Of asabiyim ben!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Aaa asabi mi? Ne diyor bu? Gel birde buradan bakalım, ne dersin?

Şimdi uçuş moduna geçiyoruz arkadaşlar, koltuğunuza iyice yerleşin, telefonlarda biraz öte dursun hani ve kemerlerinizi iyice sıkın.

Son yıllarda ne yazık ki ülkemizde bir çığ gibi büyüyen bir duygu kontrolsüzlüğü söz konusu.

Aslında günün manşeti adlı altında izlediğimiz, okuduğumuz, tanık olduğumuz her şey; toplumun, duyguların yönetebilme eksikliği ve duyguların doğru kullanılmamasıdır.

Nedir duygu kontrolü?

Hayatta duyguların yeri ve önemi büyüktür. Hayatın rengidir duygular, görünmez ama gizli bir maddedir. Hayatımıza yön verir, neşe verir, şekil verir, coşku verir. Her duygu özeldir, kutsaldır. Sevgiliye duyulan aşk, annenin evladına olan sevgisi, korkunç olaydaki heyecan, yaptığın iyilikten sonraki huzur, hayal kırıklığında ki hüzün… Hepsi özeldir.

Her hüzün, alt etmesini bilene yeni bir kapı açarken her mutluluk da bereketi getirir beraberinde. Mesele, duyguların amacını anlamak ve duyguları kendi yararımıza olacak şekilde akılca kullanabilmektir. Ünlü yazar Fredrick Dodson’un okuduğum bir kitabında hafızama kazınan bir sözünü sizinle paylaşmak istiyorum;

“Bir duygu, acıya neden olmaz. Asıl acı ve ıstıraba yol açan şey, bir duyguya direnilmesi veya duygunun bastırılmasıdır.”

Duyguları hissetmek, hayatı zengin kılan şeydir. Ölçüyü bilmeli, yaşadığımız her duygunun bizde varoluş amacını keşfetmeyi bir felsefe edinmeliyiz.

Eğer ki hayata bu tarafından bakarsak ve duyguların amacını anlarsak duygu akışına, anı yaşamaya, anda kalmaya, sevmeye, sevilmeye, üzülmeye ve öfkelenmeye bile kucak açmış oluruz. Hayat bir bütündür, bu bütünlükte yerimizi almak adına küskünlüklere, kırgınlıklara, can yakmalara, sapkınlıklardan ebediyen uzaklaşırız. Her duygunun fazlası, yoğunluğu büyük tehlike çanıdır aslında. Somut bir örnekle anlatmak gerekirse bu, aynı şuna benziyor: Bir derde deva olacak bir ilacın haddinden fazla tüketilmesi durumunda kişinin üzerindeki hem fizyolojik hem psikolojik olumsuz etkileri gibidir.

Hele ki öfke duygusunun kontrolünü iyi bilmek gerekir. Öfke duygusu kontrol edilemezse birçok olumsuz olay girdabına boğulur gideriz. Aslında her insanda biraz öfke, biraz neşe, biraz hüzün vardır. Ama bazı duygular, bazı insanlarda diğerinden daha belirgindir. Sebepleri; kişinin kültürü, eğitimi, yaşadığı ülke ve cinsiyeti olarak sıralanabilir. Ama temel nedeni, duyguların kültürel bir kökene sahip olmasıdır. Duyguların önemi ve bu alandaki araştırmaların geçmişi, M.S. 1. yy’ a dayanıyor. Liji Çin ansiklopedisi de Konfüçyüs külliyatının bir parçası olan bu eser, töresel ve sosyal konulara hitap ediyor ancak her şeyden öte insanın doğasıyla ilgileniyor.

Büyük sorunlara sebep olan öfke kontrolsüzlüğü, modern kültürün getirisiyle birlikte oldukça arttı. Yetişen yeni nesilde bu kontrolsüzlük daha yaygın. Oysa ki öfkeyi bile doğru kullandığımızda hayatımızda mucizeler yaratmamız mümkün.

Öfkelendiğinizdekontrolü yapabileceğiniz küçük ama etkisi büyük alıştırmalar bırakacağım şuraya;

  • Sen dilini değil, ben dilini kullanın.
  • Derin nefes alın, rahatlatıcı müzikler, Uzakdoğu tınıları dinleyin.
  • Duygu durumunuzu anlatan bir not defteri tutun mesela, yazmanın hafifliğini keşfedin.
  • Koşun, yürüyün ya da bisiklet sürün. Hareket etmek, sizi bambaşka bir diyara taşıyacaktır.

Kuş gibi hafifleyeceksiniz.

  • Erteleyin.

Evet erteleyin, vermek istediğiniz tepkiyi erteleyin mesela, biz ertelemeyi seven bir milletiz. Hemen hemen her konuda bir şu ertelemeyi öfke tepkilerinde denesek mevcut durumun akışını nasılda olumlu yönde değiştirmiş oluruz düşünün.

  • Kelimelerinizi seçerken sakince konuşacağım diye güdüleyin kendinizi.

Eminim ki soğuyacaksınız ve huzurla güne devam edeceksiniz.

Sizi yerle bir yapmak isteyen her kimse veya haklı olduğunu savunduğunu her ne ise güçlü bir silah seçin kendinize. Hem de en güçlüsünden. O silah, karşınızdaki kişiye tutumunuzdur. Tutumunuz, öfkenizin kontrolündeki farkındalığınız, sakinliğiniz, karşı tarafın gözüne ayna tutacak, karşı tarafın gözlerini kamaştıracak. Yansıması ise sizin tüm benliğinizi aydınlatacaktır. Öfkenin girdabını değil de bu zevki yaşayın, tepkilerinizi doğru seçin arkadaşlar.

Hiddet etmeyin, hiddet ekilen yerden pişmanlık biçilir. Duygularınızı akıllıca kullanın, öfkenin, sevginin, aşkın, hüznün tadını alın.

İçinizdeki ruhsal gücü fark edip aşkın ve ilhamın olduğu yerde ışık ve sevgiyle kalın.

Güneş’in Kızı Gülşah

https://kalemiminfisiltisi.blogspot.com/

Of asabiyim ben!