Medya etkisinde biz/siz

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugünkü yazımda belli başlı konular üzerinde durmayacağım. Ama görmüş olduğum genel bir sorunsal üzerinde duracağım. Siz nasıl düşünürsünüz bilemiyorum. Hepimizin de bildiği üzere dünya çok çabuk değişiyor. Biz, özellikle belli yaşın üzerindeki büyüklerimiz yani annelerimiz, babalarımız, teyzelerimiz, dayılarımız hatta dedelerimiz, ninelerimiz vs. bu değişim dalgasının içerisine hemen kapılıvermiş durumdalar/durumdayız.

Şu anki duruma baktığımızda medya araçları dediğimiz sosyal medya (özellikle facebook, az da olsa twitter, instagram, snapchat) ve televizyon, bizi deformasyona uğratmış durumdadır. Fark ederseniz ki artık yapılan her hareket/davranış, sosyal medya araçlarında paylaşmak için yapılmakta. Örneğin; paylaşım yapmak için kafede kahvaltı moda olmuş durumdadır. Yapılan yemekler, komşuda oturmalar artık sosyal medyanın fenomeni olmuş durumdadır. Hastalık, ölüm vs. durumlar, sosyal medyada yerini almış ve direkt telefonla sağlık dilemek yerine yorum yapmak bizi daha rahatlatır olmuştur. Kendimiz için değil, bir başkası ne der, ne düşünür diye yaşar olmuşuz.

Televizyonda ki programlara ne demeli. Programa sözüm yok ama televizyonun etkisinde kalan biz izleyicilere ne demeli? Artık her şey çok normal gelmeye başladı. Yadırgamaz olduk. Bizde bir sorunsal oluşturmaz oldu. Normalleştirdik. Eskiden yok muydu? Elbette ki vardı. Ama bu kadar kolay etkisi altına girilmiyordu. Evet kabul ediyorum, artık uğraşımız çok. Alternatiflerimiz arttı. Artık sosyal medya nedeniyle kitap okumayı bırak, gazete bile okuyamaz hale geldik. Dalganın olumsuz sonucu değil midir? Düşünmeye bile üşenir olduk.” Başkası düşünsün, ben onun düşüncesine uyarım” der olduk.

Eski akraba, aile toplanmaları kalmadı. Vardıysa da belli başlı şeyler konuşulduktan bir süre sonra herkes telefonuna, televizyona sarılır oldu. Fark etmiyoruz. Artık kendi kızımızın, oğlumuzun sorununu göremez olduk. Görsek de farkında olmadan ilgilenmez olduk. Medya, bizi çok çabuk etkisi altına almış olup bizi yönetmektedir. Algılar çok çabuk yönetilir oldu. Televizyondaki dizileri bir düşünelim. Diziler yolu ile özenmelerimiz, hep en iyiyi istemelerimiz arttı. En üsttekine özenmelerimiz arttıkça sistem, devamlılığını sürdürüyor ve biz sosyal medyanın, televizyonun karşısında o kadar büyük zamanlar öldürüyoruz ki hayatı kaçırıyoruz. Yapmayalım. Çünkü siz zaman öldürdükçe birileri sizin öldürdüğünüz zamanı değerlendirmektedir. Neden hayatı kaçıralım? Neden ben olmayayım? Neden başkası olsun? Doğru değil midir? Artık başkası demeyi bırakıp kendimiz için çaba sarf etmeliyiz. Bu hayat bizim, bir başkasının değildir sayın okuyucum… Bu, benim size ince bir tavsiyemdir.

Medya etkisinde biz/siz

Medya Etkisinde Biz/Siz

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugünkü yazımda belli başlı konular üzerinde durmayacağım. Ama görmüş olduğum genel bir sorunsal üzerinde duracağım. Siz nasıl düşünürsünüz bilemiyorum. Hepimizin de bildiği üzere dünya çok çabuk değişiyor. Biz, özellikle belli yaşın üzerindeki büyüklerimiz yani annelerimiz, babalarımız, teyzelerimiz, dayılarımız hatta dedelerimiz, ninelerimiz vs. bu değişim dalgasının içerisine hemen kapılıvermiş durumdalar/durumdayız.

Şu anki duruma baktığımızda medya araçları dediğimiz sosyal medya (özellikle facebook, az da olsa twitter, instagram, snapchat) ve televizyon, bizi deformasyona uğratmış durumdadır. Fark ederseniz ki artık yapılan her hareket/davranış, sosyal medya araçlarında paylaşmak için yapılmakta. Örneğin; paylaşım yapmak için kafede kahvaltı moda olmuş durumdadır. Yapılan yemekler, komşuda oturmalar artık sosyal medyanın fenomeni olmuş durumdadır. Hastalık, ölüm vs. durumlar, sosyal medyada yerini almış ve direkt telefonla sağlık dilemek yerine yorum yapmak bizi daha rahatlatır olmuştur. Kendimiz için değil, bir başkası ne der, ne düşünür diye yaşar olmuşuz.

Televizyonda ki programlara ne demeli. Programa sözüm yok ama televizyonun etkisinde kalan biz izleyicilere ne demeli? Artık her şey çok normal gelmeye başladı. Yadırgamaz olduk. Bizde bir sorunsal oluşturmaz oldu. Normalleştirdik. Eskiden yok muydu? Elbette ki vardı. Ama bu kadar kolay etkisi altına girilmiyordu. Evet kabul ediyorum, artık uğraşımız çok. Alternatiflerimiz arttı. Artık sosyal medya nedeniyle kitap okumayı bırak, gazete bile okuyamaz hale geldik. Dalganın olumsuz sonucu değil midir? Düşünmeye bile üşenir olduk.” Başkası düşünsün, ben onun düşüncesine uyarım” der olduk.

Eski akraba, aile toplanmaları kalmadı. Vardıysa da belli başlı şeyler konuşulduktan bir süre sonra herkes telefonuna, televizyona sarılır oldu. Fark etmiyoruz. Artık kendi kızımızın, oğlumuzun sorununu göremez olduk. Görsek de farkında olmadan ilgilenmez olduk. Medya, bizi çok çabuk etkisi altına almış olup bizi yönetmektedir. Algılar çok çabuk yönetilir oldu. Televizyondaki dizileri bir düşünelim. Diziler yolu ile özenmelerimiz, hep en iyiyi istemelerimiz arttı. En üsttekine özenmelerimiz arttıkça sistem, devamlılığını sürdürüyor ve biz sosyal medyanın, televizyonun karşısında o kadar büyük zamanlar öldürüyoruz ki hayatı kaçırıyoruz. Yapmayalım. Çünkü siz zaman öldürdükçe birileri sizin öldürdüğünüz zamanı değerlendirmektedir. Neden hayatı kaçıralım? Neden ben olmayayım? Neden başkası olsun? Doğru değil midir? Artık başkası demeyi bırakıp kendimiz için çaba sarf etmeliyiz. Bu hayat bizim, bir başkasının değildir sayın okuyucum… Bu, benim size ince bir tavsiyemdir.

Medya Etkisinde Biz/Siz