Kuva-yı Milliye

Kuva-yı Milliye direnişinin 100. yılı dolayısıyla Ödemiş Belediyesi ve Kent Konseyi işbirliği ile düzenlenen etkinlikler, eski...

Kuva-yı Milliye direnişinin 100. yılı dolayısıyla Ödemiş Belediyesi ve Kent Konseyi işbirliği ile düzenlenen etkinlikler, eski turizm ve tanıtma bakanımız, halen Cumhuriyet Gazetesi vakıf başkanı olan sayın Dr. Alev Coşkun’un konuşmacı olarak katıldığı “Kuva-yı Milliye’nin Kuruluşu” konulu panelle başlayarak Nazım Hikmet’in yazdığı Kurtuluş Savaşı’nı anlatan Kuva-yı Milliye Destanı’ndan uyarlanan oyun sergilenmesi ve etkinliklere katılan gençlere Nazım Hikmet’in “Kuvvayı Milliye Destanı” ile Alev Coşkun’un “ Samsun’a Çıkıştan Önceki 6 Ay” isimli kitapların dağıtılmasıyla devam etti. Ben rahatsız olduğum için katılamasam da etkinliklere ilginin yoğun olduğunu öğrendim. Dağıtılan kitaplardan ilkini “Eğitim-Sen, Eğitim-İş, ÇYDD, ADD” üyeleri; ikincisini de “İstanbul Ödemişliler Kültür ve Dayanışma Derneği” finanse etmiş… Bu çalışmaların ortaya konmasında emeği geçen Ödemiş Belediyesi’ni, tüm sivil toplum örgütlerimizi ve kişileri kutluyor, bu çalışmaların gelenek haline getirilmesini diliyorum.

15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar, İzmir’e asker çıkardıklarında bunu içine sindiremeyen gazeteci Hasan Tahsin, belindeki tabancasını ateşleyip işgalci Yunan askerlerinin bayraktarını Konak Meydanı’nda öldürmüştür. Kalabalık yunan askerleri hemen orada Hasan Tahsin’i şehit etmişlerdir. Bu düşmana sıkılan ilk kurşundur. Ancak bireysel bir harekettir. Ödemiş’e doğru ilerleyen Yunan kuvvetlerine karşı ilk silahlı halk direnişi, 31 Mayıs 1919 tarihinde sabaha karşı Ödemişli yurtseverler tarafından başlatılmıştır. Çatışmalar, akşama kadar sürmüştür. Çok sayıda Yunan askeri yok edilmiştir. Sayıca az olan yurtseverler, takviye alan Yunan kuvvetlerine karşı daha fazla direnememiş, geri çekilmek zorunda kalmışlardır.

Bu direnişin önemi askeri olmaktan çok simgeseldir. 31 Mayıs 1919 tarihinde Ödemiş halkı işgale boyun eğmeyeceğini kanıtlamıştır. Ayrıca tüm vatanseverlere de moral kaynağı olmuştur. Hatta bir yazarımızın anlattığına göre Ödemiş’te kurulan silahlı halk hareketine verilen “Kuva-yı Milliye” adı yurdun her tarafında benimsenmiş, tüm direniş örgütlerine Kuva-yı Milliye adı verilmiştir. Kuva-yı Milliye ile Ödemiş arasında böyle bir ayrılmaz bağ vardır. Ödemiş, bu ruhu yaşatmalıdır. Bunun için gerekenler yapılmalıdır.

Her 31 Mayıs ‘da İlk Kurşun Tepesi’nde bulunan şehitlikte bir tören yapılmakta ise de bu tören, önümüzdeki yıllarda halkın katılımı da sağlanarak daha kapsamlı bir şekilde yapılmalıdır. Ayrıca gazetemizin köşe yazarlarından Selim Şahan hocamızın yazılarında tekrarladığı gibi Ödemiş’e bir “Kuva-yı Milliye” veya “İlk Kurşun” müzesi kurulmalıdır. Bu, hem Kuva-yı Milliye ruhunun gelecek kuşaklara taşınmasını sağlayacak hem de Ödemiş’in turizm zenginliklerine zenginlik katacaktır.

Emperyalist ülkelerce ülkemizin her alanda kuşatılmaya çalışıldığı bu günlerde Kuva-yı Milliye ruhuna ve bu ruhun yaşatılmasına ihtiyacımız vardır.

Bakmadan Geçme