Son zamanlarda herkeste bir teknolojinin en sonuncusu, en güçlüsü, en büyüğü, en iyisi olsun takıntılarını gözlemliyorum. Bu yazıdan sonra belki de çoğu arkadaşım, çok özel mesajlar gönderecek. Kimse kusura bakmasın, ihtiyacınıza göre ürün almayıp ondan sonra da “Daha alalı iki yıl oldu. Neden açmasın, neden kitleniyor?” diye düşünmeyin. Benim şahsi görüşüm; bilgisayarlarımız, telefonlarımız kısaca aldığımız teknolojik ürünlerin ömrü olduğunun unutulmaması gerektiği. Şu an alacağınız en son sistem, maksimum üç yıl en son sistem gibi size hizmet verecektir. Yazılımlar, oyunlar sürekli güncellendiği için doğal olarak bilgisayarınız ya da telefonunuz bir süre sonra yetersiz olacaktır. Bunun önüne geçemezsiniz. Fakat ihtiyacınız olan ürünü alırsanız, o zaman size çok daha uzun süre hizmet verecektir.
Örneği; telefon alacaksınız. Oturun, düşünün. Telefonda ne işlem yapıyorsunuz? Ne kadar fotoğraf çekiyorsunuz, kaç kere mail hesabınıza bakıyor ve ne kadar anlık mailleşme ihtiyacınız var? Sosyal medyayı ne kadar kullanıyorsunuz? Şunu görüyorum, çünkü xxxx 8 almış ama telefonunda internet yok. “Ne yapıyorsun?” diyorum, “Fotoğraf çekiyorum” diyor. O cihaza vereceğin fiyatla git bir fotoğraf makinesi al, bir tane de uygun telefon al. Ama bizde telefon, aksesuar ve gösteriş için kullanıldığı için en sonuncusu olacak, en büyüğü olacak. Bu, sadece telefon için de geçerli değil. Bilgisayar alacak, bilgisayarda en fazla ofis dosyası açıp internette gezecek ama ekran kartı 2 GB olsun istiyor. 2 GB ekran kartı senin neyine yarayacak? Daha hızlı olsun istiyorsan ekran kartını yükseltme, RAM’ini yükselt. İhtiyacınızı belirleyip araştırın, buna göre cihaz alın.
Bana göre bilgisayarlar, oyun makinesi değildir. Öyle olsaydı, oyun konsolları olmazdı. Şu an alacağınız bir oyun konsolunu rahatlıkla beş yıl kullanırsınız. Çok farklı yüksek bir teknoloji çıkmadığı sürece oyun konsolunuz, her türlü oyunu açacaktır. Fakat şu an son sistem aldığınız bir oyun bilgisayarı beş yılı görece garanti değildir. Bu süre zarfında RAM değiştir, ekran kartı değiştir gibi seçeneklerle uğraşır durursunuz. Güvenilir birçok firma var. Onlara danışın ve uzmanlıklarına güvenin. İhtiyaçlarınızı belirleyin. Onlar, size en uygun ürünü vereceklerdir. Tabi üçkağıtçılarda var. Ne yaptığını bilmeden sanki çocuk üç boyutlu grafik çalışacak gibi “Şunu da alın, bunu da ekleyin, hayır o yetmez, en yükseğini alın” diye karşınıza çıkabilirler. Onları da Allah’a havale ediyorum ve bir gün hesap vereceklerini hatırlatmak isterim.
Toparlamak gerekirse; ülkemiz teknoloji kullanımını seviyor, üretmeyi sevmiyor. Bu yüzden teknolojik çöplük haline geliyoruz. Bunlar milli servet. O bilgisayarı, telefonu veya televizyonu almak için ne kadar çalıştığınızı ve size ne kadar hizmet edebileceğini düşünün. Her makinenin bir ömrü ve bu ömrü boyunca kullanabileceği yazılımlar bellidir. Siz makineye çalıştırabileceğinden daha fazlasını yüklenirseniz ya bozulur ya da kitlenir. Bu, makinenin sorunlu olduğu anlamına gelmez. Sorun sizde olabilir.
