Milli Mücadelede Efe Kadınlarımız resim sunumu

Gençlik Merkezi'nde Dünya Ressamlar Günü kapsamında 'Milli Mücadelede Efe Kadınlarımız' konulu canlı resim sunumu ve Kadın...

Gençlik Merkezi’nde Dünya Ressamlar Günü kapsamında ‘Milli Mücadelede Efe Kadınlarımız’ konulu canlı resim sunumu ve Kadın Efe Didem Özgüllü’nün zeybek oyunu ile ressam Kasap’ın kadın efe resmini tuval yansıması yer aldı.

Ödemiş Gençlik Merkezinde konuşan Ödemişli başarılı ressam Mustafa Ali Kasap, Kadın Efeler konusuna değindi. Ressam Kasap, “Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’nda yenilir ve diğer devletler Mondros Ateşkes Antlaşması’nı bahane göstererek toprakları ele geçirmeye başlar. Osmanlı Devleti durumu kabullenir, işgalcilere karşı konulmaması için emir verir. Başlayan işgaller Türk halkını canını, namusunu ve toprağını korumak için silaha sarılmaya teşvik eder. Mücadele küçük direnişlerle başlar, ardından İzmir’in işgaliyle tüm yurda yayılır ve bir Kurtuluş Savaşı haline gelir. Milli Mücadele’de Kuvayı Milliye’nin kurulduğu ve bu sürecin en canlı yaşandığı coğrafyadır. İlk direniş hareketleri asker-sivil burada gelişerek hayat bulur. Aydın efesiyle, kadınıyla birlikte çete savaşlarına katılarak derme çatma silahlarla Aziziye (Çamlık), Erbeyli ve Malgaç baskınlarını gerçekleştirirler. Dünyada ender görülen bir baskınla Aydın İli Yunanlılardan geri alınır. Türk Ulusal Savaşı’nın ilk kez düşmana karşı başlatılan milis kuvvetleri dayanışma hareketleri; Yörük Ali Efe’nin Aydın’ın Malgaç Köprüsü’nde ve Ödemiş’te düşmana attığı ilk kurşun ve Demirci Mehmet Efe’nin Aydın cephesini kurma çalışmaları sayılır. Aydın’da ilk Kuvayı Milliye müfrezesini kuran ve Kurtuluş Savaşı’nda, milis kuvvetleriyle, kızanlarıyla ilk defa düzenli orduya katılan, diğer efe ve zeybeklerin Milli Mücadele’ye katılmasına öncülük eden dolayısıyla Aydın’ın kurtarılışında büyük rolü olan Yörük Ali Efe’yi, üç yıldır dağlarda gezmekten vazgeçirten Baltaköylü Arşın Teyze’nin Aydın’da cami minaresinde asılı bulunan mavi bayrak orada dalgalandıktan sonra “Sen efe olsan ne yazar, olmasan ne yazar” sözleridir.

Yine bir akşamüzeri karşılarına köy kızlarının başörtüleri parçalanmış, saçları yolunmuş, üstleri başları toprak ve kan içinde çıkmaları, içlerinden birinin yırtık başörtüsünü efelerin yüzüne fırlatarak “Alın bunları örtünün, verin tüfekleri, kamaları bize. Kızlarımızın ırzını bundan sonra biz koruyacağız” sözleri Yörük Ali Efe’yi Milli Mücadele’ye sevk eder. Kadınların bu feryatları, efeleri işgalcilere karşı harekete geçirir.

Yörük Ali Efe’ye bağlı olarak Çineli Hacı Süleyman, Kıllıoğlu Dokuzun Mehmet Efe, Molla İbrahim, Mesutlulu Mesten Efe, Ortacıklı Mehmet Efe, Kara Durmuş, Danişmentli İsmail Efe, Hacı Ahmet, Kerim Çavuş, İsmail Efe, Teke İmamoğlu, Tavaslı Mustafa ve Sancaktar Efe yörede Yunanlılara karşı birleşir. Bunlar arasında kadınlar da vardır. Özellikle İmamköylü Çete Ayşe zeybekler arasında cesareti, yamanlığı ve iyi nişancılığıyla ün yapmıştır. Emire Ayşe, Ayşe Çavuş (Mehmet Çavuş) ve Çiftlikli Kübra ise zeybek elbisesi giyerek silaha sarılan kadınlardandır. Dağlarından yağ, ovalarından bal akan, efeler diyarı Aydın Eli’nin ölüm-kalım mücadelesinde erkeğinin yanında yer alan Türk kadınlarından bir kısmı çetelere katılırken, bir kısmı birliklere komuta eder ve kendilerine birtakım rütbeler verilir. Bu çalışmayla karşılık beklemeden, vatana ruhlarını adayan kadınlarımızdan Aydın’ın ve Aydınlı kadın efelerin yazdıkları tarihe yer vererek ölümsüzleştirilmesi amaçlanmıştır.

“Bazı kadınların içinde bir pehlivan; bazı erkeklerin içinde de, korkaklıklarından dolayı, bir kadın gizlidir. Kemer belindir, çizme ayağın, börk başındır. Mademki burası bizim vatanımız; biz de bu vatanın olmalıyız.” Çete Ayşe.

Efe Ayşe 1894 yılı Aydın Merkez İmamköy doğumludur. Baba adı Mustafa olup 1910 yılında Kayacık Köyü nüfusuna kayıtlı Mustafa adlı kişi ile evlenir, bu evlilikten iki kız çocuğu doğar. Eşi 1915 yılı Çanakkale Cephesinde şehit düşer. İki çocuğu ve babasıyla yaşayan Efe Ayşe, keçileri, tavukları, ineği ve hatta devesiyle köy işleriyle uğraşmaktadır. Yunanlıların 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmesiyle Aydın’a doğru ilerlediği haberi tüm yörede yayılır. Bu haber üzerine tedirgin olan Aydınlılar, İmam köylüler Menderes’in diğer tarafına geçmeye çalışır. Emire Ayşe, Asiye adındaki arkadaşı ve Asiye’nin kız kardeşi birliktedirler. Asiye’nin kız kardeşi Menderes’ten geçerken kayıktan düşerek boğulur, Asiye de kardeşini kurtarmak için nehre atlar, ancak boğularak vefat eder. Bunu gören Efe Ayşe, kendisini kötü hisseder ve köyüne tekrar döner. Bir erkekte bulunmayan yiğitlikle vatanını ve köyünü düşman işgalinden kurtarmak için şehit eşinden kendisine kalan tek mirası altın küpelerini Aydın’a inerek satar ve bir asker kaçağından mavzer ile kolon fişengi alır. Fişekler görünmesin diye dar bir torba içine pazardan aldığı iki dolu buğdayı boşaltır. Silah mekanizmasını ise çıplak koynuna koyarak eve götürür, bacanın içinde saklar. Komşusundan tüfek kullanmayı öğrenir. Yunanlıların köye geldiği haberi üzerine, çocuklarını komşusuna emanet eder, dağa çıkarak oyukların içinde gizlenir ve siperde bekler. Efeler ve kızanların İmamköy’den Yunanlıları sürdüğü haberini alınca Salavatlı’dan Halil İbrahim Efe ile Sancaktarın Ali Efe’ye katılır. Ayşe Efe’nin gayretini öğrenen Kuvayı Milliyeci efeler, Ayşe Efe’nin emrine on kızan vererek Milli Mücadele içine katarlar ve Çete Ayşe ismini verirler. Silahlı ve silahsız yüzlerce kızanla Aydın’a yürürler. Aynı gruptaki Çiftlikli Kübra ve Ayşe Çavuş (Mehmet Çavuş) ile birlikte ilk olarak Kepez sırtlarında düşmanla savaşır. Sonrasında Aydın’a girerler ve düşmandan Aydın’ı alırlar. Bir mahallenin mahzeninde 30-40 kişilik bir Türk ailesi olduğu haberini alan Çete Ayşe, aileyi bulur. Düşmanın kovulduğundan haberi olmayan bu Türk ailesinden biri, kendilerini kurtaranın bir kadın olduğunu görünce düşerek bayılır ve ruhunu teslim eder. Milliye tarihinde efe elbisesi giymiş ve ilk kez “Efe” ünvanını almış mücahit bir kadındır. Makbule Hanım daha bir yıllık evli iken eşinin yanında Kuvayı Milliye’ye katılmıştır. 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan ordusunun İzmir’i işgal ederek Batı Anadolu’yu işgale başlaması sonrası 7 Kasım 1921’de eşi Halil Efe ile Türk direniş çetelerine katıldı. Yunan kuvvetleriyle çıkan çatışmalarda bulundu. Yunanlar Sakarya Muharebesi’ni kaybederek Afyon mevzilerine çekildiklerinde, bir taraftan da Halil Efe’nin Gördes-Sındırgı-Akhisar bölgesinde faaliyet gösteren çetesinin saldırıları ile karşılaşıyorlardı. Şahinkaya Köyü ve Akkocalı Köyü civarındaki Kocayayla mevkiinde, baskınında geri çekilen silah arkadaşlarına cesaret vermek için öne atılınca başından vurularak ölmüştür. Hatırasını yaşatmak üzere ismi Türkiye genelinde birçok yapı, ilkokul ve ortaokula verilmiştir. Kurtuluş Savaşı’nda eli silah tutanların cephede olduğu sıralarda İnebolu’ya çıkarılan silah ve cephanelerin Kastamonu üzerinden Ankara’ya ulaştırılmasında yaşlı erkeklerle kadınların da insanüstü çalışmaları olmuş, tarihe geçmişlerdir.

Bu tarihe geçen kadınlarımızdan biri de Seydilerli Şehit Şerife Bacı’dır. Şerife Bacı 1921 yılının çetin kış şartlarının hüküm sürdüğü ilk aylarında sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşırken, Kastamonu Kışlası önüne kadar gelmiş, mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak şehit olmuştur. Fırtına ve tipinin sabahında Kastamonu kışlasından çıkan devriye ekibi bir bebeğe ait olan ağlama sesini takip ettiklerinde sahibi donmuş bir kağnıyla karşılaştılar. Kağnıda üzerleri kardan etkilenmemesi için bir battaniyeyle örtülmüş cephane ile cephanelerin arasındaki kuru otlara yatırılmış bir bebek ile karşılaşmışlardır. Yapılan incelemeler sonucunda şehit olan kadının bir gece önceki tipide kaybolan Şerife Bacı olduğu tespit edilmiştir.

Şehit Şerife Bacı adı Kastamonu’da Seydiler’de, İnebolu’da Kurtuluş Savaşı’nın kadın kahramanlarını simgeliyor” dedi.

“Ressam Kasap Ödemiş’in yetiştirdiği bir değerdir”

Ödemiş İlçe Kaymakamı Fatih Aksoy “Mustafa Ali Hocamız Ödemiş’in yetiştirdiği değerlerden birisi, kendisi sağ olsun bizleri kırmadı geldi. Hep birlikte bir etkinlik gerçekleştirdik, vatandaşlarımızda sağ olsunlar çok büyük ilgi gösterdiler. Gençlik merkezimizin vatandaşlar tarafından daha çok bilinmesi, tanınması vatandaşlarımızın bu güzel mekândan daha fazla faydalanabilmesi için bir etkinliğimizdi. Şu anda 22 tane kursumuz var bunlar devam ediyor. 10 günde 15 günde bir böyle etkinliklerimiz de yapılıyor. Ödemişli hemşerilerimizin gençlik merkezinden daha fazla faydanabilmeleri için müdürlüğümüz görevli arkadaşlarımız, gerekli aktiviteleri burada gerçekleştiriyorlar. Mustafa Ali Hocamız burada bize hem tarih hem de resim dersi verdi kendisine çok teşekkür ediyorum. “dedi.

Açıklamalarını sürdüren Ödemişli Ressam Mustafa Ali Kasap, “Ben söyleyecek olduğumu renklerimle, boyalarımla söylemeye çalıştım. Dünya Kadınlar Günü arifesindeyiz. Bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü Kutluyorum. Bugün ayrıca Dünya Ressamlar Günü, ben buradan Dünya Ressamlar Gününü de kutluyorum. Ayrıca 1 Mart-11 Mart tarihleri arasında İzmir, Alsancak Amerikan Kültür Merkezi’nde yine böyle Milli Mücadeledeki Kadın Efelerimiz başlıklı bir resim sergimiz olacak ve 8 Mart’a da İzmir’de orada bir workshop “Milli Mücadelede Çete Ayşe” günü planladık onu yapacağız. Burada da kitap sergimiz devam ediyor. Burada bir standımız var. Sizin aracılığınızla Ödemişli hemşerilerimiz kitap sergisini de gezsinler, bu gençlik merkezi gerçekten fiziki konumuyla tüm Ödemişlileri hizmet etmek için güzel bir alan bu vesileyle sevgili müdürümüzü davet ettiği için, Kaymakam beyi de gelip bizi onurlandırdığı için kendilerine teşekkür ediyorum.“ ifadelerini kullandı.

Gençlik ve Spor Ödemiş İlçe Spor Müdürü Cafer Cebeci, “Ödemiş Gençlik Merkezi olarak aktif şeklide gençlerimize yetişkinlerimize hizmet ediyoruz. Bu sayının daha artması için elimizden geldiği kadar çabalayacağız. Ödemiş’teki bütün gençlerimizin bu imkanlardan faydalanmasını bekliyoruz. Biz sadece eğitim vermiyoruz eğitimin yanında her 15 günde bir sosyal etkinlik de yapıyoruz. Bunlar bir müzik dinletisi, tecrübe konuşuyor, resim etkinliği gibi sosyal etkinliklerimiz devam edecek sizlerin aracılığıyla bütün vatandaşlarımızı ama özellikle ve özellikle gençlerimizi burada görmek istiyoruz. “ şeklinde konuştu.

Özcan Çetin

Bakmadan Geçme