Son düş

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Gelip konmasını istediğin bir kuşun adıdır düşler. Ya zamanı geçer, ya onlar gelmek bilmezler.

Kıyamet artığı bir geceden sabaha çıkmayı beceremeyen gece bekçisi gibi o düşlerin gelmesini beklersin kapılarda.

Yazın ortasında, Ağustos’un bunaltıcı günlerinde güneşin evrilip çevrilemediği anlara saklanır o bilindik düşlerin.

Irmağın sürüklediği taşlara döner düşsözlerin. Debiye bağımlı okyanusa akar dururlar.

Kumsala inilir taşlı yollardan ağır aksak, elde havlu, şemsiye. Çantada ne var kimin umurunda. Tek istenen bir düş denizi; ırmaklar gibi.

Daldığın suda söz balıkları, sırtını okşayarak yüzer. Yakalamak istesen de yanında ne bir kalem ne defter var. Konuşmak istersin onlarla, önemsemezler; bir karabasan çöker o an yüreğine.

Salvador Dali olmak istersin bazen; kelebeklere şiirle karşı durur, doğanın yankılı seslerine kanarsın.

Savaşlardan nefret edersin. Bir insanla kavgayı, hele ağız ağza, yumruk yumruğa asla! Ama iş sözcüklere gelince durun, asıl kavgan işte onlarla.

Her gün sözcüklerle düşer kalkarsın. Gece çöküp yatınca belleğinde ne kadar sözcük varsa ‘sil’ tuşuyla çöpe gönderirsin.

Şairin sözcüklerle yaptığını ressam fırça ve boyayla, bakırcı örs ve çekiçle yapar. Üçünün buluştuğu nokta: Mükemmeliyetçilik! Senin de galiba hastalığın bu.

Tabutunda sevdiği kitapla giden bir yazar mı var? Yok! Tabutuna senin de kitap konulmayacak. Ancak son bir dileğin: Penceresi göle ve ormana bakan, içi kitapla dolu bir odada şiirler, öyküler yazmak.

Çok şanslı birisin. Neden mi? Senden önceki yazı cehenneminin neferleri Tolstoy, Dostoyevski, Stendhal, Balzac, Victor Hugo, Sait Faik, Nazım Hikmet, Suat Derviş… Elde kağıt kalem, romanları, öyküleri, şiirleri defalarca yazdılar…

Hoş, bunu sen de yaşadın. Ancak bilgisayarlar işi öyle kolaylaştırdı ki bu yoldan her gün yeni bir yazarın kitabıyla yüzleşir oldun.

Anlayacağın, kitabın cılkı çıktı. Otur oturduğun yerde. Kitap çıkarsan ne yazar, hadi çıkardın, çoksatan olsa ne yazar; sonuçta sen de unutulanlar mezarlığına konulacaksın.

Sen iyisi mi yazmana devam et. Bu işten para kazanmayı öğrenemedin, bari yazmayı doğru dürüst becer!

Son sözüm sana ey okur! Bu kitabın yazarına aldırma. O, senin düş atlasına küçük bir adacık hediye ediyor. O, nasıl bir yerde olsun istersin? Yazar, bu kitabı bitirdiğinde senin bir kahve içmeyi umar. Ee, ne demişler; bir kahvenin kırk yıllık hatırı var…

Sonbahar Soloları/2011/ÖA

Son düş