Eğitim sistemsizliği

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnsan beyni isteseniz de istemeseniz de düşünür, işi o. Dahası, bir gün içinde 60 bin ile 80 bin arasında düşünce aklımızdan geçiyormuş. Düşünceler söze, sözler davranışa, davranışlar alışkanlıklara ve alışkanlıklar geleceğimize dönüşüyor…

Siyasi partilerin de düşünceleri vardır, buna ideoloji denebilir, tüzüğünde ve parti programında bu düşünce belirtilir. Seçmenlerden de bu düşünceler savunularak oy istenir.

Ülkemiz, 15 yıldır aynı iktidar partisi tarafından yönetilmekte. Bu iktidar partisinin eğitime yönelik elbette bir düşüncesi vardır. Bir partinin, bir iktidarın hatta her devletin eğitim ideolojisi olmaması mümkün mü?

Ama 15 yıldır hem de her yıl eğitim sistemimiz değiştirildi, ısrarla değiştirilmeye de devam ediliyor. Beş yıllık zorunlu eğitimden sekiz yıllık 10, 12 yıllık derken 5-3-3 den, aradakileri sayamayacağım 4+4+4 e kadar geldik, bu arada her mahalleye imam hatip okulları açıldı, imam hatip okullarına kayıtlar yani halkın isteği ise yeterli olmadı ve imam hatipler doldurulamadı.

Eğitim sisteminin köklü değiştirilmediği yıllarda ise üniversite sınavı değiştirildi, üniversite sınavının değiştirilmediği yıllarda ortaöğretime geçiş sınavları değiştirildi, kopyalar çekildi. SBS, OKS derken sayılarla kısaltmalarla beynimiz dolduruldu.

2002-2003 yılları arasında Bakan Erkan Mumcu; “Eğitimi sil baştan değiştiriyoruz” dedi,

2003-2009 yılları arasında Bakan Hüseyin Çelik; “Önceki sistem problemli, sistemi değiştiriyoruz” demişti,

2009-2011 yılları arasında Bakan Nimet Çubukçu; “Eğitim çok önemli. Eski sistemi değiştiriyoruz” demişti,

2011-2013 yılları arasında Bakan Ömer Dinçer; “Böyle sistem olmaz, sistemi değiştiriyoruz” dedi,

2013-2016 yılları arasında Bakan Nabi Avcı; “Sistem çok sıkıntılı, değiştiriyoruz” dedi,

2016 yılından beri Bakan İsmet Yılmaz da aynen devamla; “Böyle sistem mi olur? Sistemde köklü değişiklik yapıyoruz” diyerek son birkaç günde çocuklarımızın geleceğine dair değişikliklere gitmiştir.

Demek ki hem de 15 yıldır iktidar olan bir partinin eğitim politikası yok değilse bile her yıl sil baştanmış… Yok muydu bunun doğrusu?

Yeni gelen değişiklikler ne mi?

Ortaöğretime girmek için sınava girme zorunluluğu kaldırıldı. İsteyen sınava girecek ve öğrencilerin sadece %8’i sınavla nitelikli okullara yerleştirilebilecek. Hem de bu nitelikli yani sınavla girilecek okulların hangileri olduğu Mayıs ayında belirlenecekmiş. Sınavı başaramayan ya da sınava girmeyen öğrenci ise adresine en yakın beş okuldan birine yerleşecek. Hem elmas gibi görüyorum diyeceksin hem çocuklarımızın %8’inin belirleyeceğimiz nitelikli okullara merkezi sınavla girecek derken, çocuklarımızın %92’sini niteliksiz okullara yerleştireceksin. Hem de eğitim sistemimiz içindeki okulların %92’sinin niteliksiz olduğunu söyleyeceksin. Yok böyle bir sistem.

15 yıldır yaşanan sistemsizliktir, bilgisizliktir aslında. Hem de sadece eğitimde değil…

Okullarımız niteliksiz ise nitelikli hale getirmek ve her çocuğun bu nitelikten yararlanmasını sağlamak görevi olmalı eğitimcilerin ve siyasilerin.

Her mahalleye açılan ya da dönüştürülen imam hatip okullarını doldurabilmek için çocuklarımızı, evine yakın beş okuldan birine mecbur edersen ve bu beş okulun da nitelikli okullardan olmadığını açıkça söyleyebiliyorsan bundan iki şey çıkar; ya çocuklarımızın nitelikli eğitim alması istenmiyor ya da emlak piyasasında bir canlılık hedefleniyor; nitelikli okulların çevresine taşının, ev kiralayın, ev satın alın…

Beynimizde korteks adında bir kodaman var, her gün beslediğimiz ve nöronlar var ona getir götür işleri yapan ve yapmak için yanıp tutuşan. Bu nöronlar bilgi taşıyorlar, sadece bilgi. Bilgi ile beslemezsek beynimizi bu sefer de beynimizin dibindeki amigdala, yine de yaşamamız için gereken asgarileri yapıyor. Bu hayvansal içgüdülerimizi denetleyen karanlık bölge, “Oku, araştır, saygılı ol, doğayı sev, canlılara saygı duy, şiir yaz, aşık ol, kitap oku, eğlen, dinlen, müzik dinle, ahlaklı ol” demez, “Yaşamak için ne gerekiyorsa onu yap” der. Neyi beslediğimiz ve besleyeceğimiz bu kadar önemli…

Okumayan, eğitim almayan, bireyler ve bu bireylerden oluşan toplum giderek geri kalacaktır…

Okulları, öğretmenleri, öğrencileri ayırmayalım…

Geri kalan toplumları da birileri güder…

Nitelikli eğitim herkesin hakkı…

Düşünün, iyi şeyler düşünün…

Çocuklarımız, geleceğimiz…

Eğitim sistemsizliği