Belaların tek sebebi günahlar mı?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ticarete başladığı ilk günlerden beri piyasanın şartlarına inat, hile ve yalandan uzak dururdu. Ama alacaklarını tahsil edemeyince ödemeler gecikti ve iflas etti… Çaresiz bir halde düşünürken okunan ezan, onu kendine getirdi. “Bari namaza erken gideyim, halimi Rabbime açayım” diye geçirdi.

Camiye girdiğinde hatipten “Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle yapıp ettikleriniz sebebiyledir…” (Şûra 30) ayetini dinleyince üzerine bir ağırlık çöktü ve “Benim yüzümden ailem de perişan oldu” diye düşünerek dalıp gitti… “Ne yapsam acaba?” diye düşünürken okunan kamet ile namaza kalktı. Umut ararken umutsuzluğa düşmüştü…

Evet, belalar/sıkıntılar sadece bu ayet temel alarak açıklanırsa yanlış bir noktaya varılır. Konuyla ilgili Kur’ân’daki tüm ayetler ve Hz. Peygamber’in sözleri, birlikte değerlendirilerek bir izahın yapılması gerekir.

Bela kavramı, genel olarak Kur’ân’da imtihan/denemek manasına gelir (el-Bakara 49, 155; Muhammed 31; el-Mülk 2). Nitekim hayat ve ölümün yaratılması, bir sınav içindir (el-Mülk 2). Hayattaki sınavların değerlendirilmesi sınavın sonunda, sınav sona erince olur. Sınavın ortasında iyi veya kötü not verilmez. Ama öğretmen, sınavdaki öğrencilerini dikkatli olmaları için uyarıda bulunabilir. Belalar da bu bakımdan bizim için uyaranlardır.

Allah, sadece belalar ile değil, nimet ile de imtihan eder. Yani sınavın konusu, varlık olabileceği gibi yokluk da olabilir. Nitekim tarih boyunca varlıkla imtihan, yoklukla imtihandan daha zor olmuştur Müslümanlar için. Başa gelen belaların birçok sebebi vardır.

Örneğin, kozmolojik dengeye riayet edilmemesiyle ortaya çıkacak olan sel, yangın ve açlık gibi doğal afetler olabilir. “Allah, belki doğru yola geri dönerler diye yaptıkları bazı kötülüklerin sonuçlarını onlara tattırır.” (Rum 41) Toprağın, havanın ve suyun sanayi atıkları ve şehir çöpleri yüzünden kirlenmesi, bitki örtüsü ve denizlerin artan bir şekilde zehirlenip yok olması, uyuşturucu ve gıdalarda kullanılan katkı maddeleriyle tabiatta ve insanın bedeninde ortaya çıkan her türlü hastalıklar yine buna örnektir.

Belaların bir sebebi de işlenen günahlardır ama tek sebebi değildir. Belalar, sadece işlenen günahlara bağlanırsa;

Hz. Peygamber’in, “En şiddetli belalara uğrayanlar önce peygamberler, sonra da onlara en çok benzeyenlerdir” (Tirmizî, “Zühd”, 56; İbn Mâce, “Fiten”, 23; Buhârî, “Merḍâ”, 3) buyurduğu sözü karşısında tüm peygamberler ve onların ardında gidenler, günahkarlar diye ilan edilmiş olmaz mı?

Peki, yine günahsız çocukların ve iyilerin belaya uğramalarındaki ilahî hikmet yok edilmiş olmaz mı?

Zulmedenler temize çıkmaz mı? Ahiretteki hesap günü niye var o zaman?

Zira ayetin sonunda “Allah, onların (İşlenen günahların) çoğunu affeder” ifadesi, işlenen her günahın cezasının bu dünyada verilmediğinin bir delilidir. Yine başka bir ayette, “Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hesaba çekecek olsaydı yer üstünde hiçbir canlı mahluk bırakmazdı.” (Nahl, 61) buyrulması, sıkıntıların tek sebebinin işlenen günahların olmadığını teyit eder.

Neticede bela ve sıkıntılara çok yönlü bakılmalı… Tüm sebepler göz önünde tutularak değerlendirilmeli… İmtihanları bizim için bir derse, nasihate ve Allah’a karşı işlenen günahlarımızın tekrar etmemesi adına bir çıkarıma dönüştürebiliriz.

Belaların tek sebebi günahlar mı?