MEHMET AKİF ERSOY KİMDİR?

Mehmet Akif Ersoy'u ne kadar Tanıyoruz? Diye merak ettik ve halkımıza soralım dedik. Yaptığımız sokak röportajında...

Mehmet Akif Ersoy’u ne kadar Tanıyoruz? Diye merak ettik ve halkımıza soralım dedik. Yaptığımız sokak röportajında vatandaşlarımıza; Mehmet Akif Ersoy kimdir? Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı şiirinden kazandığı ödülü nasıl kullanmıştır? Mehmet Akif Ersoy sadece şair miydi, başka görevleri var mıydı? Hangi ilimizin Millet Vekiliydi? Ve İstiklal Marşı Ödülü neydi? Sorularını yönelttik. Halkımızın sorularagururla cevap vermesi millet olarak değerli isimlerimize sahip çıkabildiğimizi gösterdi.

İstiklâl Şairi Mehmet Akif Ersoy

Cumhuriyet tarihinin en önemli âlimlerinden biri de İstiklâl marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy’dur. Mehmet Akif Ersoy, 1873 yılnın aralık ayında İstanbul’da, Fatih ilçesinin Karagümrük semtinde dünyaya geldi. 1888 yılında

o yıllarda yeni açılan ve ilk sivil veteriner yüksek okulu olan Ziraat ve Baytar Mektebi’ne kaydoldu. Dört yıllık bir okul olan Baytar Mektebi’nde bakteriyoloji öğretmeni Rıfat Hüsamettin Paşa pozitif bilim sevgisi kazanmasında etkili oldu. Mektebin baytarlık bölümünü 1893 yılında birincilikle bitirdi ve hemen sonra Ziraat Bakanlığı’nda memur olan Mehmet Akif, memuriyet hayatını 1893-1913 yılları arasında sürdürdü.

Akif’in Millî Mücadele’ye Katılması

Kurtuluş Savaşına verdiği destekten sonra İstanbul’da rahat hareket etme olanağı kalmayan Mehmet Akif, görevinden azledilmeden az önce oğlu Emin’i yanına alarak Anadolu ya geçti. “Sebil’ür-Reşad” dergisini Ankara’da çıkarması için Mustafa Kemâl Paşa’dan davet gelmişti. Daveti kabul eden Akif, T.B.M.M’nin açılışının ertesi günü olan 24 Nisan 1920 günü Ankara’ya vardı. Millî mücadeleye şair, hatip, seyyah, gazeteci, siyasetçi olarak katıldı. Ankara’ya varışından bir süre sonra ailesini de yanına aldırdı.

Ankara’ya geldiği günlerde, Mustafa Kemâl Paşa Konya vali vekiline telgraf göndererek Akif’in Burdur milletvekili seçilmesini sağlamasını istemişti. Haziran ayında Burdur’dan, Temmuz ayında ise Biga’dan mebus seçildiği haberi meclise ulaştı. Akif, Burdur mebusluğunu tercih etti. Böylece 1920-23 yılları arasında vekil olarak I. T.B.M.M’de yer aldı. Meclis kayıtlarında adı “Burdur milletvekili ve İslâm şairi” olarak geçmektedir.

Ankara’ya varır varmaz ona verilen ilk görev, Konya Ayaklanması’nı önlemek için halka öğütler vermek üzere Konya’ya gitmekti. Büyük gayretine rağmen Konya’da kesin bir sonuca ulaşamadı ve Kastamonu’ya geçti. Halkı düşmana direnişe teşvik için 1920 yılının Kasım ayında Kastamonu’daki Nasrullah Camisi’nde verdiği ateşli vaaz, Diyarbakır’da basıldı ve tüm vilâyetlere ve cephelere dağıtıldı.

Akif, Anadolu’ya geçerken Eşref Edip’e de arkasından gelmesini söylemişti. Eşref Edip, Şebil’ür-Reşad Dergisi’nin klişesini de alıp İstanbul’dan ayrıldı. Son olarak 6 Mayıs 1921 günü derginin 463. sayısını yayımlamışlardı. Akif derginin 464-466. sayılarını Eşref Edip’le beraber Kastamonu’da yayımladı. 464. sayı o kadar ilgi gördü ki birkaç kere basılıp Anadolu’ya ve askere dağıtıldı. 467. sayıdan itibaren yayıma Ankara’da devam ettiler. Derginin etkisi o kadar büyüktü ki, yaydığı yoğun duyguların hâkimiyetindeki Türk halkların etkilenmesinden korkan Rusya, gazetenin ülkeye girişini yasakladı.

1921’de Ankara’da TaceddinDergâhı’na yerleşen Mehmet Akif, Burdur milletvekili olarak meclisteki görevine devam etmekteydi. O dönemde Yunanlıların Ankara’ya ilerleyişi karşısında meclisi Kayseri’ye taşımak için hazırlık vardı. Bunun bir dağılmaya yol açacağını düşünen Mehmet Akif, Ankara’da kalınmasını, Sakarya’da yeni bir savunma hattı kurulmasını önerdi; teklifi tartışılıp kabul edildi.

İstiklâl Marşı’nın Yazılması

Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in ricası üzerine arkadaşı Hasan Basri Bey kendisini ulusal marş yarışmasına katılmaya ikna etti. Konulan 500 liralık ödül nedeniyle başlangıçtakatılmayı reddettiği bu yarışmaya, o güne kadar gönderilen şiirlerin hiç biri yeterli bulunmamıştı ve en güzel şiiri Mehmet Akif’in yazacağı kanısı mecliste hâkimdi. Mehmet Akif’in yarışmaya katılmayı kabul etmesi üzerine kimi şairler şiirlerini yarışmadan çektiler. Şairin orduya ithaf ettiği İstiklâl Marşı, 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye’de yayımlandı. Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra 12 Mart 1921 Cumartesi günü saat 17:45’te milli marş olarak kabul edildi. Akif, ödül olarak verilen 500 lirayı Hilal’i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar’ül Mesai vakfına bağışladı.

Akif, Milli marşımız için, “Allah bu millete bir daha milli marş yazdırmasın” diyerek o dönemde çekilen sıkıntıların büyüklüğüne dikkat çekti.

 

Gazi Umurbey Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Bakmadan Geçme