Benden söylemesi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hani bazı kitaplar vardır, “Hayatınızı değiştirecek, sizi başarıya ulaştıracak, bunu okuduktan sonra bambaşka biri olacaksınız” falan diye zırvalayan.

İşte o kitaplar ne kadar gerçekçidir bilmiyorum ama sevgili Cem YILMAZ’ın dediği gibi markette nişastaların yanında satılan o kitapları okuduktan sonra bir ışık falan görmüyorsunuz.

Her şey inanmakla başlıyor.

Buna da Placebo Etkisi (Beklentinin Gücü – İnancın Gücü) deniyor…

Bakınız ispatı…

Yaşlı Bir Teyze

Bu hikayedeki teyze, son derece cahil bir insandır. Bunu söylememi sağlayan şey ise reçeteli olarak verilen ilaçları nasıl kullanacağını bilmemesidir. Neyse, olaya geçelim. Teyze, yoğun mide ağrılarından dolayı doktora gider. Doktor, reçeteye ilaçları yazar ve arkasından da ilaçları nasıl kullanacağını teyzeye anlatır. Teyze eve gider, ilaçları nasıl kullanacağını anlamadığı halde her gün reçeteden bir parça kağıt koparır ve yer. Reçete bittikten sonra doktora tekrar gider ve “Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim” der. İlk başta doktor anlamamıştır. Çünkü ağrılarının daha uzun vadede geçmesi gerekmektedir. Teyze, ne yaptığını doktora anlatır. Sonra da bıdı bıdı bıdı…

Teyze, o kağıt parçalarının hastalığını iyileştireceğine kendini inandırdığı için hastalığı geçmiştir.

İdam Mahkumu

İdam mahkumu olan bir adam üzerinde bilim adamları bir deney yapmaya karar verirler. Mahkuma onu neşter ile bileklerini keserek öldüreceklerini söylerler. Adama birkaç gün süre verip ölüm şeklini benimsemesini sağlarlar. İdam anı gelip çatınca adamı bir sedyeye yatırıp gözlerini ve kollarını bağlarlar. Adama son duasını yapması için biraz süre verirler.

Mahkum, hazır olduğunu söyleyince bileklerini plastik neşterlerle kesermiş gibi yaparlar. Bu esnada da bir yeni kesilmiş bir koyundan alınmış sıcak kanı mahkumun bileklerine akıtmaya başlarlar. Bu olaylar sonucunda mahkum bir süre titreyerek ve bağırarak can verir.

Antik Bergama

Antik Bergama döneminde dönemin dünyaca meşhur Bergama Hastanesi’nde kullanılan yöntem. Hasta, hasta odalarına kadar şifalı yoldan yürür, şifalı sudan içer, odasında uyur, uyanınca Tanrı onu iyileştirecekse odadaki baca deliğinden su akacaktır. Hasta uyanınca delikten su akmaya başlar.

Bu hastanenin kapısına, “Buraya ölüm giremez!” yazıldığı için kabul edilecek hastalara bir ön muayene yapılır, ölme ihtimali olan hastalar içeri sokulmazlar, yoksa yukarıda çatıdan deliğe su döken adamın faaliyeti boşa gider, kötü reklam olurdu.

Anlayacağınız inancın gücü, epey bir güçlü. Şimdi bir düşünün inanarak yapabileceklerinizi.

Ben bugün düşündüm. İnanıyorum, yapabilirim… Bir ışık mı gördüm ne?

Benden söylemesi