Lozan…Lozan…Lozan

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İsmet Paşa ve Türk delegeleri 11 Kasım 1922 akşamı Lozan’a varmışlardı, 13 Kasım’da toplantı başlayacaktı ama burada toplantının 20 Kasım 1922 tarihine ertelendiğini hem de Fransa’nın Bern elçisinden öğrendiler. İsmet Paşa’nın tepkisi özür getirdi. Lozan’da ilk kazanımımız buydu.

Lozan Konferansının açılışı ve 1. Evresi

Konferans 20 Kasım 1922 günü saat 16.00 de Mont Benon gazinosu konser salonunda İsviçre Cumhurbaşkanı’nın konuşması ile açıldı. Ardından İngiltere baş delegesi Lord Curzon söz aldı. Daha sonra İsmet Paşa tüm dünyaya hitaben meşhur “Bay Başkan” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi.

İsmet Paşa “Türkler için en önemli konunun tam bağımsızlık” olduğunu ifade ederken Lord Curson “İngiltere içinde barış” diyordu.

21 Kasım 1922 günü şato otelinde saat 11.00 de başlayan konferansta ilk önce üç komisyon ve sekreterlikleri oluşturularak çalışmaya başlanmıştı. Çalışmalarda Kapitülasyonların kaldırılmasına en çok karşı çıkan Fransa delegeleri idi. Büyük tartışmalar Boğazlar Komisyonu’nda, Türk Tezi “boğazlarda ve

Gelibolu yarımadasında yabancı askeri kuvvet kabul edileme” görüşülürken çıktı ve toplantı 19 Aralık 1922 gününe ertelendi. İsmet Paşa’da 20 Aralık 1922 tarihli Ankara’ya gönderdiği raporunda şunları belirtiyordu:

“Konferansın bir bunalım sonucu kesilmesi ihtimaline karşı hazırlıklı bulunulmalıdır.” Bunun üzerinde orduya “Boğazları kapamak ve Musul üzerinde yürümek” amacı ile hazırlık emri derhal verilmişti.

Lozan’da müttefik devletlerin delegelerinin tüm saldırılarını güçlü bir irade ile karşılayan İsmet Paşa’ya bütün destek yoldaşı, kadim dostu Baş Komutanı Gazi M. Kemal Paşa’dan geliyordu:

“5 Ocak tarihli mektubunu aldım. Yazılarınız beni çok duygulandırıyor. Kalbimde her gün derinleşen sevgimi dile getirecek kelime yoktur hasretle, aşkla gözlerinde öperim. Görüşeceğiz, hem de mutlu günlerde, onu da sen sağlayacaksın.. yarın orduları denetlemeye çıkıyorum aynı zamanda bu geziyi siyasi dahi kılacağım halkla yakında uzun uzun görüşeceğim. Mecliste durum şimdilik pekiştirilmiştir. Beni özel bir tablo yaparak aydınlat, güzel, sıcak kardeşim” Konferansın 1. Evresinin kesiliş tarihi olan 4 Şubat 1923 e kadar; 30 Ocak 1923 günü Türkiye-Yunanistan delegelerince imzalanan SİVİL REHİNE ve ASKE TUTSAKLARIN İADELERİ dışında hiçbir konuda ciddi ve resmi bir ilerleme sağlanamamıştı. İsmet Paşa, 6-7 Şubat 1923 tarihi gecesi Türkiye’ye dönüş öncesi yaptığı basın

toplantısında; “..bütün konferans süresince en büyük fedakarlığı yaptık.. önerilerimizi bildirdik buna yazılı bir cevap alamadık bugün görüyorum ki bütün delegeler hükümet merkezlerine dönmüşler konferansa ara verildiği hakkında hiçbir yerden tebligat almadım aksine olarak konferansın tatil edilmiş sayılmadığını, geri bırakıldığını genel sekreter söylüyor. Bende bu konferansı kesilmiş saymıyorum.. Bu fırsattan yararlanarak diğer delegeler gibi ve hepsinden sonra hükümet merkezime

gidiyorum.” diyordu.

İsmet Paşa başkanlığındaki Türk Heyeti 20 Şubat 1923 günü Ankara’ya geldi. Bakanlar kurulunda ve TBMM’de açıklamalar yaptı. Tartışmalar oldu eleştiriler yapıldı. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın desteği sürdü bu arada İzmir ve İzmir limanlar mayınla kapatıldı. 8 Mart 1923 tarihli bir nota ile TBMM hükümetinin yeni önerileri müttefik devletlere bildirildi. 31 Mart 1923 tarihli karşı cevaba 7 Nisan 1923 tarihli nota ile karşılık verildi ve Lozan Konferansına 23 Nisan 1923 tarihinde yeniden toplanarak devam edilmesi kararlaştırıldı. Lozan Konferansının 2. Evresi

Konferansın 2. Evresi 23 Nisan 1923 Pazartesi günü saat 16.00 da baş delegelerin toplantısı ile açıldı ve üç komite kuruldu. Uzun süren konferansın 2. Evresi çetin tartışmalara tanık oldu. Bu arada başbakan Rauf Bey ve bakanlar kurulu ile İsmet Paşa arasında da sert tartışmalar geçiyordu.

Her sorun Mustafa Kemal Paşa’nın devreye girişi ile çözüme ulaştırılıyordu. 8 Temmuz 1923 ten itibaren tüm sorunlar Türkiye için uygun olabilecek duruma getirildi. “15 Temmuz 1923 günü itibari ile konferans sona ermiştir.” Bilgisini İsmet Paşa, başbakan Raus Beye bildirmiş ancak kendisine 18 Temmuza kadar bir dönüş olmamıştı. Bunu üzerine Mustafa Kemal Paşa’ya üzüntülerini bildiren İsmet

Paşa’ya 19 Temmuz 1923 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Paşa; “18 tarihli telgrafınızı aldım hiçkimse de duraksama yoktur. Kazandığınız başarıyı en sıcak ve içten duygularımızla kutlamak için usulen imza olunduğunun bildirilmesini beklemekteyiz kardeşim.” Diyerek baş delege İsmet Paşa’yı rahatlatıyordu. İsmet Paşa’da 20 Temmuz 1923 tarihli teşekkür mesajında; “her dar zamanımda hızır gibi yetişirsin. Dört beş gündür çektiğim acıyı tasavvur et. Büyük işler yapmış ve yaptırmış adamsın, sana bağlılığım bir kat daha artmıştır. Gözlerinden öperim, pek sevgili kardeşim, aziz şefim.” diyordu.

Not: Yazının devamı haftaya

Turgut ÜNLÜ

Eğitimci

 

 

Lozan…Lozan…Lozan