• Haberler
  • ihale
  • ÖDEMİŞ “Değerlerin”-1- Kaybolmadan Sahip Çık!

ÖDEMİŞ “Değerlerin”-1- Kaybolmadan Sahip Çık!

Sevgili Ödemişli dostlarım, bazı şeylerin kıymetini bilmek için önce yeterince bilmek, sonra hak ettiği değeri vermek...

Sevgili Ödemişli dostlarım, bazı şeylerin kıymetini bilmek için önce yeterince bilmek, sonra hak ettiği değeri vermek ve sonrasında da göz önünde tutmak unutturmamak gerekir.

Ödemişlinin (çoğunun) sadece tarihine değil, kıymetli kişiliklerine de yeterince değer vermediği ortada. İnsanın doğasında olan bu durumun Ödemiş için farklı işlemesi mümkün olamazdı elbette. Demem o ki aslında bu değerlere tarihten itibaren sahip olduğunuzdan dolayı sizde sıradanlaşması ve normal akış gibi hissetmeniz çok normal. Çünkü zaten hep size aitti ve konuşulsa da konuşulmasa da bu kıymetliler, zaten sizin değerlerinizdi. Ancak artık işin şekli bu değil, değerlerine sahip çıkanlar kazanıyor ve başkalarının da kıymetle bakması, sadece bu şekilde sağlanabiliniyor.

Unutmamalıyız ki ancak ve ancak kendimizin kıymet verdiğine başkalarının da değer vermesini sağlayabiliriz. Hiç unutmuyorum eşim, ailesinin yanında bana sesini yükselttiğinde annesi onu başka odaya çağırıp, “Sen ne kadar kıymet verirsen bizde de o kadar kıymetli olur. O yüzden bir daha bunu başkalarının yanında yapma” diye oğlunu uyardığında ne doğru kelam etmişti kadıncağız. Kulakları çınlasın.

Üçüncü göz olarak bakmaya çalışamamak, seni sen yapan değerlere sahip çıkmamak, sadece anma günleri, özel günlerde hatırlanmak ya da hiç hatırlanmamak bile şehrimizin gerçek kültürel ve sosyolojik değerlere zarar verir inanın. Ödemiş, sadece Efelerinden ibaret değil. Bunu daha yeni olmama rağmen ben bile biliyorum artık.

Şunun da karşısındayım: Hem buradan ekmek yiyeceksiniz hem de buranın bir açığını kapatmakta imkanınız olduğu halde yardımcı olmayacaksınız. Korkunç bir bencilliktir bana göre. Ekmeğini yediğin topraklar, bir gün başka hesaplarının önünde öyle duvar gibi durur ki “Tanrım, ben ne yaptım da bunlar başıma geldi” dersiniz, diyeyim!

Ben de kahinler gibi atıp tutuyorum ha (!) ama bilirsiniz ya ben her daim ilahi adalete inanıyorum. Bazıları bana diyor ki; “Yahu sen buralı değilsin ama bizden daha çok sesin çıkıyor, hayırdır?” “Buranın ekmeğini yiyorum” diyorum. “Ve isteğim sadece şikayet etmek olsaydı zaten onu yapanlar var bu şehirde. Ben, eksiği ve yanlışı naçizane gösterip doğruyu da birlikte yine bana düşen ne varsa yapmak istediğimi de ifade ediyorum. Zira siz ne kadar güzel bir şehre, kültüre, değerli insanlara sahip olduğunuzu çoğunlukla unutmuş gibisiniz.” Ve derin bir sessizlik!

Oysa şu bir gerçek ki siz, kendi şehrinize aşkla hizmet eden gelmiş-geçmiş değerli insanlarına layığı ile sahip çıkmayı beceremezken başkalarının sahip çıkmasını ya da şehre katma değer sağlamasını beklemeniz de abesle iştigaldir.

Doğduğunuz ve çoğunuzun halen yaşadığı bu yer; tarihi dokusu, coğrafi güzelliği, geçmişten bugüne değin ilim insanlarınızın varlığı, sanatçı ve zanaatkarlarınızın çokluğu, toprağınızın verimliliği, insanlarınızın kültürel zenginliği vesaire sizi siz yapan onlarca değere sahipsiniz. Kıskanılacak bunca güzelliğe sahipken şehir olarak yeterince markalaşamamak, sizin ve artık benim/bizim de ayıbımızdır.

O halde önce şehrimizin güzelliklerini tekrar hatırlattıktan sonra ilim, siyasi, sanat ve zanaatkar kıymetli insanlarının da kısa biyografilerini sizinle bu köşemde paylaşmak istiyorum. Sadece geçmiş değil, günümüz başarılı gençleri de bu köşemde yer alacak inşallah.

Bundan sonra yazacaklarım bilgi ve belgeler, Ödemiş Belediyesi’ne ait ilgili müdürlüklerinden alınmıştır. Detaylar onlardan, hikayeleştirmek benden.

Başlayalım mı!

ÖDEMİŞ:

Ödemiş, M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanan geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yerleşim kenti olarak günümüze kadar gelmiştir. Coğrafi yapının ve iklim koşulları ve eşsiz uyumu, elverişli tarım alanlarını oluşturmuş bu nedenle birçok uygarlık bölgemizde hüküm sürmüştür. Her uygarlığın bölgemize bıraktığı tarihi yapılar, sanat eserleri, gelenek ve görenekler, Ödemiş’in kültürel değerlerinin oluşmasında etken olmuştur.

Sokakları, caddeleri, 99 mahallesi ve en ücra köşeleri ile Ödemiş, adeta bir açık hava müzesi gibi her köşesinde tarihi evler, konaklar, hanlar, çeşmeler, hamamlar, medreseler, kaleler, camiler barındırır. Doğal güzellikleriyle iç içe geçmiş tarihi yapılar, geçmişe yolculuk yapar gibi sizi alıp uzaklara götürebilir.

Kültür turizmi, dini turizm, yayla turizmi, kış turizmi, yamaç paraşütü, dağcılık sporları, kampçılık, eko turizm, geleneksel olarak yapılan at koşuları ve deve güreşleri, bölge turizminin çeşitliliği bakımdan önemli unsurlar taşır.

Ödemiş; doğal güzellikleriyle, tarihi değerleriyle ve turizm, tarım ve hayvancılıkla ünü ülke sınırlarını aşan bir dünya markası haline gelmiştir. (Asla yeterince değil)

“Körler sağırlar birbirini ağırlar”ı geçeceğiz dostlarım. Yapılması ya da dikkat edilmesi gerekenler ne ise onları gelecek nesillerimiz için sağlıkla ve hak ettikleri değerlerle bırakmak zorunda olduğumuzu söyleyerek yeni serinin girişini yapmış olayım.

Kendinize ve kentinize iyi bakmanız dileğimle, yarın görüşmek üzere…

Sevgiler.

Bakmadan Geçme