Lamba söndü

Bizim Hasan'ın komşusu Fatma nine köyde tek başına virane bir evde oturmaktadır. Bu kerpiç ev Fatma...

Bizim Hasan’ın komşusu Fatma nine köyde tek başına virane bir evde oturmaktadır. Bu kerpiç ev Fatma ninenin gelin girdiği evdir. Bu nedenle Fatma ninenin gözünde bu virane ev saray gibi görünmektedir. Burada bulduğu huzuru hiçbir yerde bulamaz. Ama ne çare yağmur yağdığında çatısı akıyor, rüzgar bir taraftan girip diğer taraftan çıkıyormuş. Bakım yapılmazsa yıkılıp gidecek. Fatma nine tamir ettirmek istiyor da tamir ettirmeye parası yok.

Çocukları da bu evden çıksın, kendi yanlarına gelsin diye tamir ettirmeye yanaşmıyormuş.

Fatma nine gerçek yaşını bilmiyor ama doksanın üzerinde olduğunu söylüyor soranlara. Devletin verdiği yaşlılık maaşıyla geçimini sağlamaya çalışıyor. O yaşına rağmen kendi işini görebiliyor. Gücünü kaybetse de aklı eriyor. Çocukları Ödemiş’te oturuyor, yanlarına gelsin istiyor ama o kimseye ağırlık olmak istemiyor. “Hepsi yerinde sağ olsun, ben henüz başımı kurtarıyorum. Ne zaman elden ayaktan düşersem beni o zaman götürsünler. Benim yüzümden onların rahatı bozulmasın” diyor.

Fatma nineye normal günlerde çocukları dahil bizim Hasan’dan başka pek uğrayan olmazmış. Bizim Hasan ve eşi ellerinden geldiği kadar Fatma nineye yardımcı olmaya çalışıyor. “Ne olacak, elimizde mi kalacak? Verirsek bir topan ekmek veriyoruz, yiyor. Helalı hoş olsun” diyorlar.

Seçim öncesi Fatma nineye uğrayan çok olmuş. Daha çok siyasetçiler tabi. Biri girip biri çıkıyormuş. Her biri çeşitli hediyeler getirerek vaatlerde bulunmuşlar. Fatma nine herkesi dinlemiş ama en çok kafasına AKP yatmış.

Çünkü devletin verdiği yaşlılık maaşını AKP veriyor sanırmış.

Öyle inandırmışlar. AKP giderse maaşın kesilir, eline geçen bu azıcık para da gelmez olur, demişler. Bir de seçimi AKP’nin adayı kazanırsa evini tamir ettireceğiz, demişler. Oyunu kime vereceksin diye soranlara. “Ben bilirim nereye vereceğimi. Elim ayağım tutuyor, gözüm görüyor. Allah’a şükür aklım da eriyor” diyormuş.

Bunları bizim Hasan’dan dinledim.

***

Seçim sonrası bizim Hasan sormuş:

– Oyunu kime verdin, Fatma nine?

Fatma nine hiç konuşmadan lambayı göstermiş. Bizim Hasan:

– Lamba söndü Fatma nine, lamba söndü. AKP’nin adayı seçimi kaybetti.

Bunu duyan Fatma nine dizini dövmeye başlamış.

– Vah, vah! Gördün mü başımıza geleni! Ben şimdi ne yapacağım? Evimi düzelteceklerdi. Desene lamba değil umudum söndü. Bana verilen parayı da keserler mi acep?

– Lamba söner, umut sönmez Fatma nine. Sen hiç korkma senin maaşın da kesilmez. Bu hükümet seçimi değildi. AKP iktidardan gitmedi. Başımızda yine o var. Sadece belediye başkanı adayı kazanamadı. Sen maaşını yine almaya devam edeceksin. Hangi parti gelirse gelsin bu hakkını elinden alamaz. Sen rahat ol. Ev meselesine gelince ona da bir çare bulunur. Bakarsın bu yeni başkan da senin evini tamir ettirebilir.

– Ama ben ona oy vermedim ki…

– Olsun, oy vermen şart değil. Sen bu ülkenin vatandaşı değil misin?

– Ama bize öyle demediler.

– Sen vermedin, ben verdim. Senin dediğin gibi ayrım yaparlarsa bir dahaki seçimde ben de vermem. Bizim belediyecilik anlayışımız sosyal belediyeciliktir. Ayrım yapılmadan hizmet edilerek gönülleri kazanmaktır. İhtiyacı olan kim varsa partisine bakmadan ona da hizmet edilir. Sen hiç korkma. Bakarsın senin gönlünü de alırlar. Ömrün yeterse bir dahaki seçimde bunlara verirsin.

– !..

***

Anlatılan gerçek bir hikayedir.

Merak eden yetkili olursa bizim Hasan’a sorar Fatma ninenin evini de buluruz.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Bakmadan Geçme