Normalleşme süreci
Geçtiğimiz pazartesi günü gerçekleşen kabine toplantısının ardından ekran karşısına çıkan Erdoğan, normalleşme takvimini açıkladı. Farklı bakanlıkların...
Geçtiğimiz pazartesi günü gerçekleşen kabine toplantısının ardından ekran karşısına çıkan Erdoğan, normalleşme takvimini açıkladı.
Farklı bakanlıkların üzerine vazife açıklamalarda da bulunarak karar merciinin “tek” olduğunu yine, yeniden gösterdi.
Erdoğan, maskelerin yeniden ücretlendirileceği konusundaki kararı kamuoyuyla paylaştı. “Tek başına” düşünmenin yersiz olduğunun kanıtıdır bu aslında. Maske meselesi, koronavirüs sürecindeki yönetim anlayışının en zayıf halkasıdır bana göre. Özellikle fırsatçı, aşağılık bazı satıcıların bir süre midesini doyurduğu maske meselesi, satılmanın yasaklandığı andan itibaren milletin apaçık ortada kalmasını sağlayan büyük bir ayıp olarak tarihe geçmelidir.
***
Öte yandan yakın zamanda açılacağı belirtilen AVM’ler, akıl sahibi insanları düşündürtmektedir. Kararın hızlı alınıp alınmadığı herkes tarafından tartışılsa da sonuç nettir. Akıl sahibi insanlar e-ticaretle hayatlarına devam edecekler, geri kalanları ise AVM’lerde kuyruklar oluşturup rezil görüntülere sahne olacak. Aha da şuraya yazıyorum, televizyonlarda izleyeceğiz. Demedi demeyin.
***
Koronavirüs sürecinin iyi yürütüldüğünü düşünsek ve veriler bize bunu gösterse dahi açıklanan takvimin adının “Normalleşme” olması beni korkutuyor. Çünkü algımız, “Eski günlere dönüş” diyerek kendimiz için aldığımız önlemleri hafifleştirmemizi sağlayabilir. Aman, bilinçaltımıza yenik düşmeyelim. Konu ciddi ve bazılarımız bu süreçte yeterince ciddiyetsiz davrandı.
***
Bu sürecin ardından ekonomiyi konuşacağız. Çatır çatır basılan paraların acısını çekeceğiz. Yani normalleşme denilen süreç beraberinde üzücüdür ki güzel günler getirmeyecek. Çoğuna kullandığım bir laftır “Kötü günler geride kaldı. Daha kötü günler bizi bekliyor.” Şu anda en önemsediğimiz şey sağlık. Hep beraber iyileşip güçlü bir şekilde ayağa kalkabilmek adına kurallara uymamız ve önlemleri aynı şekilde uygulamamız çok değerli. O nedenle işimiz olmadığı sürece evde kalmaya devam edelim.
***
Çağın gereklilikleri, ihtiyaçlarımız, sorumluluklarımız, sorumlu olduklarımız, diğerleri ve kendimiz için biraz daha sabır.
Ne söyler Zeki Müren,
“Elbet bir gün buluşacağız
Bu böyle yarım kalmayacak
Belki bir deniz kenarında
El ele maziyi konuşacağız“
Bakmadan Geçme





