Ne yazsam?
Eğer taşrada yazıyorsanız konu belirlemekte çokça sıkıntı yaşarsınız. Hani oynamaya canı istemeyenin yerim dar dediği gibi...
Eğer taşrada yazıyorsanız konu belirlemekte çokça sıkıntı yaşarsınız. Hani oynamaya canı istemeyenin yerim dar dediği gibi “Yazacak konu bulamıyorum” der, işin içinden sıyrılırsınız. Bazen de amiyane tabirle gaza gelir, zülfü yare dokunursunuz, sonra da adınız çıkar köyün delisine! Hele yazdığınız konu, siyasi aktörlere ilişkinse özünde çok ilgi çeker, okunur. Bu, bir yazar için ilk bakışta hoş görünse de sonraki adımda eleştiriye değil de alkışa alışkın biri için size sırt çevirmeye yetecek argümanlar içerir. “Başkan Eriş’e Açık Mektup” yazım da bu akıbeti yaşadı. Olsun. Sırt çevirenlerim bol olsun. Ben, yazarlığa başlarken “Çarşambadır Çarşamba” demeyi kendime ilke edindiğim için kimseye kendimi sevdirme gibi bir derdim olmadı. Bugüne değin kendi doğrularımla yaşadım, yaşamaya da devam edeceğim.
Eğer bir beklentiniz yoksa hem nalına hem mıhına dem vurabilirsiniz. Örneğin, bir adamın bizzat yüzüne atandığı makamın adamı olmadığını söylediğim için yıllardır selam vermeyi kesti. Sanki o selam verince benim omzumda bir yıldız daha parlayacak! Taşra anlayışı ya da bakışı böyle bir şey. Küçük çıkarlar uğruna ne kalemimi satarım ne birilerine boyun eğerim. En güzeli, Doğrucu Davut olmak…
Her yazının gerçekte bumerang gibi bana geri döneceğini bilirim. O nedenle “Ne yazsam acaba?” dediğimde ele alacağım konuyu kendimden başlatmayı hep uygun görmüşümdür. Kimseyi hedef tahtasına koyup on ikiden vurmak gibi bir derdim olmadı. Bakın, geçen hafta Ödemiş Milli Fuarı adıyla yine yerli panayırımız on gün boyunca sürdü. Birtakım etkinlikler oldu. Doğrusu bunların biri hariç hiçbiri ilgi alanıma girmediği için izlemedim. Kendi gündemimde öne çıkan işlerle ilgilendim. Şimdi kalkıp geçmiş yıllardan beri süregelen panayırı eleştirsem kim düzeltme yoluna gidecek ki? Aynı hamam aynı tas misali. Çünkü dostlar alışverişte görsün mantığıyla iş yaptık görüntüsünden öte gitmiyor yapılanlar.
Kent içi yollar
Bir araç sahibi olarak Ödemiş içinde araç sürmekten yoruldum. Yolların sıkışıklığı bir yana yolların delik deşikliği, insanı canından bezdiriyor. Bu arızaların giderilmemesini neye bağlıyor acaba yetkililer? “Borcumuz var, asfalt ya da kilit taş bulamıyoruz” mu diyorlar? Hem mala hem cana mal olacak ulaşım sıkıntılarının giderilmesi konusu ne denli önemli?
Ağaçlandırma
Ödemiş Sanayi Sitesi’nden bir esnafı dinledim. Yollardaki refüjler çöplük olmuş. Hatta çöplükten de öte, açık tuvalet yeri konumuna yükselmiş. Refüjlerde çalı tipi bitki yerine ağaç dikilse daha uygun olacağını ileri sürüyorlar. Uzunca bir süre Çıraklık Eğitim’de görev yapan belediye başkanımız, acaba sanayi esnafının sorunlarını dinleyip çözüm yolları arıyor mu?
Düğün dernek
Umarım düğün dernek sezonu sona erer de belediye, biraz daha kendine dönük iş ve eylem planlarını hayata geçirir. Ödemiş’te geçmişte hazırlanan birçok önemli projeler var. Eğer egosavar bir ilaç, belediyeye sıkılırsa belki “Bu hazır projeleri falanca hazırladı, onun adı olur” demeden Ödemiş’e kazandırılırsa biz, bu kentin havasını soluyanlar olarak çok mutlu oluruz. Sözlerimin satır aralarını iyi niyetle okuyunuz lütfen. Ben; iyilik peşinde koşan, mitolojinin yüzlerce tanrısı arasında sadece iyilik tanrısını seven biriyim. Ödemiş’e kim hayırlı bir çivi çakmışsa onu hayırla yad etmekten onur duyarım. Günlük basit çıkarlar peşinde koşmadığımı beni yakından tanıyanlar iyi bilir.
İyi insanlar
Siyasette İYİ Parti faktörü, son yapılan yerel seçimlerde kendini iyice hissettirdi. Bu bağlamda Ödemiş Belediye Başkanlığı Seçimi’nde Millet İttifakı adayı olarak Mehmet Eriş’in belediye başkanlığını kazanmasında önemli rol oynadı. Söylemek istediğimse İYİ Parti Ödemiş İlçe Başkanlığı koltuğuna oturan Sayın Güven Kılıç, gerek esnaflığıyla gerekse siyasi duruşuyla övgüyü hak ediyor. Şahsen bu tür makamları sıçrama tahtası olarak düşünenlere hep soğuk bakmışımdır. Hakkıyla yapılırsa o makamlar, bu memlekete hizmet makamı olur. Bunun en güzel örneği Doktor Mustafa Bengisu, Ödemiş Cumhuriyet Halk Fırkası’nın kurucu ilk ilçe başkanıdır. Bu görevi milletvekili teklifini reddederek kabul etmiş, bilahare belediye başkanı olarak Ödemiş’in modern bir kent olmasını sağlamıştır.
İnanıyorum ki Sayın Güven Kılıç da girişimci bir esnaf olarak kurduğu et entegre tesisinde ürettiği Ödemiş EFE Sucuk markasıyla yöre ekonomisine önemli bir artı değer kazandırmıştır. O, mesleğinde gösterdiği titizliği siyasette de sürdürerek kentimizde önemli hizmetlere öncülük edecektir. Bizim iyi insanlara, kültüre, sanata ve ekonomiye ciddi katkı koyan iyi insanlara ihtiyacımız var. Güven Kılıçların sayısının artması dileğimle…
Bakmadan Geçme





