Ödemiş Belediyesi'nin mali durumunu açıkladı

Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, dün belediyenin mali durumuna yönelik basın açıklamasında bulundu. Saat 11.00’de belediye başkanlığı makamında gerçekleşen buluşmaya Ödemiş’in tüm basın mensupları katıldı.

Eriş, belediyenin mali durumuyla alakalı her ay düzenli bilgilendirme yapmak istediğinin altını çizerek, ”Belediye meclis toplantılarında konuşulan mali durumu vatandaşlarımıza birebir anlatabilmek adına her ay belediyemizin mali durumu hususunda bilgilendirme toplantısı yapacağım. Doğru bilgilerle ne yapmak istediğimizi, ne kadar yapabildiğimizi vatandaşlarımıza basın yoluyla açıklayacağız.

”Payın yüzde kırkı Büyükşehir’e gidiyor”

Türkiye’nin gerçekleri ile Ödemiş’in gerçekleri farklı. Bunu vatandaşlarımızın bilmesi gerekiyor. Bir haftadır ülkemizde ekonomi daha çok konuşulur oldu. Cumhurbaşkanından sade vatandaşa kadar herkes ekonomiyi, ekonomisini konuşuyor. Bizim ana gelirimiz, İller Bankası’na dayalı. İller Bankası’nın geliri de vergiler. Elimizde toplanan vergilerin yüzde altı buçuğu bize ayrılıyor. Bu yüzde altı buçuğun yüzde onu İZSU bedeli, yüzde otuzu da büyükşehir bedeli. Örneğin, bu ayki İller Bankası’ndan gelen payımız beş milyon. Yüzde kırkı bu paylar nedeniyle Büyükşehir’e gidiyor. Bu da iki milyona tekabül ediyor. Bu kesintinin dışında geçmişten kaynaklı giderlerimizin de kesintileri sağlanıyor. Geri kalanla da kavrulmaya çalışıyoruz. Bu yalnızca bizim için değil, diğer belediyeler için de aynı şekilde. Bizden daha iyi olan da daha kötü olan da var. Biz, kendimize ”İyiyiz” diyoruz. Hiç değilse bir şeyler yapabilmek adına bir şansımız var” dedi.

“Bu koltuk bile icralık olabilirdi”

Eriş, ”Ödemiş, dışarıda hiç borcu olmayan ilçe olarak anılıyor ancak ne yazık ki artık bunu söyleyemiyoruz. Gerçekten bu anlamda üzgünüm. Bu döneme kadar Ödemiş’i yöneten her başkanın farklı bir stratejisi vardı. Dönemsel bazda öncelikler de bambaşkaydı. Bizim şimdiki önceliklerimiz, o döneme kıyasla bambaşka. Peki, bu öncelikler ne ile hayata geçecek? Parayla. Paranın kaynağı da belli. Tarlamız var, köylülerden geçen bağımız, bahçemiz var ama o kiralık yerlerle döngü sağlamak mümkün değil.

Koltuğu ilk devraldığımda 103 milyon 250 bin lira borç hanesine yazılmış ödenecek olan para vardı. Yapılan işlerle alakalı vadelere bölünmüş yan yapılandırılmış borçlar vardı. Bunun yanı sıra cari borç dediğimiz piyasaya olan borçlarımız var. Cari borcumuz 10, resmi kurumlara borcumuz 26, kredi borçlarımız 63 milyonmuş. Buna ek olarak personele borcumuz vardı. Geçmişten kaynaklı ve bana göre hatalı uygulama nedeniyle çalışanların alacaklı duruma mahkeme yoluyla geçtiği bir dönemden bahsediyoruz. Şükrediyorum ve arkadaşlara teşekkür ediyorum ki bu koltuk bile icralık olabilirdi.

Avukat arkadaşlarımızın iyi niyetiyle kötü bir yola sapmadık. Ödemiş, avukat arkadaşlarımızın da desteğiyle kötü anılmamış oldu. Personele üç milyon borcumuz vardı. Ama bu borcun faizi, normal günlük faizin iki katı. Bize bunu azaltmak adına meclisin oy birliğiyle 10 milyon lira kredi verildi. Orada da tüm meclis üyesi arkadaşlarıma teşekkür etmem gerekiyor. Partileri farklı olmasına rağmen tüm meclis üyesi arkadaşlarım, bu olaya sahip çıktı. Günün koşullarına göre biz bu kredinin tamamını kullanmadık. Beş milyon lira kullandık. Beş milyonu da kullanma adına bekliyor. Şu an ‘İyi ki de kullanmamışım’ diyorum” cümlelerini kurdu.

“Üç milyonu ödedik, arkadan bir daha borç geldi”

Eriş, kullanılan beş milyon liraya açıklama getirerek, ”Oldukça düşük faizli kredi ile personele ödeyeceğimiz büyük faizli kredi borcunu ödemiş olduk. Bugün gelinen noktada artan borçlar var. Sosyal güvenlik anlamında 26 milyon 400 bin küsur olan borcumuz 30 milyona çıktı. Bir taraftan hesaptan kesilerek bu borç ödeniyor. İller Bankası’ndan bize bu ay gelen pay, 1 milyon 780 bin lira. 2016 Kasım ayında bu pay, 1 milyon 800 bin olarak gelmiş. Üç yıl sonra 20 bin daha aşağı bir pay aldık. 2014 yılında bu pay, 1 milyon 644 bin lira. Ancak o dönemde şu anda konuştuğumuz borçlar yok. 2017’de bu pay, 2 milyon 600 bin lira. Bugün gelenden 800 bin lira daha fazla.

Bunu neden söylüyorum? 800 bin lira, aylık sosyal güvenlik kurumlarına ödemem gereken paraya tekabül ediyor. Ama bu pay şu an gelmediğinden ödeyemiyoruz. Demin söyledik ya, payımızın yüzde kırkı Büyükşehir’e gidiyor. Bizim görevimiz, Büyükşehir ile uyumlu bir çalışma içinde olmak. Olmak zorundayız çünkü yüzde kırkımız orada. O payı ne kadar Ödemiş’e getirmekte başarılı olursam Ödemiş’e o kadar iyi hizmet yapmış olacağım. Bunun için de İzmir Büyükşehir Belediyesi ile geçmişte olmayan diyalogları yaşıyoruz. İZSU ekibiyle üç kez toplantı yaptık. Amacımız, sorunlarımızı çözmek. O irade güzelliği biz de var.

O yüzde kırklık payı; alt yapı hizmeti, mahallelere hizmet, taşı, parkesi, arıtması olarak kullanmak istiyoruz. İki dönemde de alacaklı durumda olan işçilerle görüşmeler yapılmamış. Uzlaşmaya varılmamış. Sonuçta o alacaklar, mahkeme olarak bu masaya gelmiş. Üç milyonu ödedik. Arkadan bir daha geldi. Şu anda işçiye 1 milyon 244 bin daha borcumuz var. Arkadan daha da gelecek. Burada da yine aynı yüksek faizle ödeme yapıyoruz. 103 milyondan bu aya kadar gelen borç, toplamda 117 milyon lira. Bu kalemleri ödememize rağmen işçi alacağı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi, Emekli Sandığı borçları ve piyasayla yaptığımız işlerle beraber 14 milyon 700 bin liraya yakın artan bir borç söz konusu. Bu olacak. İşler beklemez” diye konuştu.

“Bu sistemde borç üretiyoruz”

Eriş, şu an onlarca fakir eviyle uğraştıklarını da kaydederek,”Kış geliyor. Haftaya yağmur gözüküyor ancak bizim aklımız orada. Yolda çukur var belki ama biz çatıları düşünüyoruz. Çukura bassanız ayağınız ıslanır, kurur ya da yanından geçersiniz ama çatısı akan yaşlı bir teyzenin işini halletmek, bizim için daha önemli. Umuyorum o işleri de hızlı bir şekilde halledeceğiz.

Aylık personel giderimiz, yaklaşık 4.5 milyon lira. Gelen para, 1 milyon 700 bin. 1 milyon açık var. Yeni bir yapılandırma bekliyoruz. Yapılandırılmayan, bekleyen borçlar için beklemedeyiz. Bu sistemde borç üretiyoruz. Geliriniz artmıyorsa gideriniz çok. Açığımız, 13 milyon civarında. İnşaat sektöründe 2017 yılında 1 milyon 170 bin lira gelirimiz vardı. Bu da ayda yaklaşık 100 bin lira gelir anlamına gelir. Bu yıl 60 bin lira. Şimdi ayda yaklaşık 5000 lira gelir anlamına geliyor. 95 bin nerede? O da ilçenin ve ülkenin ekonomisinden kaynaklı durum.

İnşaat daha çok olsa benim gelirim de daha çok olacak. Ülkenin ekonomisinin dışında değiliz. Gelir gider tablosuna baktığımızda sadece Nisan ayında 74 bin lira gibi bir açığımız var. Mayıs ayında 1 milyon 500 bin fazlamız var. Ekim ayında 2 milyon 800 bin açığımız var. Çünkü vergi kesintileri de artıyor. Bu hesaplara göre gelecek dönemde yaklaşık 16 milyon lira açığımız olacak” ifadelerini kullandı.

“Bizden kesilenleri isteme durumundayız”

Eriş, Ödemiş’in çözülmesi gereken sorunlarını da açıklayarak, ”Kaymakçı Cezaevi, en büyük sorunlarımızdan. Kaymakçı Cezaevi’nin atığının zorluğunu Kaymakçı Mahallesi halkı yaşıyor. O planlamada eşgüdüm sağladık. Hızlandırma yolunda gidiyoruz. Bunun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Hükümet Meydanı’nın altında otopark projesi sunduk. İki katlı, yaklaşık 140 araç kapasiteli bir otopark projesi sunduk. Bu sayılara yakın kapasiteli bir otopark buralarda yaşayan halkın kabaca otopark sorununu karşılamış olacak. Özellikle cumartesi günleri araç koyacak yer bulunmuyor. Gelen misafirlerimize de halkımıza da bu konuyla alakalı yardımcı olamıyoruz.

“Hastaneyi su basıyor”

Ödemiş Devlet Hastanesi’ni su basıyor. İleriki günlerde haber olacak. Adeta su basılacak şekilde yapılmış. Acil en altta, kot farkı çok düşük ama suyun gideceği yer yok. Onu da planladık. Yaklaşık sekiz milyonluk bir projeyle o bölgedeki yağmur suyunu dereye ulaştırma anlamında çalışmalar yapılacak. Biz daha da fazlasını istedik. Hem Ulus Meydanı hem de Gazi Caddesi’nde de bu tür çalışmalar planlansın istiyoruz. Bizden kesilenleri isteme durumundayız. Bu diyalogları kırıp dökmeden sürdürebildiğim sürece ben de buradaki halkın güven duyup oturttuğu bir kişi olarak oradaki o gücü buraya taşımakla görevliyim” dedi.

Ece Köseoğlu