Merhabalar değerli okuyucularım. Bu hafta Dijital Veri köşemizde yeni nesil araçları değerlendireceğiz. Özellikle elektrikli ve hibrid araçların popüler olduğu şu günlerden biraz daha ileriki zamanlara gittiğimizi hayal edelim.
Öncelikle konuyu doğru değerlendirmek ve kıyas edebilmemiz için cebinizdeki mobil telefonlar ile neler yaptığınızı düşünmenizi rica ediyorum. Ses görüşmesi, video görüşmesi, mesajlaşma, internette gezinme, oyun, e-posta dahil her türlü iş uygulamaları için artık vazgeçilmezimiz olan bir cihaz diyebiliriz. Peki bu mobil akıllı cihazlarımızı ne kadar sürede şarj ediyoruz? Neredeyse her gün hatta günde iki, bazen de üç dediğinizi duyar gibiyim. Özellikle data yani veri kullanımının yoğun olduğu uygulamalar, daha fazla şarj kaybettiriyor.
Şimdilerde elektrikli araçlar için şarj istasyonları da kurulmaya başlandı. Araçlar, artık 1000 kilometreye yakın bir mesafeyi kat edebiliyorlar. Bu mesafe, zaten akaryakıtlı araçlar için de bu civarda. Petrolün azaldığı dünyamızda temiz enerji hedefiyle elektrikli araçlara yönelmek bir gereklilik. Arabaların elektrikli olması, aynı zamanda onları daha akıllı bir hale de getirecektir.
Artık araba ya da araç deyimi yerine ‘Akıllı Araçlar’ terimi hayatımıza girecektir. Aracınızın bir mobil cihaz gibi olacağını düşünmek doğru olacaktır. Özellikle kısa bir süre sonra hayatımıza girecek 5G mobil teknolojisi ile otonom araçlar büyük bir ivme kazanacaktır. Yani kendi kendine gidebilen, yöneten ve uzaktan da yönetilebilen araçlardan bahsediyorum.
Akıllı araçlar, kendi kendilerini yönetebildiği gibi diğer başka araçlarla ya da birimlerle de haberleşebilecek. Hatta komut gönderip komut alabilecek. Bunu bir örnek ile pekiştirelim. Mesela bir kaza anında sizin veya başka birisinin polise, ambulansa telefon etmesine gerek olmayacak çünkü artık akıllı araç, otomatik olarak sizin bulunduğunuz yerin adresini, koordinatını, sizin bilgilerinizi polise, ambulansa, itfaiyeye, yakınlarınıza bildirecek. Sigorta şirketinizin veri tabanına bağlanıp anlaşmalı en yakın çekiciyi bularak olay yerine yönlendirecek.
“Peki yazımızın başlığı ile tüm bunların ne alakası var?” diyebilirsiniz. Akıllı araçlar için evde ve iş yerlerinde, otoparklarda otomatik şarj üniteleri olacak. Hatta arabanın altında bir şarj platformu olup kablosuz olarak araç kendi kendine şarj olacak. Bugünkü kablosuz şarj olan cep telefonları gibi düşünebilirsiniz. Bunlarla ilgili videoları daha önceki yazılarımda da paylaşmıştım.
Dolayısı ile bu kadar çok haberleşme yapan ve veri harcayan bir araç ya da cihazın şarj problemi yaşamaması da imkansız. Daha sonraki zamanlarda tavanlarda güneş paneli olan araçlar da mutlaka göreceğiz. Teknoloji gelişse de şarj problemi için kesinlikle yepyeni ve bugüne kadar kullanılmamış bir teknoloji gerekecektir. O halde şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki cep telefonları nasıl bir sene sonunda şarj problemleri yaşamaya başlıyor, üç sene sonunda artık bir gün bile gitmiyor ve beş sene sonunda değiştirmem gerek diye düşünüyoruz, aynı şeyler araçlar için de geçerli olacaktır.
Son olarak, araçlarda da özellikle güvenlik ve araçlara özel uygulamalar için bir mağaza-store olacaktır. Buradaki uygulamaları da 10 senelik bir araç güncelleyemeyecek ya da hiç indiremeyecek ve dolayısı ile de kullanamayacaktır. Bu, aynı zamanda bir satış stratejisi olduğu için şu an tüm girişimciler hatta devletler bile araç üretiminin bir parçası olmak istiyorlar. Bu nedenle beş senede bir araçlarımızı değiştireceğiz, 10 sene sonunda da o araçlar belki hiç kullanılmayacak halde bir hurda yığını olacak. Örnek, tuşlu telefonlar!
Herkese teknoloji dolu günler dilerim.
