Ödemiş Kurtuldu

Bir çocuk doğdu Aydın Dağları'ndan, Bozdağlar'dan Ödemiş Ovası'na doğru. Doğudan göçen ailesinden yaban hayvanlarından korunmasını ve...

Bir çocuk doğdu Aydın Dağları’ndan, Bozdağlar’dan Ödemiş Ovası’na doğru. Doğudan göçen ailesinden yaban hayvanlarından korunmasını ve avlanmasını öğrendi. Küçük Menderes Ovası’nın bu ilk sakinleri, M.Ö. 11 binde yani günümüzden 13 bin yıl evvel bu topraklarda yaşadılar, izleri hala var.

Bu ilk hemşerilerimiz, Konaklı Mahallemizin Soğukluk Deresi’ndeki kanyonda dinsel bir ayini betimleyen kaya figürleri dahi kazımışlar.

Çocuk, büyüdükçe Tunç Çağı’nda ovaya ilk yerleşenlerden olur. Höyükler, hep bu çağdan kalma yerleşkelerin izidir. Tunç Çağı’nda yani M.Ö. 3000 ile 1000 yılları arasında bugünkü Hamam Sokak ile Arasta arasında eski Ekin Pazarı Meydanı’nda, Kumkuyu Deresi’nin eski yatağının kenarında bir yerleşim yeri dahi vardı. Buraya Hamamtepe denilmekte. Şimdiki Hamam Sokak’ta o zamanlar büyük ihtimal Lidyalılar yaşamaktaydı. Büyüyen çocuk, ilk Lidyalılar olarak ovaya yerleşti 3-5 bin yıl evvel…

Tunç Çağı’nda bakırdan sonra kalayı bulan insanlık, şehir devletleri kurmaya başladı ve etrafına hendekler kazdı, aynı henüz tam araştırılamamış Hamamtepe gibi ve çağdaşı Truva ile Alacahöyük yerleşkeleri gibi. Bu çağda yine Anadolu, Mezopotamya ile ticarette kullanılan kil tabletlere kazılan işaretlerle ilk kez yazı ile tanıştı. Çocuk yazıyı keşfetti.

Sonra Hititliler geçerken uğradı tarih yolunda ovamıza, M.Ö. 1300 yıllarında yöremiz, Hitit İmparatorluğu egemenliğine giren bağımsız bir Hitit prensliği oldu, Lidyalılardan kurtuldu dendi mi Ödemiş toprakları bilemeyiz ama çocuk, Hitit ülkesinin vatandaşı oldu. Hititler, Yukarı Küçük Menderes Havzası’na Assuwa ülkesi dediler. Assuwa adı, Grekler tarafından Asia biçiminde söylendi. Romalılar zamanında Asia adı, yalnız Yukarı Küçük Menderes Ovası için değil, tüm Batı Anadolu için söylenmiş ve zamanla büyük bir kıtanın adı olmuş.

Havzamız, M.Ö.800 yıllarda ise Bozdağlar’a adını veren Lidya kralı Tmolos’un ülkesi Lidya’nın yönetimindeydi ve yüz elli yıl sonra çocuk, M.Ö.648’de Kimmer istilası ile karşılaştı. Kimmerler, Lidya’nın başkenti Sart’ı (Sardes) işgal ettiler. Hititlilerden kurtulan ova, Kimmerlilerden de kurtulur.

Çocuk büyüdü, kök boyacısı oldu, Ödemiş Ovası kök boyaları ve dokumaları ile nam saldı, Hypaipa (Datbey-Günlüce) kenti büyük bir şehir oldu.

Bu ovada Lidyalılar koyun, keçi ve atlar beslediler. Bu atlara binen uzun mızraklı süvarileri ile tüm eski dünyaya dehşet saçtılar fakat M.Ö. 546’da doğudan gelen Persler, Ödemiş Ovası’nı ele geçirdi. Çocuk, Pers kültürü ile tanıştı.

Pers kralları, Birgi (Dioshieron, Christoupolis, Pyrgion) ve Günlüce’de (Datbey-Hypaipa) Pers kültürünü simgeleyen mabetler yaptırdı, çocuk, “İrani Lidyan” mezhebiyle tanıştı. Bir kez daha havza, Lidyalılardan kurtuldu.

Çocuğun ailesi ve komşuları, M.Ö. 499’da Perslere isyan ettiler, adları tarihe İyonlar (İonlar) olarak geçti, bütün Batı Ege’de şehir devletleri kurdular, sanat, felsefe, bilim, matematik ve politikayla ilgilendiler. Çocuk, belki de matematikçi oldu. Havzamız, Perslerden kurtuldu.

M.S. 395’ten sonra Ödemiş Ovası, Bizans İmparatorluğu’nun egemenliğine girdi. Belki de Bizanslılar, İyonlulardan kurtuluşun yıldönümlerini andılar. Hıristiyanlık, Ödemiş Ovası’na girdi. Ovadaki Pyrgion (Birgi), Hypaipa (Günlüce), Nikaia (Türkönü) gibi kentlerde piskoposluklar kurulup Ephosos Metropoliti’ne bağlandı. Aydın ve Bozdağlar, üzüm bağları ve zeytinliklerle doldu.

60 yıl kadar sonra M.Ö. 334’de Makedon İmparatoru Büyük İskender’in, M.Ö. 323’de Antigonos’un daha sonra Trakya Satrabı Lysimakhos’un, M.Ö. 281’den sonra Helen Krallığı’nın, M.Ö. 229’da Pergamon (Bergama) Krallığı’nın ve daha sonra Selevkoslardan Achaios’un egemenliğine geçti ve hepsinden de tek tek kurtuldu. Çocuk hep burada kaldı, toprak, ağaç, hayvan, nehir değişmedi.

M.Ö. 133’de Ödemiş Ovası’nda Roma egemenliği başladı. Pontus Kralı 5.Mitridat, M.Ö. 88’den, M.Ö. 85’e kadar üç yıl Ödemiş Ovası’nı Romalılardan aldı. Romalılardan havzamız kurtarıldı. Sonra Romalılar, yine Pontus’tan kurtardı topraklarımızı.

1071 Malazgirt Muharebesi’nden sonra Türkler, Ödemiş Ovası’na egemen oldular. Yöremiz, Bizans’tan kurtarıldı ancak 27 yıl sonra 1098’de Bizans yöreyi geri aldı. Germiyanoğulları’nın subaşısı Aydınoğlu Mehmet Bey, 1304’de Türkmenlerden oluşan savaşçıları ile Yukarı Küçük Menderes Havzası’na girdi. Pyrgion’daki Katalan ordusunun çekilmesinden sonra Bizans kent ve kalelerini almaya başladı. Birgi merkez olmak üzere 1308’de Aydınoğulları Beyliği’nin kurucusu oldu. Havzamız, Bizanslılardan kurtarıldı.

1390’da Aydınoğulları Beyliği’ne son veren Osmanlı Sultanı Yıldırım Beyazıd, ordusu ile Birgi’ye kadar geldi, Bozdağ’ı aşarak Sart’a girdi. Çocuk, Osmanlı olmuştu 12 yıllığına. Sonra 1402’de Aydınoğulları eski topraklarına yeniden sahip oldular. 1403 kışını Tire’de geçiren Timur Han’ın askerleri, Ödemiş Ovası’nda güvenlikten eser bırakmadı. 1406’dan 1426’ya kadar Ödemiş yöresi, Osmanlılar ile Aydınoğlu Cüneyd Bey arasında el değiştirdi. Osmanlı Sultanı II.Murad, 1426’da Ödemiş Ovası’na kesinkes egemen oldu.

18. yüzyılda Ödemiş Ovası, merkezi Aydıngüzelhisarı olan Aydın Livası’na bağlıydı. Atçalı Kel Mehmet Efe’nin kuvvetleri, Ödemiş’e egemen oldularsa da 1829’da Yetim Mehmed Ağa tarafından geri alındı. Ödemiş, Atçalı Kel Mehmet’ten kurtuldu. 1832-1834 yılları arasında Ödemiş ve yöresi, Mısır Seraskerliği’nin hükmü altında kaldı.

Ovada güvenlik sağlandıkça Beytiköy, Süleyman(lı), Tekir, Sungurlu, Arkıllı, Buruncuk köyleri zamanla yok olarak Ödemiş’e yerleşti, Ödemiş büyüdü, kent oldu. Çocuk, Ödemişli oldu.

30 Mayıs-1 Haziran 1919 günleri arasında Kuva-yı Milliye gücü olarak Anadolu’da ilk kez yedek subay, jandarma eri, resmi ve sivil halk, efe ve zeybekler ile birlikte İlkkurşun Savaşı diyebileceğimiz dirençle Kurtuluş Savaşımızın ateşini yaktı. Ödemiş’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine ovada efe, zeybekler ve halk, yeni cepheler oluşturarak Yunanlılara bir yıla yakın kayıplar verdirdiler. Zamanla gerilla tipi yıpratma muharebelerinin yerini düzenli ve disiplinli Türk Ordusu’nun muharebeleri aldı. 30 Ağustos 1922’deki Büyük Zafer’den sonra Yunanlılar, 3 Eylül 1922’de Ödemiş’i terk ettiler. Ödemiş, en son Yunanlıların işgalinden kurtarıldı. Çocuk, bir Ödemiş Efesi olmuştu…

Geçen hafta Ödemiş’in 95. kurtuluş yıldönümünü kutladık. Çocuklarımız, bir daha kurtuluş mücadelesi vermesinler diye hemşerilik bilinci ile havzamızın dağlarını, ovasını, ahlakını, kültürünü gasp etmeye çalışanlara karşı her dem birlik olup çalışarak aklı, bilimi, eğitimi, dürüstlük ve adaleti önde tutmalıyız.

Araştırma, kitap, makale ve sohbetlerinden öğrendiklerimle bu kurgu öyküyü yazabilmeme vesile olan çok değerli araştırmacı, yazar ve öğretim görevlisi üstadlar Veli SEVİN’e, Emin BAŞARANBİLEK’e, Behiç Galip YAVUZ’a, Serdar VARDAR’a, Mehmet KAMER’e ve nice üstad olacak çocuklara minnetle teşekkür ederim

Bakmadan Geçme