Tek gözlü, tahta bacaklı, denizlerde gezen ve diğer gemilerin korkulu rüyası olan korsanlardan bahsetmeyeceğim, onlardan daha tehlikeli olanlardan yani bilgisayar korsanlarından, HACKER’lardan bahsedeceğim.
Eskiden bilgisayar korsanları, bu işi eğlence veya güvenlik açıklarını göstermek için yapardı. Bir bakardınız, bilgisayarınızın CD-Rom’u kendi kendine açılır kapanırdı veya mouse kendiliğinden hareket ederdi. En fazla internet bağlantı şifrenizi çalarlardı internete ücretsiz bağlanmak için. Şimdilerde işler çok değişti. Artık bilgisayarınızın ya da telefonunuzun veya internet sitenizin ele geçirildiğini bile anlamıyorsunuz. Çünkü artık amaç eğlence değil, para kazanmak. İnternet sitenize bir uygulama yüklüyorsunuz gayet masumane, sizin istediğiniz işlemi ücretsizce yapıyor. Mükemmel, tam da aradığınız şey. Bir uygulamaya ihtiyacınız var ve ücretsiz. Çünkü günlerini, haftalarını harcayan kişinin paraya ihtiyacı yok. Düşünün, var mı böyle bir dünya hayır için uygulamalar üretilecek? Belki gerçekten vardır böyleleri ama ben pek denk gelmedim. Mutlaka bir yerden sonra iş, maddiyata dönüyor. Dönmüyorsa da o uygulama çok masum bir şekilde devam etmiyor.
Bilgisayarınızda, telefonunuzda, internet sitenizde sizden habersiz uygulamalar çalışarak sizin üzerinizden bir yerler dolandırılabiliyor veya başka bilgisayarlara, kurumlara saldırılar yapılabiliyor. Evet, sizin bunlardan haberiniz dahi olmuyor. Belki şu an özgüveni tavan yapmış arkadaşlar, “Bende virüs koruma, Trojen koruma var. Bana bir şey olmaz” diyorlardır. Onlara da sorum şu olacak: Bir insan hastalandığında bile o mikrobu tespit edip ona uygun ilacı vermek için süre geçerken yeni yapılan bir bilgisayar virüsünün koruması, hemen nasıl olacak? Önce tespit edilecek, sonra nasıl kapatılacağı ya da silineceği öğrenilecek, ondan sonra sana güncelleme gelecek ve sen aksatmadan o güncellemeyi yapacaksın, işte o zaman temizlenir. Bu arada geçen süreyi bir düşün istersen.
90’lı yıllarda bir bilgisayar korsanı, Çernobil diye bir virüs yaptı. Birçok bilgisayar, bundan etkilendi ki o zamanlarda internet kullanımı da çok yüksek değildi. Bu virüs, bilgisayarın biosuna girip belleği siliyordu. Halbuki tamiri basitti, biosu tekrar programlamak. Fakat çözümü bulunana kadar virüs mağduru olan herkesin ana kartı değiştirildi. Maliyeti düşünün.
Uzun lafın kısası, artık korsanlar çok daha tehlikeli ve neler olup bittiğini göremediğiniz için korunamazsınız da. Daha dikkatli olun ve ücretsiz ya da ücretli kullandığınız yazılımları araştırıp incelemeden güvenmeyin.
