SPİNA BİFİDA

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Omurilik, omurga adı veriler kapalı kanalın içinden geçen sinir topluluğudur. Omurilik beyinden gelen uyarıların vücutta ilgili alanlara iletilmesini sağlar. Aynı şekilde vücuttan beyne uyarı taşır. Bu sayede hissederiz ve hareket ederiz. Anne karnında bebeğin gelişimi sırasında 4. haftadan itibaren omurganın gelişiminde yaşanan bir problem olan spina bifida omurgada açıklık oluşmasıdır. 16. haftadan sonra kan testi ve ayrıntılı ultrason ile %75 oranında bebekte bu hastalığın varlığı tespit edilebilir. Omurgada ki bu açıklığın çeşitleri vardır. Açıklığın oluştuğu bölge, açıklığın kese oluşturması ve omuriliğin kese içinde olup olmaması şeklinde sınıflandırılır.

Klinikte en sık karşılaşılan olgular bel ve sırt bölgesi arasında oluşan omurilik açıklıklarıdır. Bu hastaların %80’ninden fazlasında hidrosefali yani beyinde sıvı toplaması da görülür. Omurgadaki açıklık doğumdan hemen sonra yapılan cerrahi işlem ile kapatılır. Beyinde sıvı toplaması var ise de beyne yerleştirilen şant ile sıvı kontrol altına alınır. Beyine toplanan sıvı kontrol altına alınmaz ise beyin dokusu hasar görür ve zekâ da yetersizlik gelişir.

Spina bifida da fizik tedavi mümkün olan en kısa zamanda başlanmalıdır. Aile eğitimi önemlidir. Deformiteleri ve kas dengesizliğini önlemek amacıyla uygun pozisyonlar aileye öğretilir. Bu hastalarda iyi bir değerlendirme ile omurilikteki hasarın varlığı ve derecesi belirlenir. Hastanın ihtiyacına uygun fizik tedavi ve rehabilitasyon programına başlanır.

Omurgada açıklığın oluştuğu bölgeye ve omuriliğin hasarına göre kaslarda çalışmama veya zayıflık, tendon reflekslerinde azalma veya kayıp, duyuda azalma veya kayıp, bağırsak ve mesanenin kontrolünde kayıp görülmektedir. Bu hastalarda omuriliğin hasarına bağlı olarak desteksiz yürümekte mümkündür.

Erken dönemde başlanan fizik tedavi ile eklemlerin hareket açıklığında kısıtlılık oluşmadan pozisyonlamalara, pasif hareketlere ve germelere başlanır. Bu konuda ayak bileği ve diz eklemi en riskli bölgelerdir. Uyarının mevcut olduğu kasları güçlendirmek önemlidir. Kasları ne kadar güçlü olursa, hastanın bağımsızlık seviyesi o derece artar. Bu hastalarda skolyoz (omurgada eğrilik) gelişme riski vardır. Hastanın ihtiyacına göre ortopedik cihazlar kullanılır. Alt ekstremitelerin uygun bir ortopedik cihazla desteklenmesi ve pozisyonlanması önemlidir. Hastalarda zamanında cihazlama yapılmaz ise ayak ve ayak bileğinde ciddi şekil bozuklukları oluşur. Bu durum ilerleyen yıllarda cihaz kullanabilmesine engel olur. Cihaz kullanabilmesi ve ayağa kaldırılabilmesi için ameliyat olmak zorunda kalır.

Destekli yürüyebilmesi için ortopedik cihazlar ile birlikte erken yaşlarda tekerlekli üçgen yürüteçler kullanılabilir. İlerleyen yaşlarda da baston, koltuk değneği, yürüteç veya tekerlekli sandalye kullanılabilir. Hastaların kol kasları güçlendirilerek yardımcı araçları daha uzun süreli ve rahat kullanması sağlanır. Spina bifidalı bireylerde daha kaliteli bir yaşam ve mümkün olan maksimum bağımsızlık için fizik tedavi çok önem arz eder.

Sağlıklı günler dilerim.

SPİNA BİFİDA