CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı da şunları ifade etti: “Bugün maalesef Türkiye’nin her yerinde güvenlik sorunu ile karşı karşıyayız. Ankara’nın göbeğinde ikinci kez patlama oldu hala acısı sımsıcak duruyor. Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara’da saldırılar gerçekleşti. Acılar ve yok edişler bitmiyor. Her gün şehit haberleri ile sarsılıyoruz. Etrafımız savaşlarla dolup taştı. Türkiye’nin geriye dönük tarihine baktığımızda çok büyük acılar, yüzleşemediğimiz sayısızca katliamlar dolu. Bizler her ne kadar her zaman bu acıları, yok edişleri yaşamayalım desek çabalasak da bugün geldiğimiz nokta maalesef bu şekilde.

 

“HİÇBİR İKTİDAR DÖNEMİNDE BU KADAR OLAY YAŞANMAMIŞTI”

Hiçbir iktidar döneminde bu kadar olaylar yaşanmamıştı. Türkiye’nin geleceği ne olacak derken şunlar yaşanıyor. Demokrasinin yok edilmesi, rejimin değiştirilmesi, tek adam yönetimine geçilmesi yani kendilerine göre başkanlık sistemine geçilmesi yaşanıyor. 13 yıldır iktidarda olan AKP toplumun tüm kesimlerini farklı yönlerden baskı altına almış, ‘yetmez ama evet’ taraftarları yaratarak bazı muhalif kesimler de kafa kola almıştır. Şu anda başkanlık dayatması ile karşı karşıyayız.  Artvin’de yaşanan direnişe destek vermek için demokrasinin beşiği İzmir’de Alsancak’ta gençlerimiz gözaltına alınmıştır.”

 

“CHP OLARAK İLK GÜNDEN SÖYLEMİŞTİK”

“Dış politika sorunlu. Yurtta Sulh, Dünyada Sulh ilkesi ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanet ettiği bu güzel ülkemizin bugün hiçbir komşusu kalmamıştır. İçte de evlatlarımız birbirine düşman ettirilmekte, doğa katliamları yaşanmaktadır. Kurulamayan bir barış süreci adı altında kürt sorunu çözümü artık geriye dönülemez bir yola girmiştir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak daha ilk günden bu sorunun böyle çözülemeyeceğini söylemiştik.

Kürk sorunu karşısında da biz parti olarak  parlamento çatısı altında şeffaf, samimi, danışma kurulu ve oluşacak komisyon ile konuşarak bir yere varılacağını söylemiştik. Ama iktidarın ikbali için önerileri yok sayılıyor, görüşmeleri parlamento ve vatandaşlardan gizleyerek parlamento devre dışı bırakılıyor. Bugün Kürk sorunu geri dönülmez bir çözümsüzlük yoluna girmiştir. CHP olarak, buraya gelineceği konusunda uyardık ama dinlemediler.

Gezi direnişinin ardından Birleşik Haziran Hareketinin oluşmasında İstanbul’da görev almıştım. Solun sosyal demokrasinin gelişmesi için örgütlenmeler yaptık.

 

“GERÇEKÇİ DEMOKRASİYİ İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ”

Gerçekçi demokrasiyi inşa etmek zorundayız. İleri demokrasi denilen yok edişlerle, ben varsam olur, bana biat edeceksin, doğayı istediğimi yaparım, rant, talan, biat kültürü, mezhepçi, gerici, yoz bir kültür düşüncesi ile dolu bu şekilde yola çıkmak istenmektedir. Kurtuluşun yolu gerçek demokrasi, cumhuriyetin değerlerine sahiplenmek, laiklik ve sosyal hukuk devleti olmaktan geçmektedir.

 

“BAŞKANLIK SİSTEMİ ALT YAPISI!”

7 Haziran’dan sonra iktidar muhalefetin güçlenmesinden korktu. Suruç ile başlayan şiddet ortamı ve anti demokratik uygulamalar sonucunda 1 Kasım’a gelindi. Vatandaş adeta ‘Oyumuzu verelim de sussun’ dedi. İstikrar olsun, sürsün, çoğulcu demokrasi olmasın diyerek şiddet, baskı, toplumsal ayrıştırma, yarılma gibi unsurlarla %10’luk oy artışı AKP’ye can simidi gibi geldi. 1 Kasım’dan bu yana ise artarak devam eden toplumsal yarılma ve şiddet bu seferde başkanlık sisteminin alt yapısıdır.”

 

“HAKLARIN HEPSİ YAŞAM HAKKDIR”

Milletvekilinden sonra konuşan araştırmacı gazeteci İsmail Saymaz da hakların en önemlisinin yaşam hakkı olduğunu belirtti. Saymaz şunları söyledi: “Hakların hepsi yaşam hakkıdır. Türkiye’de yaşam hakkı tehlike altındadır. Yaşanan olaylar ve şiddet dün, bugün olduğu gibi yarında cenazeler kaldıracağımız işaret ediyor. Ankara’da bakanlıkların ve TSK’nın olduğu yerde bomba patlıyor birçok kimsenin yaşam hakkı elinden alınıyor.”

 

“7 HAZİRAN ÖNCESİ!”

7 Haziran öncesi HDP Türkiye partisi olma iddiası ile Türkiye genelinde birçok kesimden oy alarak barajı geçti ve güçlü bir şekilde temsili yet hakkı kazandı. Daha sonra Türkiye’de siyasi iklim değişti çözüm süreci rafa kaldırıldı AKP-HDP hattı gerildi hatta Cumhurbaşkanı meydanlarda propaganda yaptı. Adana, Mersin’de bombalar patladı. Suruç’ta patlayan bomba, Ceylanpınar’da polislerimizin şehit edilmesi derken o günden bu yana Türkiye’de oluk oluk kan aktı.

 

“ÇÖZÜM SÜRECİ!”

Çözüm süreci aslında doğru idi fakat Adalet ve Kalkınma Partisi bu süreci kendi geleceği için yürütmüş. ‘70 yıllık cumhuriyetin kirini biz temizliyoruz’ derken geçen bu süreçte MHP’nin bile hesaplayamadığı milliyetçi politikalar sergilendi. PKK da bu yaşanan 3 yıllık süreçte şehirlere sığınaklar yapmak, yığınaklar yaparak geçirmiş. Aslında bu çözüm sürecinin iki gücün savaşının hazırlığı olduğunu yeni gördük çok acımasız bir süreç.

 

“7 HAZİRAN’DA ÇOĞULCU DEMOKRASİ ÜLKENİN ELİNDEN ALINDI”

7 Haziran’da çoğulcu demokrasi ülkemizin elinden alındı ve tek başına AKP’de toplandı şimdi de başkanlık sistemi için ikna edileceğiz. Şiddet ise bu gidişe su taşıyor. 13 yıllık iktidar her seferinde Ergenekoncular, darbeciler, teröristler diyerek halkı korkuttu ve sürükledi. Hedefte iki muhalefet partisini baraj altına bırakmak ve başkanlık sistemi var.

Siyasette 4 farklı anlayış var. Sunni Türklerle Kürtler, CHP, MHP ve HDP… Kızgın Türkler MHP, bir de kızgın kürtler HDP var. Kürt sorunu şiddet ile çözülmez, sorunlar demokratik yolla çözülür. Türk’ün hayatına rağmen kürt, kürdün hayatına rağmen Türk mutlu olmamalıdır. Kimlik siyasetinden vazgeçilmelidir.

 

“HAK, DEMOKRASİ İLE ARANMALI”

Toplumun yazma, düşünce özgürlüğü kurşun sesleri arasında kaybolmaktadır. Her şey gibi haklarda demokrasi ile aranmalıdır. Bugüne kadar yaşanan şiddette 195 sivil ölmüştür bizler toplum olarak, gazeteciler olarak sorgulayamaz soramaz hale geldik. Şiddet yüzünden tutuklananlar da var. Cumhurbaşkanına hakaretten 1300 dava açılmıştır, onlarca insan gözaltına alınmıştır.

Tüm bu olan bitene baktığımızda birleşmek önemlidir, omuz vermek önemlidir. Onun için Birleşik Haziran Hareketini önemsiyorum. Türkiye’de sosyal demokratlar ile sosyalistler daha fazla sorumluluk almalıdırlar. Kurtuluşumuz Kürtlerle Türklerin birlikte demokratik, laik ve hukuk devleti için olmalıdır.”

Mesleğe yeni başladığın ifade eden Gazeteci Yeşim Yavuzer ise İzmir yerel basının da yerel yönetimleri, sendikaları ve projelerini takip ettiğini söyledi. Yaşanan baskılardan dolayı gazetelerin istediği yayını yapamadığını, muhabirlerin çalıştırılmadığını söyledi. Yavuzer, iktidar yandaşlığının şu an piyasa yaptığını iddia etti.

Panel son olarak katılımcılardan yazılı olarak gelen sorular ile devam etti.

Birçok soruya cevaplayan Zeynep Altıok Akatlı’ya gelen CHP’de bir milletvekilinin Mustafa Kemal Atatürk resmini indirdiği iddiası ile ilgili soruya ise Altıok, şöyle cevapladı:

 

“CHPYİ YIPRATMA GİRİŞİMİDİR”

 “Gazi Mustafa Kemal Atatürk partimizin ve ülkemizin kurucusudur. Onun ortaya koyduğu ilke ve devrimleri partimiz ve onun mensupları sonuna kadar savunmakta ve sahip çıkmaktadır. Bu yaşanan durum

Bakmadan Geçme