Diyabetimle Sağlıklı Yaşıyorum

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merhaba sevgili okurum,

Diyabet teşhisi aldıktan sonra yapman gerekenlerden biri düzenli kan şekeri takibi ve beslenme günlüğü tutmak. Böylelikle genel şeker düzeyimiz ve hangi besinleri daha sık tekrarladığımız, hangi gruptan ne kadar tükettiğinizi daha net görmüş olacaksınız.

Kan şekeri takibi için, bir defter veya tarihlendirilmiş bir dosya içerisine her gün açlık şekerinizi ve akşam yemekten 2 saat sonraki kan şekerinizi not edin. Bir süre sonra sadece açlık kan şekeriniz de takip için yeterli olacaktır. Buradaki amacımız akşamları normal aralıkta çıkan kan şekerinizin sabaha doğru yükselip yükselmediğini görmek. Bu şekilde karaciğer glikojen depolarımızın fonksiyonelliği üzerine düşünülebilir.

Kan şekerinin yükselmesi uzun vadede, kan şekerinin düşmesi ise daha acil ve hayati önem arz eder. Kan şekeriniz 70 mg/dl altına düştüğünde 1 çay bardağı vişne suyu veya 4-5 adet kesme şeker takviyesi yapabilirsiniz.

Yetişkin diyabet hastasının tedavisinde kan şekeri, kan yağları, kan basıncı ( tansiyon) ve vücut ağırlığı kontrol altına alınması gerekir.

Tedavide temel hedef kan şekeri düzeylerinin mümkün olduğunca diyabeti olmayan bir bireydeki kan şekeri düzeylerine yakın tutabilmektir. Bunun için hiperglisemi gibi hipogliseminin de çok yaşanmamasını sağlayacak güvenli bir aralıkta tedavinin planlanması gerekir. Diyabet hastasında ek sağlık problemlerine bağlı olarak hedeflenen şeker düzeyleri değişkenlik gösterebilir.

**Diyabetli bireylerin kaliteli ve doğru miktar karbonhidrat tüketmesi çok önemlidir. Bu karbonhidratları tahıl grubu, baklagiller, meyve ve sebzelerden alınabilir.

Gün içinde 3 ana 3 ara öğün planlanmalıdır. Beslenme programında bütün besin gruplarından tüketilmelidir.

*Günde 2-3 litre arası su tüketilmelidir.

*Şeker ve şekerli yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bal, şeker, reçel, pekmez, marmelat, şurup, pasta, kurabiye, kek, çikolata gibi şekerli ürünlerden uzak durulmalıdır. Ayrıca kola, gazoz ve hazır meyve suları gibi şeker eklenmiş içecekleri ve alkollü içecekleri tüketilmemelidir. Diyabetikler için uygun ürünlerden danışarak tüketebilirsiniz. ( Diyabetik reçel vs. gibi )

*Lif oranı yüksek besinlerden zengin beslenilmelidir.

*Fiziksel aktivite ihmal edilmemelidir. Haftada 150 dk egzersiz damar kalitesi açısından oldukça faydalıdır.

*Muz, incir, üzüm, kavun, karpuz, dut, kayısı gibi şeker oranı daha yüksek meyveler yerine daha ekşi meyveler tercih edilmelidir. Şeker oranı yüksek meyveler kişiye göre uyarlandığında glisemik indeks düşüren takviyelerle porsiyon kontrolü yapılmalıdır.

*Meyve ve sebzelerin uygun olanları kabuklu tüketilmelidir. Posa alımı ile yavaş şeker emilimini sağlamak hedeflenmektedir.

*Karbonhidrat içeren yiyecekleri yemeden 15 dakika önce süt, yoğurt, ayran, kefir, peynir, ceviz, fındık, badem gibi protein değeri yüksek besinler tüketilmelidir.

*Beyaz ekmek yerine tahıllı veya esmer ekmek, makarna yerine kepekli makarna, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tercih edilmelidir.

*Kuru baklagillerin tüketimi artırılmalıdır. Ben danışanlarım için haftada 2-3 kez öneriyorum.

*Yağda kızartmalar, kavurmalar ve yağlı sos eklenmiş besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.

*Kuyruk yağı, iç yağı, tereyağı, margarin ve bütün yağlı besinler açısından kontrollü olunmalıdır. Çünkü diyabet hastasında genel kan damar kalitesi çok daha önemlidir ve kan yağlarının da uygun aralıkta tutulması önem taşır.

*Turşu, salamura, konserve, ev yapımı tuzlu salçalar gibi çok tuzlu besinler tercih edilmemelidir. Tuz ve şeker birbiri ile ilişkili besinlerdir. Şeker hastası iseniz mutlaka tansiyon durumunuzu ( teşhis olmasa dahi) belli aralıklara kontrol ederek ona göre beslenmelisiniz.

Diyetisyen Bengü Burcu İPEK

Sağlık bir hafta geçirmeniz dileğiyle…

Diyabetimle Sağlıklı Yaşıyorum

Diyabetimle Sağlıklı Yaşıyorum

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Geçen haftaki yazıda, diyabetin ne olduğunu, türlerini yaşamınızı nasıl etkilediği üzerine konuşmuştuk. Bugün ise diyabet belirtileri, tanı türleri, beslenme tarzı ile ilgili bazı öneriler üzerine konuşacağız.

Diyabet belirtileri ve genellikle tanı almadan önce doktora başvuran kişilerde ortak görülen şeyler: Çok fazla susamak, çok su içmek, ağız kuruluğu yaşamak, sık sık idrara çıkmak (özellikle geceleri sık çıkılması önemli bir belirtidir), halsizlik, huzursuzluk hissi, zihni toparlayamama, ayaklarda yanma, karıncalanma, kaşıntı hissi, son zamanlarda oluşan göz bozukluğu ve göz numarasının hızlıca değişmesi gibi örnekler verilebilir.

Bu belirtiler ve şikâyetle gelen kişide o an, aç veya tok olmasına bakılmaksızın kan şekeri ölçümü yapılabilir. Bu ölçüm sonrası çıkan değerde kan şekeri 200 mg/dl üzerinde ise diyabet tanısı konulabilir. Bu yöntemlerden biridir.

En çok kullanılan yöntem ise çoğumuzun bildiği ortalama 8-10 saat aç kalarak, sabah aç karnına verdiğimiz değerdeki sonuçtur. Aç karnına verdiğiniz şekerde ise değer 126 mg /dl üzerinde ise tanı konur.

Başka bir yöntem ise OGTT dediğimiz oral glikoz tolerans testidir. Bu yöntemle belirlenmiş test glikozu hastaya içirilir, 2 saat sonra kandaki şeker düzeyi bakılır. Bu test diyabet tanısı konmuş bir kişiye kesinlikle yapılmaz.

Artık diyabetle ilgili beslenme kısmına geçmeye başlayabiliriz.

Öncelikle, öcü gibi görülen ve vücudumuzun temel enerji kaynağı olan karbonhidratları diyabetli bireylerde azaltmaya çalışmak doğru değildir. Kişiye göre değişmekle birlikte her hastanın ihtiyacı farklıdır. Burada en önemli ayrım kaliteli karbonhidrat tüketimi ile vücudu- organları rahatlatmak ve beslenme desteği ile kan şekeri kontrolüne destek olmaktır.

Sağlıklı karbonhidratlardan, yulaf, çavdar, kuru baklagiller önemlidir. Diyabetli bireyler haftada 1-2 kez kuru baklagil tüketmelidir.

Lifli tüketim, hem kan şekerini hem kan total kolesterolünü dengelediği için avantaj sağlar. Bu yüzden sebze tüketimine önem verilmeli, yağ olarak zeytinyağı tercih edilmelidir. Burada yemek pişirirken kullandığınız zeytinyağının riviera, salatalara kullandığınız yağın ise sızma olmasına özen göstermelisiniz.

Omega- 3 alımı önemlidir. Fırında, ızgara, buğulama yöntemi ile haftada 1-2 balık yemeye özen gösterin.

Diyabetli bireylerde kan lipit düzeylerinin kontrolü önemlidir. Yeterli omega alımı, tabloda iyileşmeler sağlayacaktır.

Gün içinde ara öğününüzde badem- ceviz-fındık gibi kuruyemişlerin faydalı yağ asitleri ve minerallerinden destek alabilirsiniz. Özel bir programınız yok ise bir defada küçük bir avuç boyutunu geçmeye çalışınız.

Bulgur içerisindeki mineraller ve lif oranı sayesinde oldukça besleyicidir. Öğünlerinizde 1 dilim ekmek yerine 3 kaşık bulgur pilavı tercih edebilirsiniz.

Haftaya görüşmek üzere, sağlıkla kalın.

DİYETİSYEN BENGÜ BURCU İPEK

Diyabetimle Sağlıklı Yaşıyorum