Ödemiş’te Cumhuriyet Haftası

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi, ertesi günü ilk kararını almıştır. Bu ilk kararı ile “TBMM’nin Türk milletinin gerçek temsilcisi olduğu, TBMM’nin üzerinde başka bir güç tanınmadığını” dünyaya bildirmiştir. Bu haykırış, cumhuriyet rejiminin müjdesiydi.

27 Eylül 1923 günü Türk basını, Mustafa Kemal Paşa’nın Avusturyalı bir gazeteciye Cumhuriyet’in teşekkül edeceğine dair verdiği beyanatın ardından, Ankara’da çıkan Yeni Gün gazetesi, 8 Ekim 1923 günü “Yakında Cumhuriyet ilan edilecektir” başlığı ile bir makale yayımladı.

Nihayet 29 Ekim günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan “Cumhuriyet” önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne vermiştir. Meclis, önergeyi kabul etmiş ve Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası)’nda yaptığı değişiklikle Türkiye Devleti’nin yeni yönetimi biçimi Cumhuriyet, yeni ismi “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” olarak belirlenmiştir. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olmuş, ve aynı gece bu ilan, atılan 101 pare top ile kutlanmıştır.

Cumhuriyette Atatürk’ün de söylediği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Ulus, kendini yönetme yetkisini kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Yöneticiler, seçimle halk tarafından seçilir.

1925 yılında kabul edilen kanun ile de 29 Ekim günü, ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.

Malum olduğu üzere ülkemizde son yıllarda ulusal bayramların kutlanması hayli değişikliğe uğramış, çelenk törenleri ve protokoller değiştirilmişti. Hala da ulusal bayramlarda belirlenmiş birer yetkili çelenk koyabilmekte, diğer resmi ve sivil toplum kuruluşları çelenk koyamamaktadır.

Ancak bayramını kutlamak isteyen halk, buna da çözüm bulmuş, bir gün veya birkaç saat öncesinden yine çelenk ve kutlama törenlerini yapmaya başlamıştır.

Aslolan, bayramın halk tarafından kutlanmasıdır. Bayram, halkın bayramıdır ve bütün bir ulusça kutlanıyorsa bayram o zaman bayramdır.

İlçemizde ve mahalleye dönüştürülen eski köy ve beldelerde de bayram kutlama gelenekleri son birkaç yıldır daha bir coşkuyla sürüyor.

Körelmeye/körleştirilmeye çalışılan ulusal bayramlarımız için geçen sene sivil toplum kuruluşları bir araya gelip ne yapabiliriz diye kafa yormuştu çünkü Ödemiş’te bir HAVZAPLAT ruhu doğmuştu, birlik olunca her şey başarılıyordu ve hemşerilerimiz, bayramlarını eskisi gibi coşkuyla kutlamak istiyorlardı.

Geçen sene Bıçakçı’da başlayan fener alayları, Ovakent, Konaklı, Zeytinlik, Kaymakçı ve Ödemiş’te coşkuyla yaşanmasının ardından bu yıl da Ovakent, Kaymakçı, Bademli, Konaklı ve Ödemiş’te görkemli fener alayları, Cumhuriyet yemekleri çelenk ve törenleri ile kutlandı.

Cumhuriyet Bayramı, Onuncu Yıl Nutku’nda Atatürk’ün dediği gibi en büyük bayramdır ve çok sorumluluk taşımaktadır. Cumhuriyeti kurarken izin almayan atalarımızın mirasıdır bize…

Ödemiş, en büyük bayramına ve cumhuriyetine sahip çıkıyor. Köylü-kentli kadınlar, gençler geleceğe dair umut veriyor, meydanlara, sokaklara sığmıyor. Hangi kutlamaya gideceklerine şaşıyorlar adeta.

Seneye bütün Ödemiş bir olalım, birkaç gün sığmıyor bu coşkuya, bir “Cumhuriyet Haftası” kutlayalım.

Ödemiş’te Cumhuriyet Haftası