Kırmızı ve mavi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kırmızı, mutluluğu temsil etmesiyle bilinir.

Öte yandan çok sayıda yiyecek firmasının logosunda da kırmızı vardır çünkü iştah açar.

Ancak kırmızı, tüm bunların yanı sıra uyarı ve tehlike işareti olarak da kullanılır; tıpkı geçtiğimiz gün açıklanan Türkiye koronavirüs renk haritasındaki kırmızı gibi.

O kırmızı, ne mutluluk veriyor ne de iştah açıyor.

O kırmızı; felaketi, 365 günü biraz geçen süre önceki normal hayatımıza hasreti, vurdumduymazlığımızı, toplumun genel bilinçsizliğini, kurallara uyulmayışı, yitip giden canlara önem verilmeyişini anlatıyor.

O kırmızı, mutluluktan da iştah açmaktan da çok uzak bir kırmızı.

Bunca zamandan ders çıkarmadık.

Bir yıl yitip gitti hayatımızdan.

Hayatımızın en klişe gerçeklerini yeniden faaliyete geçirebilmek için bile o kırmızıyı yok etmeye ihtiyacımız var.

Zannediyorum kırmızı, bu yılların ardından aklımızda hep ”uyarı”, hep “tehlike” olarak kalacak.

Sadece bu yılların ardından değil; hemen şimdi yani bugün aldığımız her uyarı, maviye biraz daha yaklaştıracak hayatlarımızı.

Mavi, güven ve sadakat duygusunun şüphesiz rengidir.

Yeteneğin, güzelliğin, barışın, sevginin, şifanın ve görev bilincinin rengidir.

 

Mavi, tedavi edicidir.

 

Edicidir de…

 

Ben, her şeyden önce koca 81 ilde mavi mavi bakan Şırnak’ı kutlayayım.

 

Kendimize diyecek pek de bir sözüm yok.

 

En üstünden en alt tabanına kadar herkesin uymadığı önlemlerin acı rengidir kırmızı.

 

Ne diyor Edip Akbayram  ‘Güzel Günler Göreceğiz’de

 

”Çocuklar inanın, inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz, güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz”

 

Kırmızıya lanet, maviye hasret.

Kırmızı ve mavi