Gün ışığı tükendi pencerelerde
yıldızlı gökyüzü çatı şimdi üzerimizde
düşünceler yorgun
düşünceler öksüz
kırılgan bir ruhun
iç çekişleri
gün bitimlerinde
insanlar telaşlı
bu demde
mevsim aceleci
nisanı anlamadan
çoktan girmiş içeri
mayıs kapıyı çalmadan
civa misali şekil alıyor
insan bulunduğu mevsim kabında
şekilleniyor mevsim
insan kalıbında
Yıl, ne çabuk yol aldı bu kadar? Daha yeni merhaba dememiş miydik? Merhabayla akış hızlanıyor mu dersiniz? Yeniye “Merhaba, yine merhaba” dediğimiz anda eskimeye başlıyor yeni. Bir garip zamanda yaşıyoruz. Anlamadan akan ve bir türlü yetişemediğimiz. Ahir zaman dedikleri bu olsa gerek. Kimsenin kimseye yetemediği, yetişemediği bir zaman. Çok mu şikayetçi olduk acaba? Bir de üzerine yaygın hastalık, tuzu biberi oldu. Hani şikayet ettikçe artarmış şikayet edilen durum, şişermiş bir balon gibi. Şişti şişti dünyayı içine aldı galiba, ne dersiniz?
Ne düşünürsünüz bilemem bu söylediğimle ilgili ama zamanın hızlı aktığı konusunda bana katılacağınızı düşünüyorum. Mayıs ayı ilk adımlarını attı bile bakın. Hem de sanki yaz sıcağını çalarak. Birden sıcak çöküverdi üzerimize. Mayıs, baharın o iç okşayan soluğunu toplayıp sıcak olarak üfledi nefesini yeniden üzerimize. Birden mevsim atlamış gibi olduk. Yağmurlu havadan yaz sıcağına…
İnsanlar, geçen haftanın çamurlu yağışının izlerini silmeye çalışıyor şimdilerde evlerin camlarından ve arabaların üzerinden. Yağmur, çamuruyla temizlik işini çoğalttı haliyle. Alışılmış bir bahar temizliği vardır bizim toplumun. Bir de bayram yakınlığı ile birleşince oluşan yeni durumla bir temizlik hareketine dönüştü durum. En azından benim çevremde. Biraz da içe yeniden dönmemiz, dışarı çıkış sınırlılığı evlerde yapılacakları öncelemeye başladı pandeminin ilk dönemlerinde olduğu gibi ama bir farkla artık tecrübeliyiz. O ilk zamanki şaşkınlığımız ve plansızlığımız yok. “Ne olacak şimdi?” soruları sormuyoruz artık. Dedik ya, civa misali şekil alıyoruz her durumla…
Ve belki de “Bulunduğumuz zamanı en verimli şekilde nasıl değerlendirebiliriz?”, bunun peşinde olmalıyız şimdilerde.
