‘Okuma’ özürlü toplum…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yazı, sözün çizime dönüşmesidir. Söz müzik, yazı resimdir…

Kimin söylediğini bilemiyorum ama “söz uçar yazı kalır” özdeyişini duymuşsunuzdur.

Yazı belgedir. Yazı, yaşamı ilgilendiren her şeyin toplamı olan kültürün gelecek kuşaklara taşıyıcısıdır.

İlkten sona doğru bir sıralama yaparsak önce ‘söz’ sonra ‘yazı’ ardından da ‘okuma’ eylemi gelir.

Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenleri olarak, liseye yeni başlayan bir öğrenciden dört temel beceri isteriz: Konuşma, dinleme, okuma ve yazma…

Yani derdini doğru kelime ve cümlelerle anlatabilmeli, karşısındakini dinleme hoşgörüsü edinmiş olmalı, gördüğü yazıyı aksamadan okuyabilmeli ve duyduklarını hatasız yazabilmeli…

Lise 1’e yeni başlayan bir öğrencinin isterse başka hiçbir bilgisi olmasın… Hiç önemli değil. Çünkü liseye yeni başlayan bir öğrenci, Türk Dili ve Edebiyatı derslerine ses ve harfler konusu ile başlar.

Sınava dayalı bir eğitim sistemimiz olduğu için daha ilkokul 1’de başlarız çocuğa özne, fiil ve cümle gibi kavramları ezberletmeye…

Giriş için bu kadar bilgi yeter. Gelelim şimdi konuya.

Gazetemiz, geçtiğimiz günlerde yeni bir sayfa yapmaya başlamış: Tarihte Bugün.

Gazetemizin 10 yıl önceki bir sayfası yeniden basılarak, bugünkü okuyuculara köprü kurulmuş. Kim düşünmüş ise kutlarım. Benim gibi kimi okuyucunun ilgisini mutlaka çekecektir.

Biliyorsunuz ben de gazete için yeni bir yazı yazamadığım günler eski bir yazımı paylaşıyorum. Eski yazıyı bazen ben, bazen de editörümüz seçiyor. Bazen sanki zaman hiç değişmemiş gibi oluyor. 10 yıl öncesindeki bir sorunun, hala çözülmediğini görüyorsunuz.

Geçtiğimiz gün bu sayfada yer almış bir haber dikkatimi çekti. Saraçoğlu Stadyumu ile Ödemiş Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi arasında kalan Engelsiz Kahve’nin önünden çekilmiş bir fotoğrafa yazılan haberde, yolun yaya yolu olmasına ve gerekli bilgilendirmenin yazılmış olmasına rağmen motorlu taşıtların bu durumu umursamadığı belirtiliyordu.

İşte, aradan 10 yıl geçmiş fakat değişen bir şey olmamış. Ulus Meydanı ve Çamlık Parkı ile arada kalan Engelsiz Kahve önündeki yollarda bisiklet ve motorlu araç kullanımının yasak olduğunu belirten levhalar bulunmasına rağmen, evet buna rağmen, hatta bariyerlerle engellenmiş olmasına rağmen, bisiklet ve motorlu araçları gördükçe acaba diyorum biz bu topluma okuma yazmayı öğretemiyor muyuz? İlle de ara ara bir polisin soteye yatıp ceza mı kesmesi gerekiyor?

**

Bu okuma yazma ile ilgili ikinci konu da sinyalizasyon olmayan dönel kavşaklarla ilgili. Kavşağa girmeden dikilmiş levhalarda ne diyor? “Dönen araçlara yol verin”

Bu uyarı, trafiğin kavşakta kilitlenmemesi için yapılmış bir uyarıdır. Ama gelin görün ki bırakın dönen araçlara yol vermeyi, çoğu sürücü daha da hızlanarak kavşağı biran önce geçme derdinde.

Arkadan çalınan kornalarla, yakılan selektörleri saymıyorum. Bekleyen araçların arkasındaki sürücülerin yaptığı küfürleri hiç anmıyorum.

Galiba toplum olarak; okuma, yazma, dinleme ve konuşma konusunda özürlüyüz!

Bence toplum, ceza ile ödül olmadan yola girmiyor…

‘Okuma’ özürlü toplum…