Ödemiş'te 'İnce' coşku

24 Haziran'daki Cumhurbaşkanlığı Seçimi'yle ilgili çalışmalarını sürdüren Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, dün öğlen saatlerinde Ödemiş'e gelerek...

24 Haziran’daki Cumhurbaşkanlığı Seçimi’yle ilgili çalışmalarını sürdüren Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, dün öğlen saatlerinde Ödemiş’e gelerek Mezarbaşı mevkiinde seçim otobüsünden vatandaşlara seslendi.

Ödemiş’e İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte gelen İnce, “Bereketli  toprakların güzel insanları! Nasılsınız, iyi misiniz? Erdoğan’la anlaşamadığımız bir konu var. Erdoğan diyor ki, ‘Ben yerli otomobil yapacağım.’ Muharrem İnce buna karşı çıkıyor. Bir otomobili yapmak, iki otomobili yapan robotu yapmak, üç otomobili yapan robotun yazılımını yapmak. Artık teknoloji değişti. Artık o işler öyle değil. ‘Sen çağın gerisinde kalmışsın, yanlış yapıyorsun’ diyor. Yine anlaşamadığımız bir şey var. İki kilometre çapında beş tane AVM var. Bir AVM, 500 bin dolar. Yani sen, AVM’den 10 liraya alacağın gömleği 50 liraya alıyorsun. Bugün 400 bin dolara 20 tane fabrika kurulur. Bu kadar verilen paraya fabrika kurulsa daha iyi değil mi? Avrupa’da 50 kilometrede bir benzin istasyonu var. Bizde ise 10 kilometrede bir benzin istasyonu var. İki tane benzin istasyonu kursak 40 milyon dolar artar” dedi.

“Atatürk’ün adını silmek için stadyum yaptılar”

Son dönemde yapılan yeni stadyumlara da değinen CHP’li Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce, “AK Parti döneminde 265 tane stadyum yaptılar. Stadyum mu gerekli, fabrika mı gerekli? Fabrika gerekli!  Statlardan Atatürk’ün ismini silmek için yenilerini yaptı. Çünkü önceki statların çoğunluğunda Atatürk ismi vardı. Stat, haftada sadece iki saat çalışıyor. Fabrika ise 24 saat çalışıyor. İşte Erdoğan ile İnce arasındaki fark budur. Erdoğan diyor ki ‘Tüketim’, Erdoğan diyor ki ‘Kanal İstanbul’ yani kepçeleri gönderip İstanbul’u boydan boya yaracakmış. İmar gelecek, rant gelecek, avanta gelecek, mama gelecek. İnce diyor ki, ‘Ben de ülkeme yatırım diyince bacası tüten fabrika istiyorum.’

“Marka üretmemiz lazım”

Cumhurbaşkanı Adayı İnce, konuşmasının devamında, “Ben yerli tohumlarımızı, yerli ırklarımızı geliştirelim diyorum. Şu an tohumları İsrail’den alıyoruz. Erdoğan, ‘Otomobil’ diyor, ben diyorum ki ‘Elektrikli otomobil.’ Bakın farklarımız bunlar. Mazota gelecek olursak. Çiftçiye mazotu 3 liraya vereceğiz. Tarım Bakanı çıktı dedi ki, ‘Biz mazotu 3 liraya veriyoruz. Muharrem İnce’nin haberi yok.’ Ben de geçen gün Uşak’ta bindim traktöre, Çek dedim benzinliğe. ‘Depoyu doldur’ dedim, doldurdu. Hesabı ödeyeceğim, bir baktım 5.72 TL mazot! Tarım Bakanı’nın adı Fakıbaba, milletin adı fakir baba. Peki biz ne yapacağız? Erdoğan’la İnce arasındaki fark ne? O saman ithal edecek, ben yerli ırkları geliştireceğim, köylüyü destekleyeceğim. O ‘Domates satalım’ diyecek, ben diyeceğim ki ‘Hayır! Domatesi satarsak ucuza satarız. Tarıma dayalı sanayi kurmamız lazım yani marka üretmemiz lazım.  Domates satmayacağız. Ya salça ya da ketçap satacağız. İşleyerek satacağız.’

“Ham maddeyi bizden alıp ürünü bize satıyorlar”

Erdoğan, ‘Zeytin satıyorum’ diyor. Yazık. Allah’ın izni, milletin de isteğiyle cumhurbaşkanı olduğumda bir tane zeytin satmayacağız. Ne yapacağız biliyor musunuz? Zeytin yağında marka yapacağız, zeytin yağı satacağız. Türkiye’de tekstil var mı? En güzel elbiseler Türkiye’de dikiliyor. İtalyanlar geliyor, Türkiye’de diktiriyor. Sonra alıp gidiyorlar İtalya’ya, kendi markasını basıyorlar. 20 katı fiyatla bize satıyorlar. Olmaz! Bu fason çalışma olmaz. Türkiye televizyon üretiyor mu, üretiyor. Bir televizyondan 10 Euro para kazanıyoruz. Türkiye otomobil üretiyor mu, üretiyor ama Türkiye, otomobilden para kazanamıyor. Bir otomobilden 100 Euro kazanıyoruz. Yani boşa kürek çekiyoruz boşa! Neden boşa kürek çekiyoruz? Çünkü bizim markamız yok. Marka olmayınca boşa çalışıyorsun. Marka üreteceğiz marka!

Gençlere burs müjdesi

Gençler, evlatlarım, öğrenciler! Markada olmayan arkada olur. Sizi iyi yetiştireceğiz. Çağınızı bileceksiniz, size dil öğreteceğiz. Her sene 10 bin öğrenciyi yurt dışına göndereceğiz. Bir şey daha söyleyeyim. 19 Mayıs’ta 500 lira gençlik bursu, 29 Ekim’de 500 lira cumhuriyet bursu. Bu parayı size devlet verecek. Şu anda fakire fukarayı verilen parayı Erdoğan mı veriyor, AK Parti mi veriyor? Benim dönemimde fakire fukaraya ben değil, CHP değil, devlet verecektir.

“Yoksulluk, kaderimiz olamaz”

Arkadaşlar! Biz hep birlikte bu ülkeyi ayağa kaldıracağız. Yoksulluk bizin kaderimiz olamaz, yırtıp atacağız. Bunu gençlerle birlikte yapacağız. Meydanlarda ‘Üretim’ diyeceğiz. Çalışan 100 kişiden 32’si kadın. Biz bunu 50’ye çıkaracağız. Bunun için öncelikle her mahalleye kreş açacağız. Ev kadınlarını çalışan statüsüne sokacağız. Bir konu var ki içime dert olan bir konu, hazmedemediğim bir konu. Erdoğan dedi ki, ‘3-5 çocuk yapın, normal doğum yapın.’ Ben de diyorum ki, ‘Benim görevim, çocuk sayısını belirlemek değil.’ Çocuk bezinden %18 KDV alınıyor. Çocuğun donundan %18 vergi alan devlet olmaz.  Ben bunu indireceğim. Türkiye’yi nasıl kalkındıracağız? Çok basit, üç B ile! Barışacağız, büyüyeceğiz, bölüşeceğiz. Bu nasıl mı olacak? Artık devlet tasarruf yapacak. Nasıl mı? 40 milyar dolar Suriyelilere harcamayacağım. 2 milyar dolara saray yaptırmayacağım. O saraya 2 milyar dolar para gitti, eğer o paraya konut yapılsaydı 100 bin konut yapardı. Bu bereketli topraklardan fışkırtacağız bereketi, bunu başaracağız. Bir çivi, bir nalı kurtarır. Bir nal, atı kurtarır. Bir at, bir yiğidi kurtarır. Bir yiğit, memleketi kurtarır” ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Muharrem İnce, miting alanından vatandaşların sevgi gösterileriyle ayrıldı.

Haber: Turgay KONURALP

Bakmadan Geçme