Ödemiş Belediye Başkanlığı'na açık mektubumdur
Yirmi seneyi geçen bir süredir gazetemizin bu köşesinde yazıyorum. Takip edenler bilir, hep yerel sorunları dile...
Yirmi seneyi geçen bir süredir gazetemizin bu köşesinde yazıyorum. Takip edenler bilir, hep yerel sorunları dile getirdim. Kimi zaman haksızlığa uğramış bazı vatandaşlarımızın, kimi zaman çevremizin sorunlarını yazdım, kimi zaman da yerel yönetimlerin kendimce haksız bulduğum uygulamalarını buradan eleştirdim.
Bugün okuyucularımdan ve gazete yönetiminden özür dileyerek ilk kez kendimle ilgili bir sorunu bu köşede dile getirmek istiyorum.
32 yıl çalıştıktan sonra 1994 yılında sınıf öğretmenliğinden emekli oldum. Emekliliğin ardından Kaymakçı’da tarım araç gereçleri satışı ile ilgili küçük bir dükkan açtım. Açılışın ardından birkaç dükkan değiştirdikten sonra 2001 yılında Kaymakçı Belediyesi’ne ait bir iş yerini devren satın alarak belediyenin kiracısı oldum.
İki yıl sonra belediye başkanı değişti, dükkan kiralarına yüzde yüz zam yapıldı. Belediye, bu zammı yaparken dükkanlar arasında bir ayrım yapmadığı için aynen kabul ettim. İtiraz edenler oldu ise de onları bile ikna ettim.
Belediye başkanımızın zamansız ölümünün ardından 2003 yılında yapılan seçimlerde başka bir aday belediye başkanı seçildi. Seçimden önce muhalif olmama rağmen yeni seçilen başkanı kazandığı gün gidip tebrik edip ‘hayırlı olsun’ dedim. Kırgınlık, dargınlık olmasın istedim.
Ben istedim ama anlaşılan o ki yeni başkan istememiş.
Sonradan öğrendiğimiz bilgiye göre yeni başkan, işe belediyeye ait çok sayıda dükkanın kiralarına eşit olmayan bir şekilde zam yaparak başlamış. Öğrendik ki kendini destekleyen kiracıların kiralarına düşük düzeyde, muhalif olanların dükkanlarına da fahiş düzeyde zamlar yapılmış.
Hısım, akraba ve kendisini destekleyenlere ortalama yüzde on zam yaparken benim kullandığım dükkanın kirasına % 116 gibi fahiş bir zam yapılmış. Benimki kadar olmasa da diğer muhalif esnaflara da kendini destekleyenlerden beş altı kat fazla zam yapılmış.
Aradan geçen onca yılın ardından yapılan bu fahiş zamdan dolayı aynı ölçüdeki iki dükkandan biri, bugün yıllık 3000 lira öderken bir başkası 1500 lira kira ödemektedir.
Hep yaptığım gibi haksızlık karşısında susmadım. Encümenin belirlediği bu fahiş kirayı kabul etmedim, itiraz ettim. Eski kiram üzerine her yıl yüzde on beş ya da yirmi koyarak PTT vasıtasıyla konutta ödemeli olarak belediyeye gönderdim.
On yıl böyle devam etti. Belediye yetkilileri de on yıl boyunca gönderdiğim bu kira bedelini aldı. Konuyla ilgili de bana hiçbir bildirimde bulunmadılar.
On yılın sonunda belde belediyeleri kapanarak Ödemiş Belediyesi’ne devredildi. İlk yıl Ödemiş Belediyesi ile ‘normal’ düzeyde kira sözleşmesi yaptık. Bu da yıllık 5000 lira civarında idi.
İkinci yıl geldiğinde kira borcum olduğu iddia edilerek belediye, sözleşmemi yenilemediği gibi encümen kararıyla dükkanı boşaltmam istendi. Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdum: Yapılan itiraz dikkatli incelenmediği için itirazım kabul edilmedi.
Ben, düzenli olarak kira borcumu ödediğim ve belediye de bu yatırdıklarımı (hepsi belgeli) aldığı halde belediyenin avukatı, işyerime kadar gelerek borcum olduğu iddiası ile dükkanı boşaltmamı istedi. Tutanak tuttu ve on beş gün içinde tahliye etmem gerektiği bildirildi.
Devrin ardından Ödemiş Belediyesi’nin encümen kararına göre belirlenen kira bedeli, diğer dükkanlarla eşit düzeye getirildi. Zaten ben de kiralarımı zamanında ve düzenli olarak ödemiştim. Öyle ki benim takdir ettiğim zam oranı, Ödemiş Belediyesi’nin belirlediği oranın üstüne bile çıkmış.
Kira ücretlerimi düzenli ve geciktirmeden ödemişim. Bazıları gibi hem ucuz fiyattan hem de 5-10 yıl borç takmamışım. Ödemiş Belediyesi encümeni, benim dükkandan çıkmamı neye göre istemektedir? Makul ve anlaşılabilir bir gerekçe de yoktur.
Suçum muhalif olmak, hak aramak mıdır? Adalet anlayışınız bu mudur!
Beni hangi nedenle dükkandan tahliye etmeye çalışıyorsunuz?
Borcum olduğunu iddia ediyorsanız açın dava, icra takibi yapın. Varsa borcum öderim.
Bellidir ki bu karar, başta olduğu gibi bugün de siyasidir. Bu düşüncemi belediye avukatının tutmuş olduğu tutanakta da belirttim. Çünkü aynı encümen kararıyla tahliyesi istenen bazı kiracıların var olan borçları tahsil edilerek tahliyesi kaldırılmış, üçüncü kişilere bile ihalesiz kiraya verilmiştir. Anlaşılmaktadır ki benim suçum muhalif olmaktır!
Ödemiş Belediye Encümeni, belediyenin Kaymakçı’dan ilçeye devirden sonra kira ücretini makul seviyeye indirmiş yani yanlıştan dönmüş olabilir. Zaten bu da benim zaman içinde makul bir kira ücreti yatırdığımın ispatıdır.
İktidar ya da muhalefet, bu ülke hepimizindir. Belediye de bütün vatandaşların ortak malıdır. Hepimiz eşit haklara sahipsek neden ayrım yapılmaktadır?
Haklı olduğunuza inanıyorsanız, gelin hep birlikte benim mallarımı dışarıya atın, yıkın yuvamı, dağıtın. Ben bir muhalif olarak rezil olayım, siz de iktidar olarak bir muhalife yapmış olduğunuz işkencenin keyfini sürün. Şunu unutmayın ki haksız yere yuva yıkanların da bir gün yuvası yıkılır. İlahi adalet, eninde sonunda gerçekleşir.
Makamlar gelip geçicidir. Bu günler de geçer.
Makamdayken yapılan adil işlerle anılmak güzeldir. Yapılan bu haksız uygulamayla belki bugün mutlu olabilirsiniz ama ayrıldıktan sonra pek mutlu olacağınızı sanmıyorum.
Mehmet Şahan, belediyeye borç takmamış, eksik ödeme yapmamıştır, sadece bazı dükkan kiralarına %10 zam yapılırken kendi kullandığı dükkana %116 zam yapılmasına itiraz etmiştir.
Meraklısına not: 2016’da encümen, benim kullandığım dükkana 5002 lira değer biçmişken ben 5020 lira yatırmışım. 2017’de 5520 lira yatırmışım. 2018’de de 6072 liranın yarısını yatırmışım.
Bir yıllık kira bedeli olarak gönderdiğim havaleleri almak, benim enflasyon oranında belirlediğim kira bedelini kabul etmek değil midir? Eğer hala borcum olduğunu iddia ediyorsanız neden icra yoluyla benden tahsil etmediniz?
6098 Sayılı Borçlar Yasası’nın 147. maddesine göre zaman aşımı süresi beş yıldır. Belediyenin alacağını zaman aşımına uğratmak suç değil midir?
Okuyucularımdan bu özel durum nedeniyle tekrar özür dileyerek sevgi, saygı ve mutluluklar dilerim.