Madeni Has, İltimas, Terk-i Temas

'Madeni Has, İltimas, Terk-i Temas.' Bu üç kafiyeli sözcük bana ait değil. Öyküsünü kısaca anlatayım: 70'li...

“Madeni Has, İltimas, Terk-i Temas.” Bu üç kafiyeli sözcük bana ait değil. Öyküsünü kısaca anlatayım: 70’li yılların ikinci yarısı. Ankara-Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü’nde öğrenciyim. Yaz tatilindeyiz. Ödemiş Lisesi karşısındaki Havuzlu Park’ta arkadaşlarla akşamüstü serinliğinde sohbet ediyoruz. O yıllarda Havuzlu Park’ın, Emin Can’ın Kahvesinin karşısındaki bina Ödemiş Lisesi’ydi. Ankara’da bilinç damarlarımız açılmış. Güncel siyaset ve ülke sorunları üzerine çözümleri konuşur hale gelmişiz. Park hafif sulanmış, serinlik egemen. Garson Ali, arada bir koca tepsisiyle su dağıtıyor. İçimizde bira içenler var, koruk suyu da, çay da… O yıllarda parklarda bira içiliyordu. İçenler hiç kimseye zarar vermezdi.

Konuşmalarımız, tartışmalarımız hiçbir zaman kırıcı olmazdı. İçimizde o zamanlar ki Sovyet modelini, Çin’i, Tito’nun Yugoslavyası’nda uygulanan “Özyönetim” modelini savunanlar vardı. Kendimizce gençliğimizin verdiği heyecanla birbirimizi dinliyorduk, saygıda hiç kusur etmiyorduk farklı düşüncelerde bile olsak…

Kendimizden biraz geçmişiz. Bizi can kulağıyla dinleyen ak saçlı bir amcanın seslenişini anca fark edebildik. Bizleri yanına çağırdı. Adını-sanını bilmiyoruz. Ama buralı. Sakin duruşlu. Yaşı yarım yüzyılı geçeli epey olmuş izlenimi veriyor. Bir tane bile siyah saçı yok! Duru bir ses tonuyla başladı konuşmaya: “Gençler, nicedir sizin sözlerinize, tartışmalarınıza kulak kabartmış oldum. Sizler ülkeyi kurtarmak istiyorsunuz bu kötü durumundan belli. Ama size diyeceklerim var. Koskoca 600 yıl boyunca bir imparatorluk kurmuş olan Osmanlı neden battı biliyor musunuz?” Biraz bekledi. Yanıt gelsin istedi. Ama bizden hiç yanıt yok! Çalışmadığımız yerden soru sorulmuştu. Susarak bir beş dakika geçti. Yaşlı amca sürenin sonunda “nedeni” söyledi:”Koskoca Osmanlı İmparatorluğu’nu şu üç şey yıktı: Madeni has, yâni rüşvet. İltimas, yâni adam kayırma. Terk-i temas, yâni kadın ilişkileri. Eğer bu ülkeyi kurtarmak istiyorsanız, bu üç şeyi yok edin, yeter de artar bile…”

***

Ne dersiniz? O günden bugüne değişen bir şey var mı? Ya da bu üç şeyi yok etmeden kurtuluş mümkün mü? Bu üç şeyi yok edeceğini söyleyenlere ülkeyi yönettirmek gerekmez mi?

***

Unutmamanız için bir kez daha yineliyorum: “Madeni Has, İltimas, Terk-i Temas.”

17 Ocak 2019

Bakmadan Geçme