YİNE BAŞIBOŞLUK HAKİM

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Öncelikle yeni Başkanlık sistemimizin ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Diğer yandan bildiğiniz üzere yeni kabinenin bakanları geçtiğimiz gün törenle açıklandı. Kulislerde adı geçenlerin yanı sıra sürpriz isimlerde ortaya çıktı. Bu kişilerden birisi de yeni Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli.. Kendisinin İzmirli olmasının yanı sıra 24 Haziran seçimlerinden önce Milletvekili aday adayı olmuş fakat listeye girememişti. 45 yaşında olan Pakdemirli’nin İzmirli bir Bakan oluşu bölgemiz açısından son derece değerli bir faktör. Kendisi ayrıca gıda, tarım, hayvancılık, teknoloji ve otomotiv alanlarında serbest girişimcilik yapmış bir isim. Umarım yerel yönetimlerle Bakanımız arasında sağlam ilişkiler oluşturarak bölgemize dair bekleyen kangren olmuş konulara çözüm bulabiliriz.

Yazılarımda defalarca bahsettiğim tarımsal sorunların başında üreticinin para kazanması yolundaki yaşadığı bitmek bilmeyen dert ve tasalar.. Yani tarlada bir lira olan bir ürünün pazara beş lira olarak yansıması. Üreten ayrı şikayetçi satın alan ayrı. Hatırlarsanız 2015 yılı içinde Zabıta Teşkilatının kuruluş yıldönümü nedeniyle pazarcı esnafına ücretsiz olarak etiketler dağıtılmıştı. Hem esnaf hem de halk tarafından bu uygulama övgüyle karşılanmıştı. Fakat zaman içinde her ne olduysa bu uygulama pazaryerinde adeta kayboldu. Kayboldu dediysem yanlış anlaşılmasın ‘gerek duyulmaz’ oldu. Özellikle şarküteri noktasında etiket kuralına harfiyen uyulurken meyve ve sebze noktasında aynı durumdan bahsetmek çok güç. Pazara çıktığınızda mevsimine dair bolca bulunan ürünlerin sabah saatlerinde farklı akşam saatlerinde farklı satıldığını görüyorsunuz. Saat 12 de sorduğunuz domatesin fiyatı 6 lira iken saat 17 de gittiğinizde aynı tezgahta 8 lira olarak bulabiliyorsunuz. Neden böyle oldu diye sorduğunuzda ise cevap olarak bıyık altından bir gülümseme oluyor. Yani son zamanlarda bir tarafta deposunda çuvallarca satılmamış ürünü bulunan üretici varken tam tersine azlıktan şikayet eden satıcılarla karşı karşıyayız. Kimse sorunun hangi noktada gerçekleştiğine dair somut bir ifadesi ne yazık ki yok. Bir denetimsizlik ve başıboşluk hakim.

Pazaryerlerinde kurulan tezgahların ön kısmının albenisi insanları aldatıyor. Bu tezgahların bir de arka kısmı var. Özellikle kırsal kesimlerden gelenler arka kısımlarda, zeytinyağı, tereyağı, peynir gibi gıda maddeleri satıyorlar. Satış yaptıkları yeri görünce bu ürünleri almanız mümkün değil. Gıda maddeleri naylonlar içinde satılıyor. Zeytinyağı ise yine piyasadan toplanmış plastik bidonlarla (yeniyken içinde ne olduğu bilinmeyen) satışa sunuluyor.

Özellikle şu an Belediyemiz Bozdağ Kırkoluk mevkiinde hazırladığı denetimi kolay harika bir alanı tamamlamak üzere. Fakat haliyle her radikal kararların ardından oluşan homurtular şikayetler.. Kırkoluk mevkii o kadar çığrından çıkmış ki has ve hakiki denilenlerin çoğu çakma ve ne olduğu belli olmayan ürünler. Yeni Pazaryeriyle ortamın kalitesi artarken kandırmaca ticaretin önüne ciddi anlamda geçmiş olunacak. Umarım yeni yönetim anlayışı ile üretici ve satıcı arasındaki makas oldukça daralır ve hakkaniyet hakim olur.

YİNE BAŞIBOŞLUK HAKİM