Ne Gördüysem O!

Sevgili Ödemişli dostlarım, 10 Kasım Pazar günü Ödemiş bir başka şehir oldu gözümde. Öğretmenlerinden öğrencilerine, mülki...

Sevgili Ödemişli dostlarım, 10 Kasım Pazar günü Ödemiş bir başka şehir oldu gözümde. Öğretmenlerinden öğrencilerine, mülki amirlerinden sivil halka, siyasi partilerinden STK’lara kadar bir başkaydı Ödemiş.

Gün içinde Kaymakamlığımızın emriyle düzenlenen Atatürk’ü Anma Programı’nda sorumluluk verilen Cumhuriyet Ortaokulu öğretmen ve öğrencilerinin düzenlediği faaliyetler, içimizdeki kocaman bir korun alevlenmesine sebep olmuştur. Öncelikle Büyük Önder Atatürk’ün kıymetini bilip toplumumuzun vazgeçilmezi olduğunun bilincinde olan orada emekleri geçenleri, teşrifleriyle gün içindeki bütün etkinlikleri zenginleştirenleri sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Dedim ya yazımın en başında pazar günü Ödemiş bir başkaydı. Gelecek vaat eden, toprağına, bayrağına, kutsal değerlerine sahip çıkan ve en önemli gözlemlediğim, muazzam bir kalabalığın kurtarıcısını tekrar tekrar hatırlamaya ve Yaradan’ından da onun adına dualar etmeye başladıklarına tanık oldum. Ne mutlu gündü Yarabbi.

Gün içindeki yapılan etkinlikleri gözlerim dolu dolu izledim. Gururlanarak izledim. Geleceğe dair umutlanarak izledim. Gözyaşlarım, bütün duygularımın adeta dışa vurmuş şekliydi ki halkın bu duruşuna, bu sevgiye, Büyük Atatürk’e feda olsun.

Sonra akşamında Ödemiş Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu ve Ege Üniversitesi Konservatuarı öğrencilerinin Atatürk Oratoryosu vardı. Ah onu kaçıranların çok şey kaçırdığını söylemek istiyorum. Keşke keşke bulunsaydınız. Ama o efsane gecede Ödemişliler salonu doldurup taşırdılar. Sizinle gurur duydum o gece.

Duygular, adeta boğazımızda düğümlendi. Gözlerimizin bırakın dolu dolu olmasını kadını, erkeği gözyaşlarını silerken mutluydu. Özlemiştik bütün bunları. Gerçeğin fark edilmesinin, karlar altında kalkmasının, bir kardelen gibi baş göstermesinin mutluluğuydu bu.

Ve Ödemişli dostlarım, sabahın erken saatinden gecenin geç saatine kadar bütün bir yürekle bir aradaydık. Eşleriyle gelen protokole, çocuklarıyla gelen ailelere, birilerinin emriyle değil yürekleriyle orada var olanlara, kısaca zahmetler verip Kültür Merkezi’ne gelen herkese sonsuz minnetlerimi sunuyorum.

Ülkenin bu zor zamanlarında Cumhuriyet Bayramımız dahil bir bütün olabilmenin güzelliğini yaşatan şehrim. Bundan sonra da bir arada olmaktan asla vazgeçmeyelim inşallah. Birbirimizden alışveriş yapmaya, birbirimizi dinlemeye, birbirimize selam vermeye itina gösterelim. İhtiyacı olanların yanında, ayakta durmaya gayret gösterenin koluna girip yanı başında var olmaya çalışalım.

Dinlemeye, anlamaya, yanlışı kırmadan söylemeye, eksikleri gidermeye ve bütün bunları da yaparken de birbirimize saygı göstermeyi ve sevmeyi ötelemeyelim. Sevgi, en keskin dili bile yumuşatır. Sevgi, en derin yaranın bile iyileşmesine merhem olur. Sevgi, yaralandığı yerden konuşanların bile yarasına kabuk bağlattırır. Ne yaparsanız yapın sevgiyle, aşkla yapın rica ediyorum.

Bu son iki bayramdır siz dostlarıma inancım çok arttı. Anladım ki inandığınız, sizi bir bütün halinde tutan her şeyde partili olmayı, ondan bundan demeyi, onun adamı bunu dayısı demeyi unutup “bir olabiliyorsunuz”. Ben neredeyse on aydır bilfiil sizin içinizdeyim ve ilk kez size olan inancım, bu derece büyük oldu. “İyi ki Ödemiş’te yaşıyorum” dedirttiniz bana valla…

Sevgili Ödemişli dostlarım, son bir duruma daha değinmek istiyorum. Hazır yine bir olmaktan bahsetmişken esnafımız arasında çok zor durumda olanlarımız var. Lütfen küçük esnaftan alışveriş yapınız. Yüzü düşen, yüreği sıkışanlar, size söylemese bile yıllardır aynı sokakları paylaştıklarınıza bir bakınız. Değişimi, bazen çaresizliği olabiliyor insanın. Yardım edelim. Onu incitmeden ve yüzüne vurmadan.

Biz, “Bir elin verdiğini diğer elin görmemesi gereken” bir toplumun kırıntılarıyız. Modern yaşam denilen ve duyguların yok edildiği bir dönem yaşıyor olsak da biz helal süt emmiş ve zamanında insani değerlerle yoğrulmuş çocuklardık. Bunu hatırlamamız bile yeter!

Bugünlük de bu kadar, yarın görüşmek üzere.

Sevgiler…

Bakmadan Geçme