Corona’dan sonra “Maymun Çiçeği” de nereden çıktı?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Uzm. Dr. Bilge Kayhan

Enfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mikrobiyoloji Uzmanı

 

Coronavirus pandemisinin etkileri hala sürerken şimdi de dünya,12 farklı ülkede saptanan Maymun çiçeğini konuşuyor. Gündemde olmasının nedeni Corona pandemisinde olduğu gibi çok fazla insana bulaşması değil aslında. Daha önceleri sadece Orta ve Batı Afrika’nın ücra köşelerinde ve hayvan temaslı az sayıda insanda görülürken, mayıs ayı itibarı ile hayvanla teması olmayanlarda ve aynı anda 12 ülkede birden görülmesidir. Bu ülkeler resmi olarak dokuz Avrupa ülkesinin yanı sıra ABD, Kanada ve bir ada ülkesi olan Avustralya’dır. Hastalığın görüldüğü Avrupa ülkeleri ise İngiltere, İspanya, Portekiz, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve İsveç oldu.

Maymun Çiçeği (monkey pox) ilk olarak 1958’de araştırmalar amacıyla takip edilen maymunlarda çiçek benzeri tablonun görülmesi ile ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de maymun çiçeği olarak adlandırılmıştır. İnsanda ilk olarak 1970 yılında Kongo’da rapor edilmiş, sonrasında da orta ve batı Afrika’da insanlarda görülmüştür. Afrika dışında da seyahatlere ve hayvan ihracatına bağlı olarak vakalar bildirilmiştir. Afrika dışındaki ilk salgın 2003 yılında Amerika’da görülmüş ve Gana’dan ithal edilen çayır köpekleri ile ilişkili bulunmuştur.

Mayıs 2022’de endemik olmayan ülkelerde maymun çiçeği vakaları rapor edilmeye başlandı. İngiltere’de 6 Mayıs’ta tespit edilen maymun çiçeği İngiltere dışında İspanya, Portekiz, ABD, Kanada, İtalya gibi ülkelerde de görüldü. Buralarda görülen vakaların bir kısmı Afrika ile teması olmayan vakalar olması nedeniyle ilgi ve kaygı uyandırdı.

Doğal konak bilinmemekle birlikte Afrika kemirgenleri ve maymun benzeri hayvanlar olabileceği düşünülmektedir.

Nasıl bulaşıyor? Bulaş yakın temasla yani enfekte kişi veya hayvanların kan, vücut sıvıları ve deri döküntüleri ile direk temas sonucu gerçekleşmektedir. İnsandan insana bulaş oldukça zor olup enfekte kişinin solunum sekresyonları, deri döküntüleri ve kontamine cisimlerle olmaktadır. Solunum sekresyonları ile bulaş için yakın ve uzun süreli temas gereklidir. Ayrıca hayvan teması olmayan eşcinsellerde hastalığın daha fazla görülmesi nedeniyle cinsel yolla da virüsün bulaşabileceğine dair bulgular vardır.

Bulgular neler? İlk tespit edilen bulgular arasında yüksek ateş, baş ağrısı, sırt ağrısı, kas ağrısı ve şişlik öne çıkıyor. Ateş arttıkça vücutta bir kızarıklık ve kaşıntı oluşmaya başlıyor. Bu genelde yüzde başlıyor ve daha sonra vücudun başka noktalarına ulaşıyor. Genelde avuç içinde ve ayakların tabanlarında yaygın bir şekilde ortaya çıkıyor. Kaşıntı aşırı derecede rahatsız edici ya da acı verici olabiliyor. Öte yandan bu kaşıntı süreci geçtikten sonra ayak tabanları ve avuç içindeki yaralar kabuk bağlıyor ve geçiyor. Enfeksiyonun genelde 14-21 gün arasında sürebilmektedir. Genel olarak kendi kendini sınırlayan bir hastalık olsa da ağır vakalar görülebilir. Son yıllarda ölüm oranının %3-6 olduğu bildirilmiştir. Tespit edilen vakalar virüsün henüz toplumda çok yaygın olmadığını gösteriyor.

Tedavisi veya Aşısı var mı? Bazı ilaçların etkili olduğu biliniyor. Çiçek hastalığı ile aynı aileden gelen virüse karşı yapılmış olan çiçek aşısı koruyucu ancak çiçek hastalığı dünyadan kalktığı için uzun yıllardır (1980’den beri) aşı yapılmamaktadır. Bu nedenle 40 yaşlarından küçükler daha duyarlı olabilir. Çiçek aşısının %85 oranında koruyucu olduğu ve hastalığın daha hafif geçirilmesine neden olduğu bilinmektedir.

Ülkemiz bu hastalık için riskli mi? İstanbul’un ülkeler arası yolculuk için transfer noktası olması riski artırmaktadır. Ancak bu güne kadar ülkemizde bildirilen vaka olmamıştır. Sağlık personelinin bu hastalıkla ilgili olarak tetikte olması, vakaların kaçırılmaması önemlidir. Hasta tespit edilmesi durumunda başka kişilere de hastalığın bulaşmaması açısından hastanın izolasyonu çok önemlidir.

Hastalık şüphesi olan kişilere, erken tanı konması ve bir an önce tedavilerine başlanması ve bu süre zarfında görüştükleri insanların bilgilendirilmeleri şarttır.

Sevgiyle, sağlıkla kalın…

 

 

 

 

 

 

Corona’dan sonra “Maymun Çiçeği” de nereden çıktı?