Ödemişlinin teveccühüyle yeniden aday oldum

  Belediye Başkanlığı dönemindeki çalışmalarına vurgu yapan Bekir Keskin, başkanlık döneminin halk tarafından özlenen bir dönem...

 

Belediye Başkanlığı dönemindeki çalışmalarına vurgu yapan Bekir Keskin, başkanlık döneminin halk tarafından özlenen bir dönem olduğunu, yaptığı çalışmaların hep güzel hatırlandığını ve o döneme bir özlem olduğunu dile getirdi. Büyükşehir Belediye Yasasının tam irdelenmeden uygulamaya konulduğunu söyleyen Keskin Ödemiş’in üreterek ancak ayakta durabileceğini bundan dolayı da yeniden seçilmesi durumunda üretime önem vereceğini dile getirdi.

Bekir Keskin kimdir?

Ödemişliyim, İstiklal okulu mezunuyum. İzmir Maarif Kolejinde okudum. ODTÜ Elektrik Mühendisliği mezunuyum. Meslek hayatıma yurtdışında başladım. İlk önce Arabistan’da 4 sene boyunca. Sonra Ödemiş’te elektrik mühendisliği yaptım. Yine yurt dışı projelerinde çalıştım. Özellikle de Türkiye’nin doğusunda ki ülkelerde yer aldım. Irak, Suriye, İran gibi ülkelerde.

Projeler gereği batı ülkelerinde de gerek Avrupa, gerek Amerikan firmalarıyla ilişkilerim oldu. Meslek hayatım yurt dışı projeler ağırlıklı olmak üzere geçti. 2009’da Belediye başkanı adayı olduğum dönemde de Romanya’da çalışıyordum izin alıp geldim ve Ödemiş Belediye başkanlığı öyle başladı.

Ödemiş’te 5 yıl Başkanlık yaptınız, neden tekrar aday oldunuz?

Partimizde güzel bir değişim oldu. Geçmiş dönemlerde, gerek belediye başkanları, gerek milletvekili adayları, Ankara’da 3-4 kişilik bir ekip tarafından saptanıyordu. Ödemiş’te de bir saçmalıkla karşı karşıya kaldık. Önce Cumhur Şener arkadaşımız açıklandı 16 gün aday olarak dolaştı ancak ondan sonra değişti. Bu Demokratik bir ülkede kolayca, hazmedilecek bir olay da değil. Bu dönem halkın takdirini kazanmış, ayrıca parti içinde de, partililerin de beğendiği, sevdiği, iş yapacağına inandığı arkadaşların öne çıkacağı bir dönem olarak ortaya çıktı. Ona güvenerek de partimiz Ankara’da kim kime yakınsa onun kanalıyla başkan adayı olmayacağına inanarak, ben de Ödemişlilerin benim dönemde yapılanları yeni yeni hatırlayıp öne çıkardıkları için. Yoğun bir şekilde o günleri özledikleri için ben de o yüzden aday oldum.

Büyükşehir yasası ile beraber seçimi kaybetmiştiniz, bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

2014 seçimlerinde Ödemiş ilçe içinde ben öndeydim, köyleri de dahil ettiğimiz de, küçük bir farkla kaybettim. Aslında biz, Büyükşehir yasasını ayrıntılı olarak tartışmadık ülke bazında. Bu yasa İzmir’i ele alırsak, uygun ve yerel yönetimleri, köylerle beraber kentleri de dahil ederek, yönetilebilecek düzeyde çıkmadı. İzmir’de üç farklı tipte ilçe var. Bir tanesi metropol ilçeler, Karşıyaka, Konak, Bornova gibi. İkinci grup ilçeler, yaz ve kış nüfusu farklı olan kıyı kentlerde ki turistik ilçeler, Çeşme, Urla, Foça gibi ilçeler. Üçüncü grup içleler de kırsal ağırlıklı, Ödemiş, Tire, Bayındır gibi ilçeler. Her birinin sorunu farklı, her birisinin de bütçeden nemalanması ve o bütçeyle iş yapması çok farklı.  Ödemişe yapılacak hizmetle, Bornova’da yapılacak hizmetler farklı oluyor. Örneğin, tarla yolları, hayvancılık alanında projeler. Et etmek entegre tesisi mesela deniz kıyılarında düşünülemezdi bu proje benim dönemimde olmuştu. Önümüzde ki yerel seçimlerden sonra yeni bir yerel yönetimler yasası da gündeme gelmeli ve gelecek ona inanıyorum.

Ödemiş’te hem kenti hem kırsalı düşünmeli ona göre projeler yapmalıyız. Benim dönemimde çevreden merkeze ilkesi ile başlamıştık projelerimizi gerçekleştirmeye. Perşembe pazarı, Kuveyt deresinin üstünün kapanması, Tekstil mahallesinde cadde açılması ve köyle bize bağlı olmadığı için çok az destek verebiliyorduk köylere. Yeni dönemde köyler de Ödemiş belediyesinin parçası olduğu için beldeler kapandığı için bunları ele alarak önümüzde ki dönem, kırsaldan kente mantığı ile iş yapmak gerekiyor. Kırsal nüfus kent nüfusuna oranla iyice azaldı bu da tarımsal ve hayvancılıkta üretimin azalmasına yol açtı. Biz üretimin peşinde olmalıyız gerek ülke için gerek yerel yönetimler için.

Ancak üretimden kazandığımız artı değer ve para bizi yeni yatırımlara yönlendirir. Yeni dönem belediyeciliği köy ve beldelerle birlikte çok daha farklı ele alınması gerekiyor. Ben bunun üstesinden gelebileceğim için aday oldum.

Köyleri sadece tarla yolları ve ya kilit taşı değil, köyleri yeniden üretimin içine sokabilmenin yollarını bulmalıyız, planlamalıyız.

Bekir Keskin Belediye’yi ne kadar borçlu bıraktı? Şuan ki borçla istediğiniz projeleri yapabilir misiniz?

Ben, ilan etmiştim. Belediye’nin o sırada bilançosunun borç kısmında 9 Milyon civarında borcu vardı. Belediye’nin gerek İller Bankası’ndan her ay gelen parası, gerek o süre satılmamış olan Saraçoğlu Konutları, su gelirlerini dahil ettiğiniz zaman öyle idare edilemez bir borcu yoktu. Mahmut Badem 20 Milyon gibi bir rakam açıklamıştı. Köylerle birlikte, beldelerin de hizmetleri ile birlikte 100 Milyon civarı bir borçla bıraktığını düşünüyorum.

Bu borçlarla Belediye’yi sürdürebilirim. Çünkü bütün projeler Belediye’nin yapacağı projeler, ihale kanalıyla, bir takım şirketlerle yapılmayacak. Bazı projeler var ki, belediyede 1000 civarı çalışan var. İçerisinde ustası, demircisi, mekanik, sıvacı var, elektrikçisi var, bir de tabi iş makineleri var. Belediye kendi imkanları ve iyi bir planlama ile Ödemiş Belediyesi içini düşündüğüm bir çok projeyi gerçekleştirebileceğime inanıyorum. Aday olmamın bir nedeni de o.

Kazanırsanız neler yapacaksınız? Görev süreniz de 5 yıl içerisinde yapamadığınız bir şey var mı?

Çevre yolu çok önemli Ödemiş için. Trafik artık sorunların en üstüne çıkmaya başladı ekonomi ile beraber. Hem şehir içi trafiği hem de çevre yolları ile birlikte Ödemiş trafiğini rahatlatmak. Öte yandan ekonomik olarak ta, köy-kent nüfusu arasında ki dengesizliği gidererek, köyde yaşayanları, köyde kalmaya, yaşamaya özendirerek aynı zamanda hayvancılığı özendirmiş olacağız. Belediye kaynaklarını ücretsiz Sosyal Belediyecilik anlamıyla köylere vermek yerine, köylerde ki üretimin Ödemiş’e katkısıyla belediye daha çok kazanç sağlamış olacak. Ödemiş ne kadar üretirse o kadar zengin olur.

Belediye çiftçiye, hayvancıya, sanayiciye destek olacak mı?

Önceki dönemde düz vatandaşın tam da farkına varamadığı bizim bir hizmetimiz vardı. Ödemişte ki o zaman faal ve üretim yapan 16 mandırayı bir araya getirip, mandıracıların atık suyunu onların katkıları ile bir ön arıtma tesisinde biriktirdik ve ondan sonra arıtma tesisine aldık. Aksi halde peynir suyu artıkları çok yüksek kirlilik oranı ve arıtma tesisine alınmıyordu. O durum da Çevre Bakanlığının yönetmelikleri doğrultusunda her mandıranın kendine bir tesis yapması lazım. Mandıralarımız tesis yapmak istese bile yer bulamayabilir, tekil bir arıtma tesisi de yüksek bedel ediyor. Yaptığımız tesisi kalkınma ajansından ve mandıracıların yatırdıkları para ile yaptık. Bunu yapmasaydık mandıraların birçoğu kapanabilirdi. Bu ve bunun gibi çağdaş projelerle Belediye, yörenin ekonomisine katkıda bulunabilir.  Ödemiş’te bir yatırım yapılacaksa, Belediye önünü açabilir. Gerek altyapısında gerek atık sularını taşımak, gerek içme suyu için ve ya imar düzenlemeleri ile yardımcı olarak önünü açabilir.

Ödemiş belediyesi, 1000 çalışanı ile ve 900 Milyonluk bir bütçesi ile güçlüdür ve birçok projeyi gerçekleştirebilir. Doğru planlama ile kalkınabilir ve ekonomisini devam ettirebilir.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme