Merhaba sayın okuyucu. Bu hafta da çok iç açıcı gezegen konumları gözükmüyor maalesef gökyüzünde. Geçen hafta bahsettiğim dört retronun üzerine bir de Merkür geldi, beş gezegen geri geri halay çekiyor. Gökyüzünde bu tür konumlar nadir olup çağ kapatıp çağ açan dönemlerde gözlenmiştir.
Her birimizin yaşamı oldukça sarsıntılı günler atlatmakta, bu yaşanan sıkıntılardan çürüyen kozalarımızdan, doğup çıkma çağrısı çoğu… Acaba bunca felaket neden başımıza geldi, tüm dünya insanlarını bir sürü felaket neden buldu düşündün mü sayın okuyucu?
Neden “Bozuk sisteminizi yıkmaya geldim” diye bas bas bağırıyor dilini bilenlere gökyüzü? Çünkü çok uzaklaştık insan olmaktan, bize verilen aklı birbirimizi alt etmek, bizden güçsüzü kontrol ve baskı ile sindirmek, bize dost olarak verilen hayvanların çaresizliğinden faydalanmak, doğayı beton yığınlarına dönüştürüp prestij adı altında bedava olan toprak ananın üzerinden para kazanmak için kullandık. Sevip, söz verdiğimiz deneyimleri yaşayıp sınavı verip gidecektik oysa. Çok şaştık rotamızdan çokkk… En büyüğü biziz sandık küçücük çaplarımızla ama asıl patron kimmiş hatırlattı bu süreç bize…
Doğa karşısında hep çaresizler hanesindeyken çok gelişmiş teknolojilerimiz, çaresiz kaldı ölümle burun burunayken. “Çaresizseniz çare sizsiniz” lafı gerçek oldu. Kendimizi tecrit ederek çare olduk mikroskobik bir mikroba. Bu tecrit günlerinde asıl önemli olan, yaşam ve sevdiklerimizmiş ve ev dediğin içindekiler ile değerliymiş, öğrendik değil mi hepimiz?
Bu yazı bitiminde seni düşünmeye davet ediyorum ve vardığın sonuçlar ne olursa olsun tüm dünya için yapabileceğin en iyi şeyin kendini değiştirmekle başlayacağını hatırlatmak istiyorum. Nasıl bir dünyada yaşamak istiyorsan o şekilde davran. Adil bir dünya için adil ol, hoşgörülü bir dünya için hoşgörülü, vefalı bir hayat için vefalı, bolluk içinde olmak için bonkör. Her şey, senin kendinde değiştireceğin şeyle başlayıp tüm dünyayı saracak. Bir küçük virüs bile bunu başarmışken dünya gezegeninin en zeki yaşayanı biz insanlık milleti hayli hayli başarırız…
Şimdi gelelim bit kadar küçük olup tüm düşüncelerimizi etkileyen Merkür’e…
Kimdir Merkür?
Merkür, iletişim gezegenimizdir. Merkür’ümüz gibi düşünürüz, iletişim dilimiz Merkür’ümüzün burcu gibidir. En sık retro yapan gezegendir. Yazılı-sözlü her türlü iletişimi ve iletişim aletlerini kapsar, geri hareketteyken iletişim problemleri yaratır, teknolojik aletleri bozar, bu sebeple yeni teknolojik alet alınması tavsiye edilmez.
Merkür retro iken anlaşma yapılmaz, her tür imzalanan sözleşme sorun çıkarır, aksaklık yaşatır, seyahat planları aksar, alınan bilet ve rezervasyonlarda karışıklık yaşanır, insan ilişkilerinde ve haberleşmelerde iletişim problemleri oluşur. En çok yanlış numaradan arama veya mesaj, Merkür retro iken gelir. O yüzden bu hafta 17 Haziran’da durağan pozisyonda Yengeç burcunda başlayacağı geri yolculuk, 13 Temmuz’a kadar devam ederken her türlü sözleşmeden kaçının.
Yengeç burcunda yapacağı bu yolculuk; ev, aile ve gayrimenkul konularını sıkça gündemimize getirecektir. Ülkemize ise etkilerinin şu şekilde olması muhtemeldir:
*Eskilere özlem, nostaljik şeyler yapılabilir.
*Uzun zamandır görüşülmeyen eski dostlarla bir araya gelinebilir.
*Devlet büyükleri veya bakanlarda ani rahatsızlık veya ölüm haberi alabiliriz.
*Yangınlar yaşanabilir.
*Karma borçları gelip bizi bulabilir, ektiğimizi biçtiğimiz bir dönem.
*İyi karma yaratanlara yardım gelebilir.
*Kimyasallardan zehirlenmeler olabilir, kimyasalların suya karışımı ile halk sağlığı tehdit alabilir.
*Elektronik aletlerde bozulma olabilir.
*Deniz yollarında kazalar yaşanabilir.
*Ülkemizi onurlandıracak projeler, başarı haberleri duyabiliriz.
*Kişisel yaşamlarımızda kendimizin veya yakınlarımızın başarıları ile sevinebiliriz.
*İntihar haberlerinde artışlar olabilir.
*Şifalanan ilişkiler, dönüşmek isteyenler, bilinçaltı temizlikleri için uygun zamanlar.
*Hırsızlık olayları ve hatta büyük soygunlar yaşanabilir.
*Havacılık veya havada yapılan sporlar ile ilgili başarılar gelebilir.
*Kazalar, saldırılar, kadına şiddette artış gözlenebilir.
*Uzun süredir ertelenen şeyler, yarım bırakılan işler sonuçlanabilir.
*Altın, gümüş yeni rekorlar deneyebilir.
Ayrıca bu hafta içerisinde 20-21 Haziran tarihleri, dileklerin kabulü açısından gökyüzünün bereketli günleri dediğimiz günler var.
Dileklerinizi yazıp toprağa gömebilir, yakıp küllerini havaya savurabilirsiniz. Size ve bütüne hayırlı olan dileklerinizin kabul olmasını ve hepinize gök kuşağı gibi eğlenceli bir hafta diliyorum, sevgiyle kalın…
