Sevgili gönül dostlarımız, Ekim ayının ilk günlerinden bugüne Hayalhanem diye nitelendirdiğim köşemden sizlere hemen her gün yazı yetiştirmeye çalışmış bir kardeşinizim. Sizle hayata dokunmak çok anlamlı ve keyif verici lakin bir kardeş gazetemiz büyümeye çabalıyor. Biliyorsunuz ki biz büyük bir aileyiz. Ödemişimize, Menderes Havzamıza her kim hizmet ediyorsa hepsinden Allah razı olsun. Ödemiş Kent Gazetesi Köşe Yazarı Türkan Can’a destek olmak, Kent Gazetemizi büyütmek adına bendeniz sizle sadece çarşamba ve cumartesi günleri birlikte olabileceğim. İlginize, sevginize ve anlayışınıza şimdiden teşekkür ederim. Ödemiş Kent Gazetesi’nde Türkan Can’ın yazılarını okumak hepimize ilaç gibi gelecek, ha o yazmış ha ben dermişim, hahahaha…
Sevgili okurlarım, geçen yazımda Yehova’nın Şahitleri konusuna değinmiştim. İnternet sayfamızda da yazımı tekrar inceleme şansınız var. Orada Necip Hablemitoğlu cinayeti ve Alman Vakıfları konusuna değinmiştim. Tamamen bu cinayetin perde arkasında Fethullah Gülen’in CIA bağlantıları olduğu gün yüzüne çıkıyor. Tıpkı Hrank Dink cinayetinde olduğu gibi…
Allah rahmet eylesin duasıyla, bir soruyu da hükümete sormak isterim. Bugün FETÖ denilen terör örgütü ile savaş içindesiniz. Bir zamanlar desteklemekte, biz yazıp yorumlayanların eleştirilerini hiç göz önüne almadan gözler tamamen kapanmış bir konumda AK Parti-Gülen cemaati kol kola idi. Şimdi onlarca kişi hapiste, bu işlenen cinayetlerden haberinizin olmaması mümkün müydü ki?
15 Temmuz sonrası Darbe Komisyonu’na halen neden ve niçin MİT Başkanı ve Genelkurmay Başkanı ifade vermeye gitmedi?
Devletin başı olan Sayın Cumhurbaşkanı, o gece eniştesinden darbeyi öğrenmiş. Kendisi yaptığı açıklamada basına bu bilgiyi vermişti. Bir devlet, MİT istihbaratından değil de bir enişteden durumu öğrenip hareket ediyorsa birkaç soru sorma hakkımız doğar. Efendiler bu ülke, muz cumhuriyeti midir? MİT Müsteşarı, istihbarat başkanı devletin korkuluğu mudur?
Darbe gecesi üst düzey komutanlarının düğünde olması garip değil mi? Cumhurbaşkanı’nın eniştesinin her şeyden haberi var , üst düzey komutanlarının haberi yok!
Bu konuda daha pek çok soru işareti var. Soru sormak, birilerini karalamak değildir. Konuyu anlamak, zihindeki anlaşılmayan mevzulara açıklık getirmek içindir.
Adalet, hak, hukuk dağıtan Adalet Bakanı, herkesin FETÖ’den yargılandığı bir dönemde kendisi de bir zamanlar F.Gülen hayranı olarak neden ve niçin meydanlara çıkıp çok rahat konuşmalar yapabiliyor ki eski video konuşmalarını bir internetten dinlese sanırım bugünkü konuşmalarını yapamaz.
“Allah beni affetsin, ben kandırıldım” diyen sayın Cumhurbaşkanı’na şunu hatırlatmak isterim ki; efendim siz devletin en üst konumunda olan bir kişi olarak kandırılıyorsunuz da halkınızın da kandırılmış olabileceğini neden düşünmüyorsunuz! Onlarca kişi hapis yatıyor. Mal varlıklarına el konuldu. Yakın zaman önce bir polis ve bir öğretmen daha intihar etti. Allah’ın adaleti haktır, kulundan samimiyet bekler, er geç ilahi adalet yerini bulur. Bundan asla şüphemiz yok ancak devlet büyüklerimizden daha demokratik özgür bir hukuk devleti beklemek de vatandaş olarak hepimizin bir hakkıdır.
Rusya’ya uçmadan önce basına yapmış olduğu açıklamalardan da Sayın Reisicumhur’un, tek adam olma isteğini konuşmalarındaki satır aralarına gizlemiş olduğunu anlıyoruz.
Tek adam bile olsanız lütfen sayın reis haktan adaletten ayrılmayınız. “Devir döner hesap döner” der büyüklerimiz. Bu sohbet de bizi bir dönerciye oturtur mu sevgili okurlarımız, hihihiiii… Sağlıcakla, sevgiyle, musmutlu kalın. Kalplerimiz bir olsun, inşallah.
