NEŞET'İM

Herkes, hayatında bir kez de olsa “Ah yalan dünya' diye iç geçirmiştir. Gönlü kırılıp tek başına...

Herkes, hayatında bir kez de olsa “Ah yalan dünya” diye iç geçirmiştir.

Gönlü kırılıp tek başına kalan herkes, ”Gönül dağı yağmur yağmur boran olunca” diye isyan etmiştir.

Yaptığı hatayla baş başa kalan herkes, ”Cahildim dünyanın rengine kandım” diye dövünmüştür.

”Şu garip halimden” diye söze başlayan herkes, sofranın birinde bardağını sevdikleriyle mutlaka tokuşturmuştur.

Leyla’sı giden herkes, ”Yazımı kışa çevirdin” demiştir.

Şansı yüzüne gülmeyen herkes, ”Karadır bu bahtım kara” diye söylenmiştir.

Deli gibi aşık olup da kavuşamayan herkes, ”Sen benimsin ben seninim” diye diye yanmıştır.

Herkes bir defalığına sorgulamıştır: ”Kesik çayır biçilir mi?”

Sazıyla, sözüyle herkes bir defa Neşet Ertaş dinlemiştir.

Sanatçıdır.

Onca yeteneğinin yanında içe ince ince işleyen kalbinin sesidir söyledikleri.

Neşet’imizi kaybedeli yedi yıl oluyor. Bedenini yitireli yedi yıl…

Oysa ruhu; nice sofralara, muhabbetlere, sevdalara, üzüntülere konuk oldu.

Şimdi bir kez daha konuk olsun. Bu sefer hiçbir şeyde bir şey yokken öylesine zihnimize giriversin izninizle. Fısıldasın kulağımıza en sevdiğim türküsünü:

Hep sen mi ağladın hep sen mi yandın,

Ben de gülemedim yalan dünyada

Sen beni gönlümce mutlu mu sandın

Ömrümü boş yere çalan dünyada.

Ah yalan dünyada, yalan dünyada

Yalandan yüzüme gülen dünyada

Sen ağladın canım ben ise yandım

Dünyayı gönlümce olacak sandım

Boş yere aldandım, boş yere kandım

İrengi gözümde solan dünyada

Ah yalan dünyada yalan dünyada

Yalandan yüzüme gülen dünyada…

NURLAR İÇİNDE YAT KOCA YÜREKLİ NEŞET’İM.

Bakmadan Geçme