Bir şey eksik…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Biliyorum, orman yangınları herkesin içini sızlatıyor…

Biliyorum, TV haberlerini izlerken siz de benim gibi ‘yangınlar kontrol altına alındı’ cümlesini duymak istiyorsunuz…

Biliyorum, siz de ‘şöyle olsaydı böyle olsaydı’ diye söylenip duruyorsunuz…

Biliyorum, biliyorum, biliyorum…

Kuşkusuz siz de biliyorsunuz…

Ama bir şey eksik…

Eksik olan bir şey var…

Bir şey eksik…

**

Yılda üç ürün alabildiğimiz ovamızda su sıkıntısı kendini göstermeye başladı. Dikkat edin, ‘alabildiğimiz’ yazdım. Alabiliyoruz ama almak zorunda mıyız?

Toprağı ve suyu bu kadar hor kullanmak zorunda mıyız?

Bir ürünün toprağa ekilmesi ile hasat edilmesi arasında ortalama 3-4 aylık bir zaman var.

Örneğin, bölgemizde yoğun olarak ekimi yapılan yem bitkisi mısır. 90-110 gün arasında hasadı yapılıyor. Üretici, tarlasına mısır ekimi yaparken sonrasını düşünüyor: “Üç ekim zamanını nasıl değerlendirebilirim?”

Üç ekim zamanını düşünmezse para kazanamıyor.

Ama toprak da bitmez tükenmez bir verime sahip değil ki! Onun da bir canı ve kaldırabileceği yük hesabı olmalı. Sonra yer altındaki su kaynakları, sonsuza kadar bizi besleyecek diye bir ilahi yasa veya kurala sahip değil ki!

Toprak…

Eski Türkçe’de ‘topur-‘ eylemi varmış…

“Kuruyup toz haline gelmek”

Topurak’tan toprak…

‘Tüpür tüpür’ ikilemesi de günümüze belki de buradan gelmiş.

Pürüzlü, düz olmayan…

Farkında mısınız biliyorum ama ‘toprak’ değerini kaybediyor.

Su kaynakları, her geçen gün derinlere iniyor…

Hava, artık eskisi gibi temiz değil…

Yine farkında mısınız bilmiyorum ama topraktan istediğini alamayan köylü gençleri, maaşlı iş bulma derdinde. Tarlalarda çalışan günlükçülerin çoğu dışarıdan… Güneydoğu’dan… Suriye’den… Ve yavaş yavaş Afganistan’dan…

**

Bayramdan itibaren Ödemiş’te belirgin bir su sıkıntısı çekiliyor.

Hava sıcaklıklarını biliyorsunuz… Yurdun birçok bölgesinde göller kuruyor… Yer altı su kaynakları da her geçen gün derinliklere iniyor. Ölü yatırım haline gelen Beydağ Barajı’nın durumunu da gidenler görüyordur.

Kimi diyor ki “Hani Mart’ın sonu bahardı! Bu ne susuzluk?”

Yetkililer de küresel su sıkıntısını hatırlatıp, “Su kuyuları kuruyor, yenilerini açıyoruz. Şu an ciddi bir sıkıntı yok ama belimizi elektrik kesintileri büküyor. Elektrik yoksa su da basamıyoruz.”

**

Bir şey eksik…

Ama bir şey eksik…

Eksik olan bir şey var…

**

“Eksik bir şey mi var, hayatımda?

Gözlerim neden sık sık dalıyor?

Eksik bir şey mi var, hayatımda?

Gökyüzü bazen ciğerime doluyor”

Bu yazı gazetemizin 9 Ağustos 2021 tarihli sayısında yayınlanmıştır.

Bir şey eksik…