Bu şekilde Covid-19 bitmez

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hıncal Uluç, Sabah Gazetesi köşe yazarıdır. Çok yönlü, entelektüel bir insandır. Siyasetten spora, sanattan tarihe kadar her alanda yazar ve konuşur. Ben de fırsat buldukça yazılarını okurum. 16 Şubat tarihli yazısında İçişleri Bakanı Soylu’ya seslenerek, “Bu cezalarla Covid-19 bitmez” diyor ve uygulamalardan örnekler veriyor. Yazar, çok haklı. Bu salgın hastalığın ülkemizde görülmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçti. Başta bazı hatalar yapıldı, önlemler zamanında ve doğru olarak alınmadı. “Yeni bir hastalık, deneyim eksikliği var” deyip hoş gördük ama şimdi öyle uygulamalar var ki bağışlanır gibi değil.

Örneğin; dünyanın hiçbir ülkesinde olmamasına karşın bizde 65 yaş ve üstü adeta günah keçisi ilan edildi. Bu insanlar ev hapsine alındı. Hâlbuki bu yaş grubundaki insanlar; toplumun en deneyimli, tehlikenin ayırdında olan ve kurallara uyan insanlarıdır. Çoğunun sağlık sorunları vardır. Hareket etmeleri, oksijen almaları gerekmektedir. Bu insanlar evlerinde oturup balkonlarından ve pencerelerinden bakarken yollarda yasaklara uymayan insanları gördükçe öfkelenmektedirler.

Yaklaşık 2-3 aydır hafta sonları sokağa çıkma yasağı uygulanmaktadır ama cumartesi ve pazar günleri her yaştan insan sokaklardadır. Doğru dürüst bir kontrol yoktur. İsteyen herkese iyi bir araştırma yapmadan izin verilmektedir. Hele yıl başında, Şubat tatilinde ve 14 Şubat Sevgililer Günü’nde beş yıldızlı otellerde, kayak merkezlerinde verilen partiler, eve hapsedilen insanları isyan ettirmiştir. Yerel ve ulusal medyadan öğrendiğimiz kaplıca ve diğer bölgelere yapılan geziler de anlaşılır gibi değildir.

Lokantacı, kahveci esnafımızın iş yerleri kapalıdır. Bu insanlar, “Kira paramı nasıl öderim, evin masrafını bu hafta nasıl karşılarım?” diye düşünürken Kapadokya’ya, Karadeniz’e , kaplıcalara vb. gezilere nasıl izin verilmektedir? Tamam; hepimiz çok sıkıldık, gezmek hepimizin hakkı ama bu korkunç hastalığa karşı mücadelede hepimize düşen sorumluluklar var. Önceki akşam haberlerde izledim. Sağlık Bakanlığı, il il hastalık raporlarını yayınlamaya başladı. Hastalığın en yoğun olduğu illerin başında Trabzon ve Rize geliyor. Ödemiş’te hastalık azaldı diye sevinirken Karadeniz gezisine giden arkadaşlarımız bu mikrobu Ödemiş’e taşırlarsa, eşlerine dostlarına ve iş arkadaşlarına bulaştırırlarsa bunun sorumlusu kim olacaktır?

Rize demişken aklıma geldi. Bir çift sözüm de AKP genel başkanına. Cumhurbaşkanına demiyorum çünkü bu toplantılara AKP genel başkanı sıfatı ile katılıyor Sayın Erdoğan. Sağlık bakanı ve bizzat kendileri, sabah akşam “maske, mesafe ve temizlik” diye seslenirken kapalı spor salonlarındaki toplantılar ne anlama geliyor? Siyasetçiler, tutarlı olmak zorundadırlar. Bize başka, başkalarına başka dersek inandırıcı olamayız. Yoksa bu virüs, bazı partililere dokunmuyor mu?

Her akşam doktorlarımızı ve bilim adamlarımızı dinliyorum. Pandemi dediğimiz dünya çapındaki salgın hastalıklarla mücadelede alınan önlemlere hep birlikte uyulur ise başarılı olunuyor. Biz de bu hastalıktan bir an önce kurtulmak istiyorsak alınan önlemlere hep birlikte uymak zorundayız. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın, bakanlıklıların ilçelerdeki temsilcileri olan kaymakamlıkların ve belediye başkanlarının uyum içinde çalışmaları gerekmektedir.

Bir grup vatandaşın ülkede hiçbir şey yokmuş gibi yaşaması, gezmesi, eğlenmesi, yasaklara takılmaması; bir grup insanlarımızın da salgının tüm yükünü taşıması, hastalığın yenilmesini geciktireceği gibi hakkaniyete de yasalara da uymaz.

Bu şekilde Covid-19 bitmez