Efeler hakkında kısa bir tarihi malumat

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bu yazımda Ege’mizle bütünleşmiş olan efe kültürü ve geçmişi hakkında bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi efelerimiz; türkülerimiz, halk oyunlarımız, deyimlerimiz gibi bizi biz yapan değerlerimizin vazgeçilmez parçalarıdır. Şahsen bir Ödemişli olarak her nerede efeler mevzu bahis olsa istemsizce etkilenir ve gururlanırım. Peki ya efeler, gerçekten bugün bildiğimiz gibi halk dostu kahraman önderler miydiler? Yoksa onlar devlet otoritesini tanımayan bir grup haydut muydular?

Tarihsel olarak bakarsak efelerin ortaya çıkışları; Anadolu’da devlet otoritesinin yer yer kaybolmaya başladığı, devletten bağımsız silahlı güçlerin artık kendi başlarına hareket ettiği 16. yüzyılın sonlarına denk gelir. Bu dönemlerde Osmanlı İmparatorluğu, askeri ilerlemesinin sınırlarına ulaşmış ve asker ihtiyacını farklı yollardan karşılama eğilimine girmişti. Bu eğilimlerden birisi ise Anadolu’dan o günkü tabirle “avare” Türk gençlerini silahlandırıp paralı asker olarak kullanmaktı. Bu kişiler, savaşlarda yararlılıklar gösterseler de barış zamanında yer yer kanunsuzluklara meyletmekte ve bazen otoriteyi tanımayıp dağlara çıkmaktaydılar. Bu dönemlerde devletin vergi sistemindeki bozukluklar ve yerel yöneticilerin adaletsizlikleri gibi olumsuz koşullar, sivil halktan gençlerin bu eski paralı askerler etrafına toplanmasına yol açacaktı. İşte bunları ilk efeler olarak kabul edebiliriz.

Osmanlı’nın artık güçten düşmeye başladığı 19. yüzyıla gelindiğinde devlet otoritesinin başkent dışında hissedilmediği bir ortamda halkın gözünde kahramanlar olarak efeler karşımıza çıkıyor. Bu dönemde devletin efeleri ortadan kaldırma girişimlerini sabote eden halktan kimselerin varlığını biliyoruz. Öyle ki ünlü Çakırcalı Mehmet Efe’nin halk tarafından ne kadar çok sevildiğini ve onu saklayıp yerini söylemediklerini, böylece Çakırcalı’nın yıllarca nasıl yakalanamadığı hakkında birçok hikaye biliyoruz. Velhasıl efeler, alt kesim halk tarafından kurtarıcı kahramanlar olarak görülmüşlerdi ve toplumda saygın bir konuma sahiplerdi.

İşgal zamanında da Kuvayı Milliye ruhunu Ege’de efeler temsil etmişlerdi. Yerel direnişlerle halkı örgütleyen efeler düşmanın ilerleyişini önemli ölçüde yavaşlatmış, milli orduya büyük zaman kazandırmışlardı. Savaş sonrası dönemde de Ankara Hükümeti tarafından onurlandırılan efeler, eski yaşantılarını bıraktılar ve tarihteki yerlerini aldılar.

Öyle ya da böyle bugün efe kültürünü Ege’nin her yerinde görmek mümkündür. Yalnızca oyun havalarımızda değil; karakteristik yapılarımızda, konuşmalarımızda, efeliğin izlerini taşıyoruz…

Efeler hakkında kısa bir tarihi malumat