Son zamanlarda sosyal medyanın kullanımının artmasıyla beraber birçok olumsuz olaya şahit oluyoruz veya duyuyoruz. Neredeyse tüm anne babaların yakındığı konuların başında şu var: “Biz ne yapsak çocuğumuz tersini yapıyor” veya “Ne yapsam da çocuğuma aile eğitimi veremiyorum”
Bu gibi sorunlar, oldukça artmakta ve özellikle anne-baba-çocuk iletişiminin iyi olmadığı ailelerde sıkça rastlanan bir durumdur. Aslında çocuğumuzun nasıl yetişmesini istediğimiz, yalnızca bizim elimizde. Çocuğa ne verirseniz onu alır. Yanlış verirseniz yanlış, doğru verirseniz doğruyu alacaktır. Çünkü çocuğunuz; doğduğu andan itibaren sizi görür, sizi tanır ve sizi model alır. Çocuğumuzun yapması istediği bir davranışta siz o davranışı uygulamıyor ve hatta tersini yapıyorsanız çocuğunuz asla o yapmasını istediğiniz davranışı yapmayacaktır. Hele bir de son zamanlarda sosyal medyada gördüğüm bir fotoğraftan bahsedeyim sizlere. 3-4 yaşlarında bir çocuğun ağzına sigara verip fotoğraf çekmişler, güya eğleniyorlar. Böyle eğlence olamaz! O daha çocuk ve o eline verdiğiniz kötü alışkanlıkların başında gelen sigara. Bunları kesinlikle çocuğunuza yapmamalısınız.
Ebeveynlerin çocuk yetiştirirken yaptığı hatalar
Çocuklarınıza model olun. Çocuğunuz kitap okumuyor diye çocuğunuza baskı kurmak yerine onunla kitap okuyun, kitap okuma günleri ve saatleri yapın. Ona ilgi çekici kitaplar alın.
Çocuğunuzu dinle korkutmayın. Bu, çocuğunuzda büyük korku yaratarak dinden uzaklaşmasına sebep olabilir. “Eğer bana kötü davranırsan Allah seni cehennemde yakar” gibi. Bunun yerine çocuklarınıza din eğitimini iyi bir şekilde verirseniz olumlu sonuçlar alırsınız.
“Sigara çok zararlı”, “Kola çok zararlı”, “Market eşyaları katkılı” vb. şeyler söyleyip kendiniz de bunları tüketirseniz, çocuğun size olan güveni azalır ve kandırıldığını hisseder.
Yapmak istediği bir şey olunca “Sen yapamazsın” demeyin. Şevki kırılacak ve o yapmak istediği bir şeyi asla yapmayacaktır. Mesela sizinle birlikte yemek yapmak isteyen çocuğunuza “Sen yapamazsın” derseniz, çocuğunuz bir daha asla yemek yapmak istemeyecektir. Siz yemek yaparken ona basit görevler verirseniz, çok büyük şevkle onu yapacaktır.
Çocuğunuza “Sen benim yaşama sebebimsin, sensiz bir hiçim” gibi kelimeler kullanmayın. Bunlar, çocuğunuzun kendini kötü hissetmesine sebep olacaktır. Bunun yerine ona bol bol sarılıp onu sevdiğinizi söyleyebilirsiniz.
Yaptığı bir davranışta ona kızmak yerine o davranışı neden yapmaması gerektiğini açıklayın.
Çocuğunuz size soru sorduğunda onu geçiştirmeyin, ona tatmin olacağı cevaplar verin.
Çocuğunuzu başka arkadaşlarıyla kıyaslamayın. Bu, çocuğunuzda aşılması zor bir özgüven problemi yaratabilir ve sizin onu sevmediğinizi düşünerek üzülebilir. Çocuğunuz, bu durumdan oldukça üzülebilir ve kıskançlık durumu başlayabilir.
Çocuğunuzla göz teması kurmadan konuşmayın. Çocuğunuza değer verdiğinizi ve onu dinlediğinizi hissettirin.
Çocuğunuzun yaptığı bir şeyi beğenmediyseniz; “İİğrenç olmuş, çok çirkin” gibi kelimeler kullanmak yerine yaptığı hataları onu kırmadan söyleyip düzeltmesi gerektiğini nazikçe söylemelisiniz.
Çocuğunuzun yerine kararlar almayın. “O ileride hakim olacak, doktor olacak” gibi şeyler söylemeyin. Bırakın çocuğunuz kendi kararlarını kendisi versin, hayal kursun.
Kardeşlerinin arasında ayrımcılık yapmayın.
