Kendimize hedef belirlerken hedefin net, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve belli bir zamana bağlı olması başarılı olmasının anahtarıdır. Buna SMART tekniği denilmektedir.
Hedefler net olmayınca hedefe odaklanmak pek mümkün olmuyor maalesef. Bu nedenle farklı farklı hedeflere odaklanmaya çalışarak, dikkatimizi birkaç parçaya bölerek dağıtmak yerine kendimize açık ve net hedefler belirlemek daha mantıklı olacaktır. Çünkü hedefimiz, ne kadar açık ve net olursa o derece ulaşılabilir olur.
Belirlediğimiz hedeflere ne derece yaklaştığımızı bilebilmek için hedeflerimizin ölçülebilir olması gerekmektedir. Eğer hedeflerimiz, ölçülebilir değilse hedefimizin yakınında mı yoksa uzağında mı olduğumuzu asla bilemeyiz. Yarışların belli bir hedefinin olması sayesinde yarışmacılar, hedefin ne kadar yakınında olduklarını bilir ve hedefe ulaşmak için buna göre çaba ve enerji sarf ederler.
Hedeflerimizin ulaşılabilir olması da bir o kadar önemlidir. Bir işyerinde asgari ücretle çalışan bir işçinin kendisine beş yıl içerisinde sıfır bir Mercedes araba alma hedefi koyması, ulaşılabilir bir hedef olmaktan çok uzaktır. Belki çok uzun bir süre çalışırsa ve çalıştığı her kuruşu biriktirirse sıfır bir Mercedes araba alması mümkün olabilir. Diğer taraftan küçük bir jet almayı düşünmesi, ulaşılabilir olması bir yana pek gerçekçi bir hedef de değildir.
Belli bir zamanı kapsaması, hedefin olmazsa olmazlarındandır. Hiçbir hedef sonsuza kadar sürmemelidir. Makul ve mantıklı bir çerçeve ile sınırlandırılmış hedefler belirlemek gerekir.
Hedefin çok uzakta olması, kişilerde isteksizliğe ve dolayısıyla hedef kaymalarına neden olabilir. Örneğin, hedefiniz çok yukarılarda ise hedefinize zıplayarak ulaşmanız pek mümkün değildir. Ancak ana hedefinizi kendi içerisinde parçalara bölerek ulaşılır hale getirebilirsiniz. Bunu merdivenin basamakları gibi düşünebilirsiniz. En üst noktaya ulaşabilmek için ara hedefleri yani basamakları geçmeniz gerekir. Burada nihai hedef, merdivenin en üst noktasına ulaşmaktır.
Hepimizin büyük ya da küçük belirli hedefleri vardır ancak birçoğumuzun hedefleri, yukarıdaki şartları sağlamadığı için ölmeye mahkumdur. Sağlam bir temele oturtulmayan hedefler, eninde sonunda yıkılacaktır. Bu bağlamda SMART tekniği umarım işinize yarar.
Konuyla ilgili olarak hayatımızda bir konuya ne kadar çok odaklanırsak diğer kişiler tarafından ilgili konuda o derece uzman olarak algılanırız. Aksi takdirde her şey hakkında bölük pörçük bilgi sahibi olmuş oluruz. O nedenle bir işe başlıyorsak odak noktamız çok değil tek olmalıdır, net olmalıdır.
Örneğin, işverenler işyerlerine eleman almak istediklerinde işe hakim eleman almak isterler. Eğer bir işyerine iş başvuru yaptığınızda CV’nizde çok fazla şey bildiğinizi belirtirseniz işverenin aklına “Bu kişi çok şey biliyor” düşüncesi gelmez; bunun yerine, “Bu kişi, çok şey biliyorsa mutlaka her şeyi eksik biliyordur” düşüncesi gelir. Aynı şekilde bilgisayar programcısı aranan bir yere iş başvurusunda bulunuyorsanız CV’nize ‘Bütün programlama dillerini biliyor’ yazarsanız işveren sizin hiçbir programlama dilini tam olarak bilmediğinizi düşünür. Hedefinizin net olmaması da aynı şeydir.
