• Haberler
  • ihale
  • Madde bağımlılığını önleme ve kurtulmada aileye düşen görevler

Madde bağımlılığını önleme ve kurtulmada aileye düşen görevler

Geçen hafta yılbaşı dolayısıyla ara vermiştim yazı dizisine. Bu hafta kaldığımız yerden devam ediyor olacağız. Fakat...

Geçen hafta yılbaşı dolayısıyla ara vermiştim yazı dizisine. Bu hafta kaldığımız yerden devam ediyor olacağız. Fakat öncesinde yeni yılla ilgili olarak iki kelam etmek istedim. Kapanışlar önemlidir, başlangıçlar da. Bu yeni yılda belki de ihtiyacınız olan şey, yeni bir fikir, aradığınız bir duygu ya da yeşertecek olduğunuz yeni bir umut olabilir. Zaman, kazanımlarınızı kucaklayıp kayıplarınızı şefkatle yolcu etme zamanı. “2018”, gönlünüzce olsun…

Madde bağımlılığı ile ilgili olarak söz konusu çocuğunuz ile konuşmaksa yapacak olduğunuz konuşmada maddenin zararları ve bu zararların bireyin hayatında bıraktığı ciddi ve uzun dönemli tahribatlarından söz edebilirsiniz. Ancak bu konuşma sırasında kesinlikle ve kesinlikle maddenin özendirici etkilerinden söz etmemek gerekir (nereden nasıl elde edebileceği ya da kullanıldığı zaman bünyede nasıl etkiler yaratabileceği gibi). Ebeveyn olarak çocuğunuzun duygusal açlığını, sevgi ve ilginizle karşılıyor olmanız, maddeye başlamayı tetikleyen faktörleri engelleyici bir etki olur. Aynı zamanda gerek aileyi etkileyen gerek bireysel kararlarını alırken fikirlerini dinlemek ve kaliteli bir iletişim ortamı hazırlayabilmek de oldukça büyük bir öneme sahip. Çünkü bu çocuğun herhangi bir konuda aileye rahatça açılabilmesini sağlar. Çocuğun rahatça aileye açılabilmesi, aslında farkında olmadan kontrolün aileye verilmesi demektir. Çocuk, rahatça her konuda konuşabilirse hayatı ve yaptıkları hakkında hem bilginiz hem de fikriniz olur ve adımlarını bir öncesinden takip edebilirsiniz.

Madde kullanımında aile, önemli bir rol modeldir. Bu konudaki tutumlar, olduğu gibi çocuğa yansır. Ailede kullanan birinin olması, madde kullanımını olumlu yönde artıran bir nedendir.

Ayrıca aile demişken ailenin çocuğa “hayır” diyebilmeyi öğretmesi gerçekten oldukça önemli. Çünkü çocuğun özellikle madde kullanım yaşının 12 ve 13 yaş civarına kadar düştüğünü temel alırsak yakın arkadaş çevrelerinin yoğun baskısına “hayır” diyebiliyor olması gerekir. Ayrıca çocuğun aldığı kararlarda arkadaş çevresinin etkileme payını göz ardı etmemek de faydalı olur.

Aileler, maalesef bu gerçekle karşılaştıklarında öfke, inkar, şaşkınlık, panik gibi birçok duygu yaşarlar. Çoğu zaman da konduramazlar. Zorlamalar, nasihatler, suçlamalar, tehditler aile açışımdan çözün, kullanıcı açısından önemsiz kalır. Tam aksine bu ve benzeri durumlar, çocuğu aileden uzaklaştırır ve yalnızlaştırarak daha da maddeye yakınlık kurmasını sağlar. Ayrıca madde kullanmaması gerektiğine yönelik konuşmalar işlevsiz olacak onun yerine neden bu maddeyi kullandığına yönelik konuşmalar ve var olan sorunlar üzerine yapılacak konuşmalar ve bu sorunların çözümü için başvurulacak uzman destekleri daha yerinde ve yararlı olacaktır. Tüm bu süreçte sert, çekişmeli ve yargılayıcı iletişim maalesef amacımıza hizmet etmez. Aksine ailenin çocuğunu her şekil ve koşulda kabul ettiğini, desteğe de hazır olduğunu belirtmesi gerekir.

Öyle ya da böyle madde bağımlılığı, bağlanılan madde ne olursa olsun uzman ve aile desteği ile götürülmesi gereken bir durumdur. Sabır ve dürüstlük ister. Çözüm adımları, çoğu zaman küçük ve ağırdır ama bu hiç olmamasından çok daha iyidir. İyi bir rehabilite, iyi bir terapi geçirilmiş ve olumlu sonuçlar alınmış olsa bile tekrarlama olasılığı varlığını hiç yitirmez. Dolayısıyla ailelerin bu konuda bilinçli ve de uyanık olması gerekir.

Her şeyin gönlünüzce olması dileği ile…

Bakmadan Geçme