Mısıra dair

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Havzamızdaki geniş toprakları üzerinde yıllardır büyük çiftçi olarak bitkisel üretim yapanlar bile kıyısından köşesinden et ya da süt hayvancılığına başladı. Henüz bu kurulan hayvan çiftlikleri entegre (kendi ihtiyaçlarını kendi içinden karşılayabilen) yapıda değiller ama zamanla; özellikle ekonomik baskılarla, bilimsel altyapılı modernizasyonu tanıyacaklardır.

Çok değil, bundan on yıl önce birileri çıkıp size hayvancılığa paralel olarak mısır tarımının ilerleyeceğini ve patatese rakip olacağını söylese herhalde gülerdiniz. Önceki yazılarımda Ödemiş ilçesinde yaşayan 130.000 insan başına bir buçuk büyükbaş hayvan düştüğünü, buna karşın bölgemiz hayvancılığının bilimsel alt yapı desteğinden mahrum olduğunu belirtmiştik.

Ve doğal olarak hayvan beslenmesinin vazgeçilmezi mısır tarımı, tamamen silaj üretim amacı ile yapılmaktadır bölgemizde. Dane, popcorn (patlatmalık mısır) ya da şeker mısırı şeklinde bir üretim deseni henüz mevcut değildir. Bu şekilde mısır üretimi, daha ziyade Tire ve Bayındır ilçelerinde az miktarda yapılmaktadır havzamızda. Umarım Ödemiş’te de silaj amacı dışında mısır tarımı zamanla gelişecek ve üreticimiz alternatif yeni ürünlerle tanışarak riskini paylaştıracaktır.

Dünyada da üretilen mısırın üçte ikisi hayvan beslenmesinde kullanılmakta, geri kalan üçte biri insan gıdası ve yan ürünleri olarak değerlendirilmektedir. Hayvan beslenmesindeki en büyük payı da kanatlı hayvan karma yemlerinde ve silaj oluşturmaktadır.

Hazım olabilir besin maddesi yönünden oldukça zengin olan mısır, hiç bir katkı maddesine ihtiyaç duyulmadan silajı yapılabilmektedir. Buğdaygiller içerisinde yağ oranı bakımından oldukça zengin olan mısır, nişastasının ve samanının fazla oluşu, hoş tadı nedeniyle hayvanlar tarafından sevilerek tüketilmektedir.

Diğer taraftan hayvansal girdiler içerisinde yem girdileri, %60–70 orana sahiptir. Karlı bir hayvancılık için yem bitkileri yetiştiriciliğine önem verilmesi, kaba yem sıkıntısının çekildiği aylarda kaliteli kuru ot ve besin değeri yüksek silajın hayvanlara verilmesi gerekmektedir.

Besin değeri yüksek bir silaj elde etmenin yolu da öncelikle mısır tarımının gerekliliklerinin yerine getirilmesiyle olmakta. Mısır tarımı ve gübrelenmesine daha önceki yazılarımda değinmiştim…

Mısır üretimindeki olmazsa olmazı, uygun çeşit, sağlıklı ve yeterli beslenmiş bitki elde etmeliyiz ki silajını yaptığımızda hayvan için yeterli besine sahip olsun…

Tabii silaja, bölgeye, toprak tipine ve vegatasyon süresi uygun mısır çeşidinin tohumluğunu daha önce seçmiş olmamız gerekiyor. Özellikle uygun çeşidi seçme, ekim aralığı, besleme ve silaja alma konusunda ciddi eksikliklerimiz olduğu muhakkak. Zira yıllardır mısırın sadece boyuna posuna aldanarak hayvanlarımıza besin yerine pişmiş odunlar verdik saman tadında. Oysa silajın yapım aşamasında birinci, yedirmeden önce silajda yapılan ikinci, beslemeden sonrada hayvanın dışkısından yapılan üçüncü tahlil değerlendirmeleri, iyi durumda olmadığımız gösteriyor…

Özelikle hayvan beslenmesini üç ana besin grubu, selüloz, nişasta (enerji) ve protein dengesinde, yukarıdaki üçlü tahlilin sürekli yapılması gerekliliği gözüküyor. Küçük ve orta büyüklükteki hayvancılık işletmelerini yoğun olduğu havzamızda bu tahlilleri en sürdürülebilir ve ekonomik yaptırabilmesi, üreticilerin iadat ödediği, üyesi olduğu Süt Birliği, Damızlık Birliği gibi kurumsal yapılarla mümkün…

Hayvansal üretim; havzamız tarımının has oğlanı bu ara. Devlet baba en çok ona para harcıyor, kol kanat geriyor, omuz veriyor…

Ama bu evladını sağlıklı büyütebiliyor mu?

Bu çocuk bu havzada okur mu?

Orası biraz şüpheli…

Mısıra dair