Neyse düşün odur süsün…
Tarihin sıkça imlediği bir ayın başındayız. Hoş geldin Ağustos. Eyyam-ı buhurunla kucaklayıp sıcağı öyle geldin hayatımıza....
Tarihin sıkça imlediği bir ayın başındayız. Hoş geldin Ağustos. Eyyam-ı buhurunla kucaklayıp sıcağı öyle geldin hayatımıza. Senden önce öncülerin çığırtkanlığını yaptı geleceğine dair. Bir çınar dalında gün boyu sana seremoni yaptı ağustos böceği gelesin diye. Geldin, hoş geldin…
Bakalım nelerle geldin, neler katacaksın hayatımıza. Yaza dair büyüyen adımlarımıza neleri arkadaş edeceksin. Bayramlarla şenleneceğin kesin, bayram tadında tüm günlerin olsun derim. Ne düşünürsen o olur yürüyüşün, öyle düşünelim sen de bize öylece eşlik et…
Güne gözünü açınca güneş, ışıl ışıl bir gün başlar. Yeni bir gün, yeni bir ömür. Tazelenen gün, tazelenen hayat demek. Biraz sıcak, biraz nemli ama pırıl pırıl. Bahçedeki sarı çiçeğin üzerinden şevkle uçuyor beyaz kelebek, anın tadını çıkartmak istercesine. Her anın kıymeti içinde gizli, geriye atmamalı, başkalarına satmamalı.Sana ait olanı sonuna kadar hakkını vererek özümsemeli derim ben.
Bir kahvaltı sofrasında sevdiklerinle beraber yudumladığın bir bardak çayın tadı, havadan sudan demlediğin sohbetin rengi, hayatta sağlıkla var olabilmenin, kendine yetebilmenin getirisi, yediğinin tadını özümsenin verdiği haz, başka hiçbir şeyde yoktur galiba. Elindekinin ederi, düşüncen kadar. Ne kadar düşüncende değer biçiyorsan sahip olduğuna, o kadar mutmain oluyor gönlün. Ne düşünüyorsan onun kadar yaşıyorsun hayatı. Bakış açın kadar sığsın ya da engin…
Elbette hep güzelliklerle yanaşmıyor hayat insana. Zaman, ummadık şeyleri de sürüyor önüne. “Al, baş et bunlarla” diyor. Sınıyor sürekli seni. Sabrını, algını, duruşunu, kavrayışını, bakışını ve yaptıklarını sınıyor sürekli. Fehmi kıt biz insanoğlu da sadece görebildiğimiz kadarı üzerinden çıkarımlar yapıp bize “Buyur başa çık bununla” denilen her ne varsa ona karşı tavır alıyoruz. Önümüzü tam göremediğimiz, ne olacağını kestiremediğimiz durumlarda nasıl bir tavır takınacağımızı da kestiremiyoruz haliyle. Zaman, böyle hallerde çok sıkı bir sınavdan geçiriyor hepimizi. Kazananlardan olmak ümidi hepimizde, içimizde var olan. En azından en az zayiatla atlatmak meseleyi. Ve en zoru, kabullenebilmek belki de sonucu…
Her bitiş, yeni başlangıçları taşır içinde. Yeni ay, Ağustos sen de yenilerle çaldın kapımızı, yeni güzellikler kat hayatımıza. Getirdiklerinle şenlendir yüreğimizi. Beklentilerimizi güzel kıl hepimize. Zaferler ayı, taçlandır bizim de hayatımızı…
bir gün
bir ömür
düşün
düşünce süsün
şenlense gönüller
açılsa gülüşün
sen hep gül
hayat da sana gülsün…
Bakmadan Geçme





